• (bkz: #148368125) buradan devamla:

    " 27 ekim 1957 seçimlerine doğru dp iktidarı, dini alandaki vaatleri ile söylemlerini artırır ve menderes'in yaptığı seçim konuşmalarının büyük bir kısmını bunlar doldurur hale geldi. bu vaatler çerçevesinde menderes, ilk olarak 1956 yılında konya'ya yaptığı gezisinde ortaokullara din derslerinin konulacağını açıklar. yedi yıllık iktidarları döneminde toplam on beş bin cami inşa ettiklerini belirten menderes, 1956 yılında yapımına başlanan kocatepe camii'ne yüz bin lira bağışlar; istanbul'u kabe yapacaklarını ve her fabrika bacasının yanına cami minaresi dikeceklerini vaat eder. ayrıca din adamları yetiştirmek için daha iyi okullar yapacaklarının da sözünü veren menderes, bu kapsamda 19 kasım 1959 tarihinde istanbul yüksek islam enstitüsü'nü eğitim ve öğretime açar. dp iktidarının eylem ve politikalarından da anlaşılacağı üzere dini istismarın doruk noktasına ulaştığı bu şartlarda, bunu fırsat bilen bir grup nakşibendi, bursa ulucami'de bir cuma namazında gösteriler düzenlemişlerdir. bir nakşibendi'nin beline kılıç takıp yeşil bayrak açarak kendini mehdi ilan ettiği bu gösteride cami imamı yaralanmıştır.

    seçimlere bu şart altında girilmiş, ekonominin kötü olduğu ortamda bütün umudunu din alandaki politikalara bağlayan dp istediğini alamamış, iktidarını korumakla birlikte oylarını %58,4'ten %48,6'ya düşürmüştür. iktidarın oylarını düşürdüğü bu seçimlerle ilgili altı çizilmesi gereken nokta; %41,4 alan chp'nin, %6,,5 oy alan cmp'nin ve %3,5 alan hp'nin oylarının toplamı iktidar partisinin oy oranını geçmesidir. altan öymen anılarında, eğer dp'nin seçim öncesinde partiler arası ittifakı yasaklamasaydı 1957 seçimlerinin bir iktidar değişikliğine yol açabileceğinden bahseder. muhalefetin oy oranlarının toplamı, dp'nin oy oranını geçmesine rağmen 1950-1960 yılları arasında türkiye'de uygulanan çoğunlukçu seçim sisteminden ve partiler arası ittifakı yasaklamasından dolayı dp, 1957 milletvekili genel seçimleri'nde 424 milletvekili çıkararak tek başına hükümeti kurma olanağı bulmuş ve iktidarını korumuştur. ayrıca 1957 seçimleri ile ilgili belirtilmesi gereken bir diğer nokta; kötüye giden ekonominin ve menderes'in otoriterleşmesinin dp'den chp'ye oyların kaymasına neden olmasınına yan sıra, chp'nin de merkez sağ partisi olmaya çalışmayı bırakarak altı ok'u ve devletçilik ve laikliği ilkeleriyle benimsemesi bunun chp'ye 1950 ve 1954 seçimlerine nazaran daha fazla başarı getirmesidir. dolayısıyla seçim sonuçlarına bakıldığına chp'nin merkez sağ partisi olmak yerine altı ok'u savunması halk nezdindegörece daha fazla karşılık bulmuştur." türkiye'nin 1950'li yılları bayram koca
  • türk siyasal sisteminin kırılma noktalarından biri. görüldüğü gibi dp seçimleri kıl payı farkla kazanıyor. eğer o amına koduğumun milli birlik komitesi bir sene daha beklemiş olsa gidilecek bir erken seçimde büyük olasılıkla chp kazanacak, iktidar sandıkta değişecek, askeri vesayetin önü açılmayacak vs hayat bayram olacaktı.

    tabi hırsıza neden bizim eve girdin diye sorulmaz onun işi o ama insan düşünmeden de edemiyor.
  • bir ili kazanan partinin o ildeki bütün vekilleri alması üzerine kurulu seçim sisteminden dolayı böyle bir sonuç çıkmıştır.

    burada kabahatin büyüğü chp'dedir zira bu seçim sistemini abd'den örnek alıp uygulayan partu chp'dir.
  • 21 temmuz 1946 genel seçimleri'ni aratmayan bir seçimdir.
    seçim bitmeden öğle vaktinde radyodan seçim sonuçları açıklanmaya
    başlanan, mühürsüz oy torbalarının kullanıldığı seçimdir. chp il seçim kuruluna itiraz etmiş istanbul'da itirazların kabul edilmemiş ama bilecik ve diyarbakır'daki itirazlar kabul edilmiştir. chp'nin kazandığı gaziantep'te ertesi gün köylerden "unutulduğu" gerekçesiyle oy torbaları getirilmiş antep'i demokrat parti bin oy farkla kazanmıştır. chp yine itiraz etmiş gece adliye binasında yangın çıkmış ve pusulalar yanmıştır.
    sonuçlara itiraz ettiği için mehmet barlas'ın babası chp milletvekili
    cemil sait barlas demokrat partililerin talimatıyla tutuklanmıştır. 1 2 3
    ek olarak: bütün bu şaibelere rağmen chp: %41 - demokrat parti: %48 oy almıştır.
  • alınan oy oranlarıyla çıkarılan milletvekili sayısı arasındaki tuhaf farkın, uygulanan sistemden kaynaklandığı seçim.

