• --- spoiler ---

    bir yerel seçim uğruna ne canlar yanacak.

    --- spoiler ---
  • kriz falan yok salak salak konuşmayın.
  • kriz yok diyenler, ne olursa şimdi kriz var diyeceklerini söyleselerde anlaşılsa.
  • işşiz sayısı 4.000.000
  • artik yonetim kurulunda degil ama bir donem varlik fonu yonetim kurulunda olan yigit buluttarafindan yazilmis bir yaziyla suslemis olayim.

    maliniz gidiyor uyanin

    (bkz: varlık fonunun satışa açılması)

    varlık fonunun secimlerden sonra ne olacagina dair ortada konusulanlardan biri
    https://www.youtube.com/watch?v=jclpsxxldwy
  • bu halk seçti onları , tabi ki aç kalacaklar ...
    (bkz: hem ayranım dökülmesin hem götüm sikilmesin)
  • hani açıklanmıştı ya
    kriz değildir o

    (bkz: teğet)
  • zamaninda 2018 ekonomik kriz basligina bir kac entry girmis, gozlemlerini paylasmis biri olarak; oncelikle bu yazida avm, dolar, hukumet, tanzim, sogan, sebze, luks arabalar, kilisdar, venezuela olur muyuz? petrol, iran olur muyuz? , kuresel guc, dij guc vb gibi seyler yok, belki sonlara dogru bir iki rakam. tamamen su iki felsefeye dayanarak bir seyler olacak, birincisi; gecmisine bakmayan gelecegini goremez, bir digeri ise agaca degil ormana odaklanmak.

    ben, turkiye’nin bundan sonra geri donulemez bir sekilde, bir zamanlar adinin da cokca gectigi ve sonradan da guney afrika cumhuriyeti'nin de eklenmesiyle bric(s) ulkelerine ve en cokta hindistanvari bir yapiya evrilecegini dusunuyorum. (hindistan olur demiyorum)

    en son yazacagimi ilk basta yazayim, bu kriz ve sonrasinda, son demlerini yasayan orta sinif kavraminin tamamiyle ortadan kalkacagini, turkiye’nin avrupa’nin oldukca ucuz is gucu kaynagi olan bir arka bahcesi yapisina burunecegine inaniyorum.

    hazirsaniz, baslayalim.

    herkesin ortak fikri olan 2018 ve devaminda da 2019 ekonomik krizi ile birlikte benim tanik oldugum dort adet kriz gecirdi turkiye.

    1994 yilinda; - daha onceki bazi entrylerimde de bahsettigim uzere- mersin’de kendimize ait bir evde yasardik, annem ve babam devlette calisirdi. tipik bir orta sinif aileydik yani, hadi biraz torpil gecelim, orta ust diyelim. elbette cevremiz, ayni apartmanda oturdugumuz (aile apartmani) amcam, iki halam ve farkli muhitlerde outran babamin ve annemin daireden arkadaslari vs herkes bu sinifa mensuptu.elbette okuldan arkadaslarimiz ve dolayisiyla aileleri de. bu genis habitatin icinde, ailesi, ogretmen, ozel sektor calisani, kuyumcu, insaatci (simitci, tornaci olup insaat yapan degil, atadan deden insaatci) bir suru farkli meslek ve gelir grubuna haiz insanlar vardi, ama dedigim gibi, ortak payda, orta sinifa mensup olmalariydi. bu arada kardesim de , ben de ortaokul ve liseyi, simdiki gibi apartman dairelerinden bozma degil, iyi denilecek ozel okullarda okuduk. neyse, o zamanlara boyle dolar mark biriktiriyorum. net hatirliyorum , (evet net) 5 nisanda doviz bir gecede %40 civari deger kazanmisti, hatta doviz burolari, doviz alip satmiyordu bile. cocuk akli tabii , ertesi gun bozarim diyorum ama millet ne olup bittigini anlamamisti . neyse, o donemde, en azindan gordugum-anladigim kadariyla, etrafimizdaki hic kimsenin hayat kalitesi dusmedi, ya da dustuyse de belki ben anlamadim. ama okula servisle gider gelirdik, servise artik binemeyen,okul taksidini odeyemeyen, veya o zamanlar kredi karti yok tabii, taksitle ykm , ender gibi magazlardan alisveris yapiliyor, ustune basina yeni bir sey alinamayan kimseyi gormedim. tabii bunu sadece ozel okul minvalinde dusunmeyin, anadolu liselerine giden ve yine uc asagi bes yukari dedigim gelir duzeyinde olan bir suru insan vardi.

