• teknolojik yenilikleri yaşayarak öğrenen neslimiz geçmiş ve geleceğin bir harmanı bence. ileride antika değerinde olabiliriz. nitekim günün birinde 90'larda yaşanan türlü nostaljik hatırayı sadece bizler yaşamış olacağız.
  • 77 doğumluyum, sanki bizimki güllük gülistanlık amk.
  • beni de yazın bu listeye! insanüstü uğraşlarımın bile boşa gittiği bir zamana denk gelen gençlik çağım yitip gidiyor.
  • iş hayatında 90 lılar tırt çıkınca kıymetleri anlaşılacaktır. belki de anlaşılmaya başlanmıştır.
  • bu neslin en büyük kazanımı, hem geçmişteki çocukluğu tatmış olması hem de gelişen teknoloji ile birlikte büyümüş olması. bu dönemde doğmuş olan insanların, çocukları ile aralarında nesil farkı yaş farkı çok olsa bile olmayacak.

    onun dışında, yazdıklarına katılıyorum dostum.
  • 83lü, sekste güçlü olamamak.
  • 1994 doğumlu olarak iyi bir jenerasyondanım.
  • bence yanlış tespit 1992 en kötüsüdür. orta okul döneminde oks değişti liseye geçmelerine 1 sene kala lise eğitimi 4 yıla çıktı ilk sene 1-2 ders ile sınıfta kalan 1992 liler 1993 lülerin liseye başladığı yıl müfredat değişimi ile 4 ders zayıfta olsa sınıf geçebildiler, üniversite giriş yılında her okulun ortalama kat sayısı farklıydı daha fazla doğru yapabilen düz liseli öğrenci daha az net yapan anadolu ve ya fen lisesi öğrencisi arkasında kalıyordu 1993 lerin sınava girdiği sene bu da kalktı. bakın şimdi 2019 da çıkması beklenilen bedelli askerlik bir şekilde 1992 li leri bulmayacak
  • her jenerasyonun kendisi icin iddia ettigi durum..
  • 1975 doğumluyum.
    okulda eğitim, saçların toplanması ve mutlaka örülmesi, renkli toka kullanılmaması idi.
    okul müdürümüz bir gün sınıfımıza baskın(!) yaptı ve forma harici giydiğim beyaz bir yelek için demediğini bırakmadı ve beni sınıfın ortasında rezil etti.
    "r"'leri söyleyemeyen müdürümüz bir gün beni okul bahçesinde yakalamış ve "nediy bu saçlay başlay" diye bağırmış idi.
    okula gece ayılmadan gelen alkolik kimyacımız, sinirden elindeki anahtarlığı tahtaya çarpıp tahtayı kıran bir inkılapçımız, bana "aptal" deme cesaretini gösteren bir dershane öğretmenim, tam eğilmiş su içerken kafama vuran bir nöbetçi öğretmenim bu neslin güzide eğitimcileri idi...
    çocuk olduğum için bangır bangır çalan o 80'lerdeki sezen aksu şarkılarını anlayamıyordum.
    şimdi o serzenişleri çok daha iyi anlıyorum, düşünmemek üzere programlanmış bir nesil idik.
    bu tutuk halimiz iş hayatımıza da yansıdı ve hiç de öyle yönetici koltukları göremedik. görsek de iki tık sonraki nesil gayet güzel elimizden aldı....
    sonuç: şu zamanın kıymetini bilin...
hesabın var mı? giriş yap