• bir taraftar olarak beklentilerimi karşılamayan bir toplantı olmuştur. çoğumuzun da böyle düşündüğüne eminim. gerçekten sorulması gereken sorular sorulmamış, verilmesi gereken cevaplar verilmemiştir. hâlâ bekleyin deniyor. şimdi de yargıtayı bekleyelim bakalım. ama en çok takıldığım şey ise başkanın son cümlesi oldu; '' bu sene içerde kazanabileceğimiz tüm başarıları kazanacağız.'' eyvallah başkan eyvallah...

    ayrıca bir de şu yabancı futbolcuların durumuna açıklık getirilseydi iyi olacaktı. madem avrupa'ya gidemeyeceğiz bu kadar pahalı futbolculara ihtiyacımız yok. biri de çıkıp sormadı. o basın mensupları niye ordaydı ki acaba? neticede onlar da benim gibi sadece oturup izledi.
  • konuşmasının bazı yerlerine kulak tıkayınca bir saat boyunca boş boş konuştuğu sanılan aynı zamanda 3 temmuz gününden bir gün önce borsadaki değeri gs+bjk'nin değerinden bile fazla olan fenerbahçe kulübü'nün başkanının yaptığı toplantıdır.

    genelde diğer takımlar ve yargı hakkında söyledikleri duymazlıktan gelindi. diyor ki; bu ülkede genelkurmay başkanının terörden yargılanması zaten sözün bittiği yer. bana 150'den fazla ceza istedi savcı. bu tapeler dinlemeler bütün kulüplere yapılsa, hepsine birer iddianame yazılır. sözleri doğru kardeşim işinize gelmez tabi sizin ama malesef doğru. aziz olmasa zaten türkiyede hiç şike yoktu dimi?

    ayrıca aynı basın toplantısında 3 temmuz günü kutlama var demiştir. 3 temmuzun neyi kutlanacak amk?
  • benim için en dikkat çekici kısmı; "fenerbahçe'nin 17 bin üyesi koyun sürüsü değil" açıklaması olan toplantıdır.
  • şimdi cinconların amkafalı olanlarını görmezden gelirsek, resmen kafa siken basın toplantısıdır.
    aziz yıldırım avrupa'yı düşünemeyen bir adamdır dolayısıyla istifasını beklemek saçmalıktır.
    içeride de bu kadar çok gs şampiyonuğu gördükten sonra son cümlelerine gülemedim bile.
    kendisiyle galatasaray'a, beşiktaş'a, ulan bursaspor'a bile kaybetmişken trabzon'a kaybetmek zerre umurumda olmayacak. ancak o şikeli sezonda trabzon'un maçlarına biraz baksanız şampiyonluk trabzon'a verilsin demek kadar rezil bir durum olmadığını görürsünüz. 3. kimse ona verilsin ama o senenin şampiyonu trabzon olsun diyebiliyorsanız cibiliyetinizi sikeyim.

    velhasıl kelam, bu basın toplantısıyla 1 milyonuncu kere istifa etmesi gerektiği göstererek ayrı bir rekor kırmıştır aziz yıldırım.
  • herşeyi bıraktım da basın toplantısı boyunca yanında oturan nispeten aklı başında görünen kelli felli adamlar nasıl dayanabiliyorlar aziz yıldırıma onu anlamadım.

    ya da o adamların çoluğu çocuğu eşi dostu yok mu? varsa, onların yüzüne nasıl bakabiliyorlar? ya da onların etrafındaki kişiler de mi hiç sorgulamıyorlar bunu? mevki & koltuk bu kadar önemli şeyler mi? birisi de çıkıp "yahu başkan'ım ele güne rezil olduk sayenizde" diyemiyor mu?

    anlayamıyorum...

    tanım: bitmiş birinin basın toplantısı
  • sayfalarca tape'ye rağmen hala "kanıt yok bıdı bıdı" denilen ve bunun da "oooo sikertti sokarttı" diye savunulduğu konuşma. arkadaş bu kafa o kafa işte, kesin yani.

    hayır kanıt olarak istenen yönetim kurulundan başkan imzalı şike anlaşması ise diyecek bir şey yok.
  • hala ve hala kimi aziz yıldırımsporluları sözlükte "hüloooğğğ" diye bağırtabilen toplantı.
  • 1. tape var da içinde ne var? bir itiraf bir para gecisi bir bişe??? misal şekip mosturoğlu tapelerinden birine itiraz etti, mahkemeye geldi fiziki kayıt... hakkikatten öyle olmadıgı ortaya cıktı...