    faizler yuksekti ama piyasada nakit vardi, insanlar bir sey alacagi zaman nakit alirdi. alinabilirdi yani. tabii ki dunya-devir degisti, ancak, bir kitlenin odeme aliskanliginin, ekonomin gittikce kotuye gittigi ve is bulmanin oldukca zorlastigi bir donemde, bu kadar radikal degismesi de normal degil.o da ayri bir konu.

    neyse, 2001 yili oldu. meshur 2001 krizi. tabii artik universiteli olduk. o cocuk donemler kalmadi. ben bir sene gecikmeli kazandim, kardesim sektirmeden hem de %1’lik dilime girerek kazandi. o donem annem ve babam emekli olmustu. ben haftalik 20 milyon tl (evet milyon) harclik aliyorum. evin kirasini, cep telefonunu kil tuy babam oduyor. bu arada, gerek ev arkadaslarim gerek okuldan arkadaslarim (hadi diyelim ki 25-30 kisi olsun bildigim,tanidigim,sohbet ettigim) cok farkli gelir gruplarina sahip. babasi kahve isletenden, annesi tekel fabrikasinda calisanina, ailesinin ayakkabi fabrikasi olandan, annesi babasi emekli olana, hala calisanina vs vs. cok genis gruptan insanlar. ben daha birgun, “kanka ben kirayi patlattim” – “olm bu hafta param yok, gondermediler” – “istanbul'a gidecem yol param yok” vb diyeni duymadim, gormedim,. tabi cok klise bir vardir “ceketimi satarim cocugumu oktuturum” diye , saygi duyulasi, o ayri. ama boyle radikal sekilde batan, biten, mahvolan , hayat kalitesi cok dusen kimse olmadi. belki de ailelerimiz bize hissettirmedi diyecegim ama onlari anlayabilecek duzeydeydik artik. o zamanlar efsane telefon 5110’um var, mesela kardesim universiteyi kazandi diye, ona , hic unutmam, antensiz 3210 almislardi. ıkimizin telefonu da faturali, o zamanlar boyle paket maket falan da yok, ne konusursan sana yani. hani su, aklimdasin temali caldirmalarin oldugu donem. ne kendimin ne de arkadaslarimin hatlarinin bir gun kapandigini bilmem

    sonra geldi 2008 krizi. bakin burasi onemli.

    askerlik bitti. ıstikamet ankara dagilin mars mars dediler. olaysiz dagildik. durumcuden bozma bir ucakla indim ankara’ya. eve geldim. televizyonu actim. pat bir altyazi “ temsilciler meclisi” diyor , “obama” diyor , “sen milyar milyor dolar” diyor. tabii benim kafa ambele , en son hatirladigim, nobet kulubesinde , uzun donemlere akil veriyorum.kariyer sitelerini asindirmaya basladim, tik yok. “lan” diyorum , “bu iste bir yalnizlik var” . okul(lar) bitti, eh dil, var fena da degil hani , askerlik de bitti , is tecrubesi de ekledik. yok anam , tik yok. okuldan bir ev arkadasim var , tek basina eve cikmis , tarlabasi , bulbul sokakta. dedim “aga bir iki gune ordayim” , “kop gel “ dedi. bir cantaya doldurduk ne varsa, eh yanina da bir percem umut, kaldigim iki ay icinde, iki fasikul sey yazabilecegim, eve tasindim.

    travestisi, hapcisi, kavgacisi, yan binada sosyalist bilmem ne platformu , iki gune bir polis basar, hirsizi bilmem nesi girla , arka degil , cok arka sokaklar. uzatmayayim, basladim is aramaya,hedefim; sosyal, insanlarla icli disli olabilecegim bir sey bulmak ama namumkun. neyse, bir gun istiklal'de yruuyorum, meshur kitapcilardan birinde bir yazi ; ingilizce bilen , universite mezunu eleman araniyor . “aaa” dedim, gokte ararken yerden buldum. pat, bir basvuru, dediler, su gun gel goruselim.

