• şimdi;

    adam olay çıkartmak, ortalığı yakıp yıkmak, masum insanları öldürmemek için derdini mecliste anlatmalı. sanıyorum hemfikiriz bu konuda. ama adamı meclise almıyorsun.

    adam bu durumu yürüyüş yaparak protesto etmek istiyor. izinsizsin diye yürütmüyorsun.

    burada protesto yürüyüşlerinin mutlak surette protesto edilenin iznine bağlı olduğuna canı gönülden inan(dırıl)mış olan burjuvadan çok burjuva hukukçusu olan arkadaşlara sesleniyorum. siz de haklısınız, düşündüğünüzün doğru olduğuna inanmak için her tür eğitimden geçirildiniz, ama insaf, bi düşünün be koçlar, izinli göstericilere 'yollar yürümekle aşınmaz' diyen süleyman demirel'i düşünün mesela, kimsenin görmediği ve duymadığı yerde kendi kendine bağıran ve eylem yapan bi kalabalığı düşünün, kimsenin olmadığı bir yerde devrilen ağaç vardır mesela, felsefe yapın demiyoruz ama iki saniye durun düşünün bi.

    hadi lanet olsun tamam yürümeyelim basın açıklaması yapıp dağılalım diyor adamlar, onu bile beklemeden veriyorsun gaz bombasını veriyorsun biber gazını. ben bugün alakasız bi şekilde taksim'de ve şişli'de iki kere bu gazın uzaktan kokusunu aldım boğuluyordum, protestocuları düşünemiyorum bile. bu kadar gazı yiyen adam ne yapar nereye sığınır, sen bunları coplarken ordan gelen geçenler, esnaf bundan ne kadar nasiplenir düşünmüyorsun. ver babam ver.

    sonra da vay gelin diyalogla sorunu çözelim diyorsun. ben anlamadım bu iş nasıl olacak?
  • 60 yaşında, bembeyaz başörtülü*, aksanından uzun süredir istanbul'da yaşadığı belli olan*, yolda görseniz elindeki poşetlere davranacağınız, otobüste görseniz yol vereceğiniz pamuk bir teyze çaresizlikten ne yapacağını şaşırmış elindeki çantayı allahtan korkun be diyerek polislere vuruyor.

    siz gerizekalı, güçlünün götünü yalamaktan zevk alan, neyi savunduğunu dahi bilmeyen, cahil, okumamış, dinlememiş mallar da araba camı diyorsunuz. araba camı kırıyorlar. lan mal! bu kadın mı araba camı kırdı? bu kadını bu denli çıldırtan ne hiç düşünmedin mi? lan gerizekalı aptal aptal gezindiğin avm'lerden çık dışarı sokakta polisin neler yaptığını bir gör avel! o kadın nasıl o hale geldi onu bir düşün, sadece bir dakika becerebilirsen.

    esnaf vitrini kırılmış, o esnafa git sor kim kırmış o vitrini, vitrinini kıran göstericilerin dükkanına sığınmasına müsaade eden adama sor o vitrin nasıl o hale geldi.

    şerefsizsiniz lan hepiniz! üç kuruşluk vicdanınız iki paralık şerefiniz yok.

    umarım bir gün sizin de boğazınızdan içeri gaz bombası sokarlar, sizin de belinizde cop kırarlar.
  • polis ve göstericiler arasında yaşanan arbede.

    şimdi bu konu hakkında yorumlara bakınca ya polisin ya da göstericilerin yanında olmak gerekiyormuş gibi bir hava esiyor. böyle bir zorunluluk olduğunu düşünmüyorum. ben iki tarafta da yanlışlar görüyorum.

    1) polis, hala ve ısrarla aşırı güç kullanıyor. protesto etmek, yürüyüş düzenlemek herkesin hakkı. he izinsiz mi gösteri yapılıyor, o zaman dağıtmak için başka yöntemler bulun. hemen gaz bombaları yağmaya başlıyor. bu kadar şiddete gerek yok.

    2) hiçbir göstericinin halkın evine, iş yerine, arabasına zarar verme hakkı yok. yok arkadaşım, bunun "ama"sı falan da yok. bunu mazur göstermeye çalışmayın. olayla hiçbir ilişkisi olmayan vatandaşların malına, mülküne zarar veremezsiniz.
  • eve dondugumde sokaktaki butun arabalarin arka camlarinin kirilmis oldugunu gorerek ogrendigim olay. ara sokaklarda her tarafa oto camlari dagilmis, pek cok arabanin da kaportasi darbelenmisti. yerlerde bdp renkleri vs vay anam vay neler donmus ya..