    bugüne uyarlayıp örnek vermek gerekirse;

    istanbul'un 80 milletvekili kontenjanı var.
    seçime 4 partinin girdiğini varsayalım.
    oy oranları şöyle olsun:
    a partisi: %26
    b partisi: %25
    c partisi: %25
    d partisi: %24

    1957 yılının seçim sistemine göre istanbul'un 80 milletvekilinin tamamı a partisinin oluyor.

    veya ben yanlış biliyorum ;)
  • 30'lu 40'lı yıllarda "camileri ahıra çevirdiği" iddia edilen chp'nin
    halkın yüzde 41,4'ünün oyunu aldığı seçim.
    dikkat, yıl 1957 daha.
  • bugünlerin bir benzeri yaşanmış. fatih yaşlı'nın bugünkü yazısından alıntı:

    "...dp 1950 ve 1954 seçimlerini ekonomideki büyümenin de etkisiyle kolaylıkla kazanmış, ancak 1958’e doğru, yanlış politikaları neticesinde türkiye ekonomisini uçuruma doğru sürüklerken giderek güç kaybetmeye başlamıştı. tam da bu nedenle, menderes yönetimi normal şartlarda 1958 yılında yapılması gereken seçimi 1957 yılına almış ve ülkeyi erken seçime götürmüştü.

    (...)

    bu seçim kararından önce menderes yönetimi iki kritik yasal düzenleme yapmıştı. bunlardan birisi basınla ilgiliydi. kolayca istismar edilebilecek ibarelerin yer aldığı bu yasa ile “devletin siyasi ve mali itibarını sarsabilecek” ve “devletin ve hükümetin yurtdışındaki itibar veya nüfuzunu kıracak şekilde” yayınlar yapanlara 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ve ağır para cezaları verilmesi öngörülüyordu. bunun yanı sıra gazeteler mahkemeler tarafından 3 aya kadar kapatılabilecek, bakanları, milletvekillerini ve resmi görevlileri küçük düşürecek yayın yapanlara verilecek ceza 1 yıldan aşağı olmayacaktı, yalan haber olduğuna karar verilen haberlerin sorumluları 1 ila 3 yıl arasında hapis cezasına çarptırılacaklar, gazeteler sokakta bağırarak satılamayacaktı.

    ikinci yasal düzenleme ise toplantı ve gösterilerle ilgiliydi. yapılan düzenlemeye göre siyasi partilerin ve diğer tüm siyasi örgütlenmelerin gösteri ve yürüyüş yapmalarına sadece seçim dönemindeki propaganda günlerinde izin veriliyordu. dolayısıyla, seçim dönemlerindeki propaganda için ayrılan süre, yani çok kısa bir zaman dilimi dışında, muhalefetin yapacağı her türlü eylem yasaklanmış oluyordu. ancak yasa bununla da kalmıyordu: “mahallin en yüksek amiri”nin yetkilendirdiği kolluk kuvveti önce toplanan kalabalığa “dağılın” ihtarında bulunacak, sonra havaya üç kez ateş açacak, o da sonuç vermezse “hedef gözetmeksizin” ateş açarak kalabalığı dağıtacaktı..."
  • adnan menderes ve dp'nin zor geçirdiği bir seçimmiş dp direkten dönmüş hatta menderes kurmaylarına "allah bir daha bana 27 ekim gecesi gibi bir gün yaşatmasın" demiş.ileri ki yıllarda yaşadığı acı günlere bakılırsa tutmayan bir dilek olmuş.
  • 1946 secimleri'ndeki acik oy gizli tasnif skandalina benzer bir skandal da bu secimlerde yasanmistir. oy kullanma tamamlanmadan secim sonuclarinin aciklanmasi yasak olmasina karsin, saat 14.00'dan itibaren radyoda sadece dp'nin kazandigi yerlerin sonuclari aciklanmis, boylece oy kullanmamis vatandaslar uzerinde (bak dp kazaniyor) havasi estirilmistir. tabii chp 1946'dan once nispi temsil yontemine gecmemesinin sikintilarini gene cekmis, %41 oya karsin 172 milletvekili cikarmistir. (dp'nin 423 milletvekili vardir). basin yasasi, toplanti yasasi, kasim gulek'n tutuklanmasi vb. ise yaramamistir netice itibariyle dp adina. katakulliyi halk sevmez, buradan bu sonuc cikar.
  • muhafazakar konya'da seçim sonucu açık ara olmamıştır.

    demokrat parti ---- yüzde 44,3
    chp ------------------- yüzde 40,9
hesabın var mı? giriş yap