    harbiyedeki trt binasinin oradan bir yokustan indim, (merkezlerine gidiyorum) girisinde manav-market olan bir apartmandan girdim sira bana geldi , hic unutmam adamin dediklerini “normalde , boyle ilan oldu mu, bir iki kisi basvururdu, duruma gore iki kisiyi bile aldigimiz olurdu”dedi. “simdi 13 kisi basvurdu , bir kisi alacagiz” diye de devam etti. tabii, o bir kisi ben olamadim. zibil gibi yere basvurdum, tik yok. iki ay ora senin bura benim arsinladim, yok. kuyrugu kistirdim dondum ankara’ya. donerken de hayallerimi susleyen bir sirket var, onunden gectim , “bir gun girecem be buraya” dedim, yanagim otobus caminin garantisinde.

    ankara. ah benim huzunlu, gri sehrim. yenimahalle’den ankamall’e yuruyorum her gun, starbucksda o zamanlar ucretsiz internet var, saatlerce is ara,yok. bu esnada cevremdeki insanlarin ekonomik durumlari, is kaygilari da yavastan degismeye basladi. orta kesime mensup arkadaslarim, yavastan boyle hani derler ya , citirdan , geri gitmeye basladilar. geneli 10 yildir tanidigim insanlar, ve hepsi mezuniyetten bu yana , ayni is kolunda calisiyorlar. ayni sirkette olani var, farkli pozisyona geceni var, ama sektor ayni. adam, zar zor okulu bitirmis , birakmis isletmeyi, ekonomiyi , yazilima vermis , calistigi yeri buyuk bir yazilim firmasi almis, isi tikir, egitime londra’ya bile gondermisler, biri ticaret lisesi mezunu, birak sana kitabini yazsin muhasebenin, bir digeri borsa araci kurumda calisiyor, biri buyuk bir fabrikanin finanscisi vesaire. ıste dedigim gibi, orta sinif beyaz yakali insanlar , bu orneklere daha sonra tekrar gelecegiz.

    ben, 2009 yilinin ocak ayinda, herseyden umudu kesmek uzereyken, ankara’ya 25 km mesafede orta buyuklukte – ama cok buyuk gida firmalarina is yapan - bir lojistik firmasinda is buldum. fena is degildi , masa basi. aldigim brut ucret 850 dolores (net 600 civariydi) bu is vasitasiyla alaninda tek olan uluslararasi bir market zincirinin satis bolumune, sonra da dunyanin en iyi ve en buyuk (net satislar,karlilik,operasyon buyuklugu vs) 2-3 fmcg sirketinden birine girdim (iste 6 sene once onunden gecerken , “ulan bir gun buraya girecegim” dedim yere) takvimler 2014 ocak. aldigim maas brut 2000 dolar + primler, bir suru yan hak, keyifler keka yani.

    ben bu bahsettigim son isimden , 2017 kasiminda ayrilarak yurtdisina tasindim. bugun, o donem benimle ayni maasi alan bir kisinin brut ucreti 1200 dolar + primler. bu primleri de (hadi su ekonomi de bile iyimser olalim) %70-80 oranda alsan, hemen hemen eline gececek net para (daha 3.aydan girdigin vergi diliminden mutevellit hayvani kesintilerle ) aylik yine en fazla 1200 dolar. orta karar bir lojistik firmasindan , dunyanin en buyugune , gecen sure 10 yil (ve bu sure zarfinda da hic bir isi batirmamis ve sirket ortalamasinda – bir kerede ustunde- zam almis biri olarak yaziyorum) ve ancak x2 yapabilmisim. cunku zam doneminde diyorsun ki “e ama enflasyon” , sirket “benim sana oyle bir taahhutum yok ki , begenmesen , na kapi” demeye getiriyor kibarca.