    zodit: o sekilde ogrendik diyoruz vre malaka niye kotuledin, yoksa eve telgraf mi cekeceklerdi. ekside bile dogru duzgun yanki bulmamis olay.
  • suriye'ye demokrasi veren ülkede gerçekleşen olaydır.
  • her zamanki ezberlerin yine zaman kaybetmeden tekrarlanması açısından bize deja-vu yaşattı. gerçi sizin yerinizde papağan olsaydı ona ezberletilen şeyin saçmalığını anlar da tekrarlamazdı. hak aramak için, binlerce oy alıp meclise girmeye hak kazanmış vekiline, iradesine sahip çıkmak için bir yerde toplanmış insanlar mı faşist? kimse oraya keyfinden olay çıkarmaya gelmiyor, devletin polisi saldırmayınca hiçbir şey olmadığı yüz kere kanıtlandı, bir tek siz uyanmıyorsunuz. bundan üç sene önce 1 mayıslarda ne çok olay çıkıyor camları indiriyorlar bikbikbik diye öten de sizdiniz. 1 mayıslarda polis gitti, kargaşa bitti. 2 senedir tek bir olay çıkmıyor. yürümek için toplanıyor insanlar oraya, dayak yemek için değil. bu toprakların en büyük provokatörü müdahale edene kadar da kimse bir şey yapmıyor. o zaman sen bana söyle, demokratik ve anayasal bir hakkını kullanırken biri gelip sana saldırırsa kendini savunmayıp da ne yapacaksın? tutturmuşsun bir şehir efsanesi arabaların camlarını kırıyorlarmış, e siktirin gidin afedersiniz. bilgi çağındayız, aç bi twitter'a facebook'a falan bak, bizzat olay yerinde olan adamdan neler olduğunu dinle. kitle içinde vandallık yapan varsa, o da onun hatasıdır. eyleme giden herkes peygamber demiyoruz, sorunun kökünü arıyoruz.

    ama birader, sen içinde bu nefret olduktan sonra hiçbir şeyi göremezsin. senin gözünü kan bürümüş, için kokmuş. burada 3-5 tane polisin demokratik ve anayasal hakkını kullanan sivil halka saldırmasıyla orgazm oluyorsan ben sana sadece acırım. ama kürt halkını da türkiye devrimcilerini de polis şiddetiyle teslim alamayacaksınız, onu da kafanın içine iyi kazı.
  • polisin yine adamına göre davrandığı bir vaka. izin alınma gerekliliği olmayan bir faaliyete, ayarlı olmadığı aşikar bir müdahale yapılmış. bunu anlamayan denyolarımıza soralım:

    -grupta milletvekilleri var, polisin bir derdi varsa onlarla konuşup mevzuyu neden sükunetle çözmeye çalışmıyor? uzun uzun konuşulmuş ama yassah hemşerim bir uzlaşma yolu değil tabii ki.
    -biber gazının ölüme yolaçabildiği, gayet tatbiki olarak da görüldüğüne göre, neden bu kadar fütursuzca kullanımına devam ediliyor?

    bir de son olarak, arabaların camları kırılmış. ulan terbiyesiz, arabanın kaskosu var, tamir ettirirsin, insanın kaskosu var mı, ölürse hayata döndürebilecek misin?
  • bu olay sırasında pencerem açıktı, gürültüyü duyunca cama çıkıp neler oluyo diye baktım; bir grup protestocu sokakta dikiliyordu, ardından cadde tarafından sokağa doğru bir gaz bombası atıldı ve protestocular aşağıya doğru kaçmaya başladı. bu sırada ben hala camdaydım ve gaz atıldıktan abartısız 20 saniye sonra gözlerim, genzim falan acayip yanmaya başladı, dedim noluyoruz bu ne gazı, nazi kimyasal silahı falan deseler hemen inanacaktım. biber gazını bu kadar uzaktan yiyip de (4. katta oturuyorum ve gazın atıldığı yer binama baya uzak bir noktaydı) bu kadar kısa sürede bu hale geliyorsam, alanda önüne gaz düşen adam neler yaşıyordur tahmin bile edemiyorum.
  • biraz netleşmek için bir slogandan yararlanmak gerekli: burası şişli, filistin değil. görüntüler filistin ama. tutuklu vekilleri hukuksuz bir şekilde salıverme. tutuksuzları gazla boğmaya çalış. sınırları kaldırılmış bir güç ile elindeki kimyasal silahı her hak isteyene, her sokağa çıkana kullan sonra da bağlı medyanla onları suçla.

    savaş alanına çeviren kimdir şişli'yi? filistin'i filistinliler mi savaş alanına çeviriyor?
  • kendi yandaşları okullarda ve çeşitli konferanslarda yaptığı konuşmalarda protesto edilince ve bazen domates yumurta atılınca "ama lütfen konuşmamıza izin verin, demokrasinin gereği budur, herkes kendini ifade edebilmedilir" söylemiyle ortaya çıkan akp'nin demokrasi anlayışında ikiyüzlülüğü gözler önüne seren örnektir.şöyle ki akp'nin demokrasi anlayışı gereği, söz sırası karşıt görüşlülere gelince kendi piyonları polisleri protestocuların üzerine salar elektrikli cop ve biber gazı gibi insanın ölümüne sebebiyet verecek gereçlerle muhalifleri bir güzel bastırır.
    demokrasi kavramının içinin boşaltılmasının 21. yüzyıldaki en güzel örneğini akp kendi iktidarı süresince vermektedir. tebrikler!
hesabın var mı? giriş yap