• başlığı sadece içimi dökmek için açıyorum.

    bundan 2 gün önce annemi telefon dolandırıcıları aramış ve telefonda korkutmuşlar. telefonuna gelen şifreyi onaylamasını istemişler ve büyük miktarda parasını almışlar. 2 gündür ağlıyor ve onu teselli edebilecek hiçbir şey söyleyemiyorum. banka, işlem onaylandığı için hiçbir şey yapamayacağını söylemiş. savcılık ve polis de "bu tür dolandırıcılıklar çok oluyor, yakalanmadığı müddetçe bir şey yapamayız" deyip yardımcı olamamışlar.

    bu başlığı para yardımı ya da rezalet başlığı olsun diye açmadım. o yüzden kişisel bilgilere, hikayenin ayrıntılarına girmeyeceğim. ilgili başlığı verip bitiriyorum.

    (bkz: telefon dolandırıcılarının yakalanmaması)

    giden para olsun, can yakıcı bir miktar olsa da sağlıktan önemli değil diye düşünüyorum. ama annemi bu kadar üzdükleri, emekli maaşından başka bir şeyi olmayan yaşlı bir kadını sabahlara dek ağlattıkları için öfkeliyim. onun başına sırf bu üzüntüden ötürü bir şey gelir diye kahroluyorum.
  • şu dolandırıcılık olaylarının etkili çözümünün yaşlı veya zeka ve bilgi düzeyi düşük insanların yüksek miktardaki nakit paraya ve kıymetli eşyaya (altın, mücevher, tapu) direkt ulaşımının önünün kesilmesi olduğunu düşünüyorum. yaşlı insanlar kolay kandırılabilir oldukları için daha iyi bir çözüm gelmiyor aklıma.
  • 3d şifresi ile işlem yapıldığı için bankanın kulağının üzerine yatacağı, mağduriyetin giderilmesinin imkansıza yakın olduğu durum.
    işlemler şifreli olmadığında banka güvenlik sağlayamadığından dolayı para iadesi yapıyor ancak bu gibi durumlarda iade edilmiyor.
  • polis yakalayamadığı için tüm halı yıkamacıları göreve çağırıyorum.
  • ufak tefek ayrıntılar:
    arayan kişiler oldukça profesyonel. gerçek bir banka numarası ile arıyorlar, hizmet hattı olup olmadığını sadece numaranın önündeki 000 kodu ile anlamak gerekiyormuş. (arayan no: "000 abc 0 abc" gibi bir numara. "abc 0 abc" ise bankanın müşteri hizmetleri numarası. arada gözden kaçan 000 ile annemin güvenini sağlamışlar)

    annemin tüm bilgileri (tc no ve kredi kartı numarasına kadar) ellerindeymiş ve hepsi doğruymuş.

    konuşan çalışanın sesi oldukça ikna edici ve strese sokan bir tondaymış. adınıza harcama yapılmış, bu işlemi iptal etmem için lütfen telefonunuza gelen kodu telefonunuza tuşlayınız demişler.

    annem telefonu kapatana kadar gerçekten kendi bankasıyla işlem yaptığını düşünmüş.
  • son 1 senedir dolandırıcılıkların sadece kendisine "savcı ve polis" süsü vermiş kişiler tarafından yapılmadığından, çok kişinin başına gelebilecek hadise. geçmiş olsun...

    artık "ben polisim, savcıyım" olayı bilinir olduğundan yeni şekil "bankanızdan arıyorum" diye başlayan dolandırıcılık. adamlar ciddi ciddi, bankanızın o klasik numarasını kopyalayıp gerçekten bankadan arıyormuş gibi gösteriyorlar. "hesabınızda şüpheli bir hareket var, işte şu kadar miktar çekilmiş, bu kadar ile alışveriş yapılmış" diyor ve sizi etki altına alıyorlar. devamında da "şimdi güvenliğiniz için size bir şifre yolladık, onu bize iletmenizi istiyoruz" diyorlar.

    çünkü yine gerçekten bankalar dahil çok kuruluş, sizle işlem yapmak için bu şifreyi yolluyor. burada nüans şu "sizi aramaları, sizin aramanız"

    şayet bankanız sizi aramış ve "acil, aman çok önemli" diyorsa "tamam" diyerek telefonu kapatın ve bankanızı siz arayın. bankaların tümünün operatör sisteminde hemen müşteri temsilcisine ulaşabildiğiniz "kayıp çalıntı kart" tuşu mevcut. oradan "biarz önce beni aradınız" diyebilirsiniz.

    ben ailemizin nispeten yaşça büyüklerine bunu defalarca anlattım. bankadan sizi ararlarsa kapatın siz onları geri arayın.

    yani ne yazık ki sıkıntı savcı, polis meselesi değil. onu büyük ölçüde büyüklere anlatabildik.

    hem annemi, hem babamı hatta iki ayrı halamı bir kaç kere aramışlar ve hiç biri "ben savcıyım" tuzağına düşmemiş. ama "bankadan arıyoruz" olayı sıkıntılı. numara bile aynı.

    bu olayın da böyle olma olasılığı yüksek...