    bugun , etrafimda , o bahsettigim donemlerden kalma ne kadar orta sinif , beyaz yakali insan varsa, yasadiklari sehirlere gore maaslari bahsettigim seviyelerde. ve bu insanlarin hepsi , 2001-2008-2014 yilllarinda tanidigim insanlardan olusuyor , ve hemen hepsi , uzun yillardir ayni isi yapiyorlar. ve ellerine gecen aylik ortalama para 6.000 ila 8.000 tl arasinda degisiyor. hemen hepsi borclu , ev alanlar zaten sicmis durumda , kac orandan almis olurlarsa olsunlar, ortalamada 7-8 sene daha kredi odeyecekler , ve yine orana gore bir evi de bankaya almis oldular, yarini belli olmayan ulkede hem de. herkes kredi oduyor,ama herkes, ama az , ama cok, ama herkes, tanidigim istisnasiz herkes. ulan biri hesap bilmez, kitap bilmez, hadi hepsi de mi? herkes yani. bu ve bunun gibi insanlar ( benim de bir zamanlar dahil oldugum) yani ; tatilde yunan adasina kacalim , ayda uc-bes rakimiz olsun, ps oynayalim, guzel bir sanatci gelirse konserine gidelim, ayda bir iki kitap alalim, bir ugrasimiz, hobimiz olsun diyen insanlar.. kalmiyor artik. herkes kafa kafaya cikiyor.15-16 sene once beni ve kardesimi okutan anne ve babamin (ve arkadaslarimin anne-babalarinin) su an "bir" cocugu okutacak gucleri var mi? belki, o da eminim zorlanarak.

    emekli olan anne babalarimiz -sayet evlerini de alabildilerse- kurtardilar bir sekilde.

    “lan ibis, bize ne senin hayat hikayenden, cevrenden, esinden , dostundan” diyenler icin ozete gecelim.

    bizim nesil ve bizdeki sonraki nesiller icin, turkiye’de (yazimizin ana fikri) bir orta sinif kalmayacak, insanlar cok fakir, fakir ve az fakir ile cok zengin, zengin, ve bu tarz krizleri ve kerizleri firsat bilerek henuz zenginlesenler olarak ayrilacak. bundan yillar once “vay amk, demek oraya girmis” dedigimiz, alaninda cok iyi doktor, muhendis ve asiri teknik bilgi iceren islerde calisanlar belki bu zumrenin son temsilcileri olacak/olabilir

    2018 -2019 ve sonrasi turkiye icin ekonomik bir milattir. parcalanir, ic savas cikar, dumduz olur, venezuela olur , su olur , bu olur’dan ziyade ; gelir esitsizliginin muthis bir seviyede oldugu (bkz: gini katsayisi) avrupa basta olmak uzere, dunya’ya ucuz is gucu saglayan (bir asgari ucretlinin isverene maliyeti kabaca 500 euro, hadi mesaisiydi, iviriydi, ziviriydi, uc kurus fazla verdisiydi 600-700 euro olsun , bu, gunde 9-10 saatten , 22-26 gun adam calistirmak icin cok dusuk bir ucret) bir ulke huvviyetine burunecek.

    bu arada, bahsettigim bu (brics) ulkelerin cok buyuk ulkeler oldugunu , uretimde farkli boyutlarda oldugunu , cok buyuk markalara sahip oldugunu biliyorum. dunyanin bir cok kafa sirketinin ceo’sunun hintli oldugunu, yazilim konusunda iyi yerlerde olduklarini, bati ulkelerine cok doktor gocu verdiklerini (acaba neden?), global en buyuk on sirketten, uc’unun cin sirketi oldugunu (ki cin’i tartismaya gerek yok) , brezilya’nin dunyanin kahve tedarikcisi olup ayni zamanda embraer gibi dunyanin en buyuk 3. yolcu ucagi ureticisi olan sirkete ev sahipligi yaptigini, rusyanin dogalgaz gercegini ve gazpromu’nu biliyorum/biliyoruz.

    ama , hindistandaki sucu,sefaleti , brezilya’nin favelalarini , cin’in calisma kosullarini , rusya’daki en zengin %20’nin, gelirin yarisina sahip oldugunu bunlari da biliyorum-biliyoruz.

