• stv kanalındaki yaygara bakılırsa yangından mal kaçırır gibi bir durum var,mahkemenin yetkisinde olmayan bir karar verdiği konuşuluyor.

    cmk madde 268 – sulh ceza hâkimliği kararlarına yapılan itirazların incelenmesi, o yerde birden fazla sulh ceza hâkimliğinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen hâkimliğe; son numaralı hâkimlik için bir numaralı hâkimliğe; ağır ceza mahkemesinin bulunmadığı yerlerde tek sulh ceza hâkimliği varsa, yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine; ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerlerde tek sulh ceza hâkimliği varsa, en yakın ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine aittir diyor,mis gibi bir gündemimiz daha oldu.
  • (bkz: içeri alıyonuz o zaman niye salıyonuz, madem salıyonuz o zaman niye içeri alıyonuz?)
  • bu gece iyi tehdit dönmüştür.
  • hukukcularin kendi aralarinda "o hukuk degil bu hukuk" munakasasi suruyor.

    "asliye ceza tahliye kararı veremez sulh ceza hakimligi verir itiraz da bir diğer sulh ceza hakimligine yapilir"
    "hayir, mahkemenin verdiği karar ,ahkimliğin verdiği kararın üstündedir..10.asliyenin kararı geçersiz..."

    seklinde atismalar oluyor.

    arkadas acin kitabi bakin cevabina nasil hukukcusunuz siz.
  • dosyada haklarında hiçbir delilin bulunmadığı ,tutuklu olduğu süre içinde savcılık tarafından dosyalarına hiçbir ek delil eklenmediği , kendileri teslim olduğu halde haklarında kaçma şüphesi olduğu iddia edilen , resmi gözaltı süreci geçtiği halde aihm kararlarına aykırı olarak tutuklanan insanların tahliyesidir.

    mesajlar üzerine edit . evet arkadaşım haklısınız yolsuzluk operasyonlarını yapanlar da balyoz , sarıkız, ayışığı, yakamoz ve ergenekon davalarına bakan bütün savcı ve hakimler , paraleldi . 4 . murat döneminden beri ülkeyi bunlar yönetiyor.

    nihai edit . başsavcılık anayasamızın birinci maddesi olan akp aleyhinde karar tesis edilemezi uygulamış . hukuk , insan hakları gibi kavramlar türkiye adalet sisteminden ayıklanarak tahliyeler red olunmuş.
  • dosyada haklarında hiçbir delilin bulunmadığı ,tutuklu olduğu süre içinde savcılık tarafından dosyalarına hiçbir ek delil eklenmediği , kendileri teslim olduğu halde haklarında kaçma şüphesi olduğu iddia edilen , resmi gözaltı süreci geçtiği halde aihm kararlarına aykırı olarak tutuklanan insanlara, kumpas kuranların tahliyesidir.
  • istanbul 10.sulh ceza hakimliğinin kararıyla asliye ceza mahkemesinin verdiği karar zaten yok hükmünde oldugu için ekstradan bir karar verilmesine gerek olmadığına ,itiraz dilekçesi ve tahliye taleplerinin nöbetçi sulh ceza hakimliğine gönderilmesine karar verilmiş.

    edit: mahkemenin kararını hakimlik bozamazmış,tahliyeler kesinmiş.
    son durum (bkz: #50833307) maddesi gereğince tahliye kararı yok sayılmış.
  • cemaat hukukçularının buldukları bir bug üzerinden aldıkları tahliye kararı. hukukçu değilim ama tecrübeli bir mahkemeciyim. kararı okudum ve buldukları açığı gördüm. şimdi tutuklama kararını veren sulh ceza hakimliği ve bu tutuklama kararına karşı yapılacak itirazı değerlendirecek mahkeme de yeni yapılan değişiklikler gereği bir sonraki sulh ceza. yani tutuklamaya itirazı asliye cezanın görüşme yetkisi yok. ancak düzenleme alelacele yapıldığı için reddi hakim talebinin itiraz merciinin neresi olduğu düzenlemeye konulmamış. dolayısı ile genel hükümler devreye giriyor ve sulh cezanın kabul etmediği reddi hakim talebine yapılacak itirazın yeri asliye ceza olacaktır deniliyor. asliye ceza hakimi bu yönde görüş belirtiyor ve reddi hakim talebini kabul edip verdiği tutuklama kararını kaldırıyor. usul yönünden doğru gibi görünüyor ama tartışmaya çok açık bir mesele. reddi hakim talebinin görüşüleceği yer de bir sonraki sulh ceza olur diye de mütalaa yapılabilir. tüm mesele yapılan düzenlemenin alelacele ve eksik gedik yapılması. kişiye özel yasa çıkarmaya kalkınca bu tip saçmalıkların olması da çok normal. bu karar cezaevi idaresine tebliğ edilirse idarenin mahkeme yetkisizdir demek gibi bir yetkisi yok. yani kabak cezaevi idaresinin başına patlar. ben cezaevi müdürü olsam hemen acile gidip 1 hafta rapor alır ve canımı kurtarmaya bakardım. çünkü kararı uygulasa da başı belada, uygulamasa da. yani filler tepişirken çimenler ezilecek meselesi.

    edit: şimdi 10 sulh cezanın asliye cezanın kararının geçersiz olduğuna dair kararını da okudum. o kara da çok su götürür. bir defa sulh cezanın asliye cezanın kararını bozma gibi bir yetkisi yok. genel hukuk usulüne göre asliye ceza bir üst mahkme ve üst mahkemenin kararına itiraz ve bozma yetkisi alt mahkemde olmaz. bozma gerekçesi çok yuvarlak laflarla yazılmış, yukarıda yazdığım gibi olayın temeli yapılan düzenlemenin alelacele ve çalakalem olması. bir de tutukluların asliye cezaya yaptığı itiraz bugünün meslesi değil. 4- 5 gün önce yapılmış ve hakim savcılıkatn dosya istemiş, onlar göndermemiş falan. eh hakim de daha önce özel yetkili iken sürgün olarak asliye cezaya atanmış yani safı belli. peki neden 4- 5 gündür bu işin üstüne düşmeyip böyle bir mağduriyet şovu yapılmasına zemin hazırlandı? yarın kıyamet kopacak her yerde. oysa olayın bu safhaya geleceği önceden belliymiş. ben bunu cemaatin hanesine bir gol olarak yazıyorum. ama adamları bir şekilde tahliye etmezler onu da ekleyeyim.
hesabın var mı? giriş yap