    dolandırıcılık da şöyle oluyor: dolandırıcı kişi çoktan sizin adınıza bankanızı aramış ve bir işlem yapmak üzere hazırda bekliyor olabilir ya da bir şekilde kart bilgilerinizi bir yere girmiş ve şifre aşamasına kadar gelmiş olabilir. o sırada, karta bağlı telefon sizde olduğundan sizle iletişime geçmek zorunda kalıyor. sizi arayıp korkutup, telefonunuza gelen şifrenin bir güvenlik onay şifresi olduğuna sizi ikna ediyor aslında o şifre bir para transferi ya da alışveriş için kullanılacak bir şifre. siz de tabi bilmeyerek telefonunuza gelen şifreyi dolandırıcıya kendi elinizle veriyorsunuz sonrası paraların gitmesi.
  • öncelikle geçmiş olsun. inşallah çok fazla etkilenmeden atlatır annen bu olayı. bu şerefsizler yakalanıp ağır cezalara çarptırılmadikca bu sorun düzelmez.

    bir başkasının malını, parasını çalmak nasıl bir vicdansızlık aklım almiyor.

    hırsızlar ve dolandırıcılar hepinize tahmin edemeyeceğiniz kadar kılım. imkanım olsa sizi ölene kadar sadece hayatta kalabileceginiz kadar besinle bir hücrede tutarım.

    bu tip durumlar hakkında yakınlarınızın bilgilendirin. başka yol yok malesef.
  • bu tür olaylarlar ile karşılaşmamız hemen hemen herkes için aynı sonucu doğurmasa da, salla kuyuya taş düşsün mantığı ile ilerleyen sahtekar dolandırıcıların tuzağına düşürdüğü masum kişileri ele almaktadır.

    hepimizin buna aday olmasının sebebi ise (bkz: basiret bağlanması)'dır.
  • kandırılanlar ne yazık ki sadece saf, cahil, eğitimsiz garibanlar değiller.

    (bkz: canan karatay'a dolandırıcı şoku)

    başlığı açan arkadaşın da dediği gibi kendini acındırmak, rezalet tanımı yapmak gibi bir amacı yok. ne yazık ki bu da "alışmak zorunda olduğumuz" bir ülke gerçeği.

    ne demek "yakalanmazlarsa yapacak bir şey yok". bu insanın canını acıtan bir açıklama.

    insanların canını yakan bu şebekeler neden önlenmesin. aranan telefon belli, telefon şirketlerinden kayıtlar bulunup gps taraması bile yapılıp enselerinden yakalanabilir.

    herkes dolandırılanları suçlayıp dalga geçiyor. peki nasrettin hocanın hikayesindeki gibi hırsızın hiç mi suçu yok ?

    değerli yazar arkadaşa geçmiş olsun diyorum sadece. dediği gibi cana ve sağlığa gelmesin tek teselli bu olsun.

    bu çakallar ne yapıyor ne ediyor bir yolunu bulup "bilinçli" insanları da ağlarına düşürebiliyorlar. asla "asla benim başıma gelmez" demeyin. dolandırılan da kanmasaymış demeyin. hele hele "oh olsun" hiç demeyin. bir gün öyle bir şey başınıza gelir ki üzülürsünüz.
  • herkes -doğal olarak- yaşı veya eğitimi gereği teknolojiye hakim olamayabilir. bu gibi insanların eline elektronik bankacılık imkanları gibi -onlar için- sofistike mali yöntemleri vermemek en iyisi diye düşünüyorum. hepimizin başına gelebilecek bir dolandırıcılık yöntemi. maalesef bizim ailemizin de başına gelebilir ve eminim benim annem de aynı numarayı güzelce yutar.

    işte bu yüzden oğulları olarak biz annemizin hiçbir hesabını elektronik bankacılık hizmetlerine açmadık (ki annem kendince bilgisayar kullanıyor. mynette oyun oynar, kaçırdığı dizi bölümlerini izler vb. ama genel güvenlik işleyişini anlayabileceğini zannetmiyoruz.). otomatik ödeme emrimi verilecek, gidiyoruz bankaya elden veriyoruz. veya kardeşlerden birisi kendi bilgisayarından kendi hesabından elektronik bankacılıkla emir veriyor.

    emekli maaşını oturduğu eve en yakın bankanın atm'sinden çekmesini sağladık. sıkı sıkı da tembihledik, "banka şubesi dışında yollardaki tek başına duran atm'leri kullanma" diye.

    yani annemizi elimizden geldiğince anlayamayacağı bir ortamda kritik mali kararlar almaktan kaçındırmaya çalışıyoruz. bizim elimizden gelen ancak bu.

    not: zannetmeyin ki milyor paramız var. ama bir tane annemiz var ve en büyük mutluluğu onun üç kuruş ssk emekli maaşıyla torunlarına her ay aldığı küçük hediyeler. bir de sağolsun gururla "oğlum bir şeye ihtiyacınız olursa ben destek çıkarım. benim maaşım hepimize yeter" demesi. ondan parayı değil ama bu duyguyu almalarını istemediğimiz için üzerine titriyoruz.
hesabın var mı? giriş yap