    turkiye ekonomik acidan tepelerde olmayacak elbette, belki yine ilk 20'de olur, ki bu da pek bir sey ifade etmez (hemen kisa bir soru, 7.hindistanda mi yasamak , yoksa 44.cekya'da mi - hindistan goa sahillerinden ibaret degil cunku- veya 12.rusya'da mi 26. avusturya'da mi? ) sosyo-kulturel gidisat (cokus) olarak da benzer bir istikamete gittigini, son ceyrek asirdan ornekler vererek anlatmaya calistim.

    haa , yine fifa 19 gelecek , gilette mach bilmem kac gelecek , apple x gelecek, samsung y gelecek, audisi de gelecek , ford’u da , burberry parfumu da olacak , ama sen-ben alamayacagiz.

    sadece dort senede benim ve tanidigim hemen herkesin dolar bazinda maasi %30-40 seviyesinde azalmis. nasil bir 2019 gececek , bilen eden yok. nasil bir 2020?? o tam bir muamma.

    bir de krizin sosyal yani var , onu da kisa bir hikayeyle orneklendirerek bitirelim.

    “zamanin birinde , bir devrimci, bir konferans veriyor, anlatiyor "sinif farkliligi , su, bu v.s"
    isci kesmi de dinliyor falan.

    sonra bunlar, konferans sonrasi tramway duraginda karsilasiyorlar. bakiyorlar , bizim konusmaci , birinci sinif hizasinda bekliyor. e tabii isciler tepki gosteriyor " ya usta , sen bir suru nara attin bize, sinifti, devrimdi vs" diye. " neden gelip sen de bizimle 2.sinifta beklemiyorsun" diyorlar.

    adam da "iyi de arkadaslar; benim mucadelem, ben de 2.sinifa bineyim diye degil ,siz de 1.sinifa binin diye" diyor “

    ulkedeki kafa da bu hani , cogunluk , "herkes ikinci sinifa binsin" kafasinda.

    ben tanzimde sira bekliyorum, sen migrostan aliyorsun, alma, sen de siraya gir, sen de cile cek.
    ben yunan adasina gidemiyorum , sen de gitme, hatta siktir git elin yunanina para kaptir, hatta kaptirmisken de donme.
    playstation ne ki , sen de oynama.
    maca stada gitme abi , evde izle , cunku ben hayatim stada.konsere, bir kitap fuarina gitmedim
    ne parfumu kardes , bosver. su biraz da esans. kullanma boyle seyler, yabanciya para kaptirma
    aksam fasila gitme abi , cunku ben hic gitmedim, sen de gitme, eglenme, allah belani versin eglenme, aman kendini iyi hissetme.

    bu kafalarin da yardim(!)iyla, "kotu gunler gecti daha kotu gunler bizi bekliyor degil , daha kotu yillar bizi bekliyor"

    kalabiliyorsaniz , esen kalin.
  • benim için var olup olmadığı marketlerin abur cubur fiyatlarında bellidir.
    öyle zengin işi marketler değil de ülkede zincir olan mahalle arası marketlerde geçen sene 50 kuruşluk tuzlu kraker 85 kuruş olmuş, ucuz kek 35 kuruştu 75 kuruş olmuş, çikolatalı gofret 60 kuruştu 1,50 olmuş.
    abur cubur alışkanlığımı değiştirmiştir. elim gitmiyor o derece.
  • almanya hitler’den sonra ekonomik,sanayi ve ticari atılımlar yapmış.

    savaşı kaybettikten sonra ordusu lağvedildi ve amerika 179 tane üs kurdu almanya’da.

    bizi marshall yardımlarıyla beslerken almanya’da tarım ve sanayi yatırımları yaptılar.

    aynen japonya’da olduğu gibi.
    ıı.dünya savaşını kaybeden almanya ve japonya ordusu olmayıp amerikan üsleriyle bezenmiş haldedir.japonya’da 135 adet amerikan üssü vardır.

    ekonomik olarak bağımsız görünen ve neredeyse hiç askeri harcamaları olmayan bu iki ülke askeri ve ekonomik olarak amerika’nın hegomonyası altındadır.

    sonuç,ekonomik olarak gelişmiş görünseler de almanya ve japonya amerikan işgali altındadır ve bağımsız değildir.
hesabın var mı? giriş yap