• duygulara tercüman olmuş yazıdır.
  • haklı bir yazıdır ama istanbul ile sınırlı değildir.

    keşke her noktaya kamera konsa, keşke kurallara uymayanlara çok daha ağır cezalar getirilirse de en azından kural tanımayan insanların yanına kalmasa bu yaptıkları.

    devlet için de iyi bir kazanç kapısı olur. tüm polis teşkilatının bütçesini çıkartırlar bu sayede.
  • --- spoiler ---

    kaldırımda yürüyorsan üzerine motosiklet geliyor. bazen kurye, bazen motor alıp trafikten kurtulduğunu düşünen bir öküz.

    motosiklet zaten tam bir terör olmuş.

    trafik akışı onları ilgilendirmiyor. ters düz her yolu kullanmak en doğal hakları gibi davranıyorlar. sonra sorsan motosikletliye saygı istiyor terbiyesizler.
    --- spoiler ---

    adam %100 haklı.
  • istanbul'dan taşınmakla ne kadar doğru bir karar aldığımı bana tekrar hatırlatan yazıdır.

    herkes gibi hayatımda bir çok sorun ve stres kaynağı var, aksi zaten mümkün mü bu memlekette? fakat o dönemler istanbul en büyük sorunlarımdan biriydi.

    pahalılık (ekonomi iyiyken de olan pahalılık), normal şartlar altında araba/otobüs ile 15 dakika süren ev-iş arası mesafesini şanslıysam 1 saatte gidebiliyor olmak, daimi gürültü, saygısız ve kural bilmez insanlar gibi bir çok şeyi hayatımdan çıkardığım anda o kadar büyük bir yük kalktı ki üzerimden… anlatmak çok güç, yaşayarak anlamak gerekiyor. hani anlık olarak içselleştirdiğiniz bir gürültü susar ve derin bir sessizlik oluşur; biri de çıkıp “aaa amma da ses yapıyormuş be oh, kafam şişmiş farkında olmadan” der. buna benzer bir hissiyat.

    çok iyi anlıyorum bu yazıda yazılanların çoğunu.

    edit: istanbul'u terketmek kolay degil. bir kac kisi mesajla sormus, "isimiz gucumuz burada ne yapalim?" diye de, ne bileyim ben? :) benim elime firsat gecti, ayrildim. o firsat ele gecerse kullanmak lazim sanirim. yani sihirli bir formul falan yok. oncelikleriniz de onemli, ben arkadas ortami, is ortami falan da dinlemedim farkli sebeplerden de oturu. o kadar oncelikli degildi hicbiri cunku benim icin. once kendi huzurum ve ruh sagligim dedim ve de bastim gittim. elinize firsat gecerse bir gun, onceliklerinizi dusunerek kendi kararinizi verin. ama istanbul her daim bir kaos, bir anlayissizlik, kuralsizlik sehri olacak.
  • bir ülkenin medeniyetini özetleyen en kapsamlı şey bence trafiktir.

    bu ülkedeki dönel kavşakların herhangi bir tanesine sandalye atın ve 1 saat izleyin. ülkeden hiçbir bok olmayacağını anlarsınız.
  • trafikte aktif olarak hem motosiklet hem de araba kullanıyorum. hiçbir zaman yazıda belirtilenleri asla yapmadım ama yapanları gördükçe artık cinnetin eşiğine geliyorum. bu ülkenin insanı gerçekten eğitilemez! sadece kendi çıkarlarını düşünen başka hiçbir şey düşünmeyen neandertal olma yolunda ilerliyor. yoruldum çok yoruldum.
  • kalemine sağlık. duygularıma tercüman olmuş. özellikle başbelası motorlar hakkında.
  • ülkedeki en büyük sorun kural, kanun, kaide değil.

    bu ülkede kural da var, kanun da var.

    bu ülkedeki en büyük sorun kural ve kanuna uyulmaması, dahası uyulmadığında cezai yaptırımı uygulamasından sorumluların bunu yapmaması, yapamaması.

    bu ülkede yeri geldiğinde maşallah drone'la bile tespitle ceza kesiliyor.

    koskoca e-5'te ne idüğü belirsiz çakarlarıyla güvenlik şeridinden yardıran adamın ise umrunda değil.

    fatih altaylı'ya da sormak lazım, kendisi kendi gazetesindeki veya basındaki çakarlı araç sahibi arkadaşlar hakkında ne düşünüyor.
  • duygularımıza tercüman olmuş.
    evet maalesef durum böyle.

    görsel
  • sansürleyerek yazmış belli ki. o "terbiyesiz", "ayı" gibi ifadelerin yerine defalarca "orospu çocuğu" yazıp silmiş olmalı. her satırında haklı olan, istanbul trafiğinin orta doğululaşmaktan nasibini aldığını tüm örnekleriyle anlatan bir yazı.
hesabın var mı? giriş yap