    2. gelişmiş demokrasilerin hiçbirinde tape, dinleme, ses kaydı birincil delil olarak kabul gormez... fiziki takip, sucüstü, para akısı, video kaydı, somut delil, itirafcı, tanığa gore kararını verir mahkeme... gunumuzde turkiye de bircok dava salt tape lerle karara verildiği icin yargıtay tarafından geri cevrilmiştir..

    yani... yandas medya nın bombardımanı ile sana yutturulan "delil", "delil" değil aslında.. hukuk bilmeden hukuk hakkında yorum yapmayalım lütfen...
  • aziz yıldırım'ı hiç sevmeyen ve sırf bu sürece fenerbahçemin adını bulaştırdı diye kulupten gitmesini isteyen biriyim. .sadece sizden bir şey rica ediyorum. .bu toplantı gezi parkı sürecinde oradaki bir sözcü tarafından yapılsa,yargının halinden ,bakanların sözlerinden,üstlerden gelen isteklerden,bir takım lobi(cemaat) gibi olaylardan bahsedilse siz tutup alkışlarsınız,ülkenin ne hallere geldiğini görüp inanırsınız,ancak konu fenerbahçe veya aziz yıldırım olunca neden yalan dolan oluyor onu anlamıyorum?

    kardeşim sevme aziz'i,fenerbahçe'yi gerçekten sorun değil. .ama ergenekon davasında,gezi parkında dönen olayları görüp,bu olayda olanları görmemezlikten gelme rica ediyorum. .ben aziz'i savunmuyorum hatta gerçekten şike konuşmaları yapabilecek biri olduğunu da düşünüyorum ancak yine de bu ülke'nin yargısının,lobisinin neler yapabileceğini görüyorum. .konu park,özgürlük olunca bir olabiliyorken,futbol olunca neden bu kadar çirkinleşiyoruz?neden düşman gibi oluyoruz? onların istediği de bu zaten. .istanbulunited'ı yıkmak. .

    yapmayın,etmeyin güzel kardeşlerim,inanın kim ne yaptıysa,teşebbüs ettiyse hepsi bulunsun adil bir şekilde yargılansın istiyorum ancak ethemin vuruluş anını gören insanların bile tanıklık yapmasın diye içeri alındığı bir yargıya güvenemiyorum malesef.

    şike yapanların da,deneyenlerin de,bu işten kendine fayda sağlamaya çalışanların da ortaya çıkacağı gün gelecektir elbet.o güne kadar bir olalım,bu düşmanlığı bitirelim rica ediyorum!

    tanım unutmuşuz aceleden;ne olursa olsun,sevmesem de dik durmaya çalışan fenerbahçe başkanının basın toplantısıdır.

    zöge:ne takımımı,ne aziz'i,ne de şikeyi savundum ona rağmen zamanın ötesi olduk ya helal olsun.bu insanlarda fanatizm,at gözlüğü olduğu sürece bizden bi bok olmaz aferin.
  • açıklamalarda ciddiye aldığım tek nokta, talep edilmesine rağmen ses kayıtlarının savunmaya verilmemesi olmuştur. bir avukat olarak benim gözümde yargılamanın tüm geçerliliğini ortadan kaldıracak bir durumdur.

    bu noktada konu hakimin dahi insiyatifinde olmadığından, verilecek bir dilekçe ile tüm dosya içeriğinin sorgusuz sualsiz sanığa verilmesi mecburiyetinden açıkcası söz konusu iddia bana çok gerçekçi gelmedi. ancak yine de kamuoyu nezdinde yargılamanın açıklığına ve savunma hakkına dair ciddi bir saldırı olduğu izlenimi oluşmaması gerekçesiyle yetkili makamlardan bu iddia hakkında bilgilendirme yapılması şarttır.

    aziz yıldırım'ın konu ile ilgili beyanlarını yargının selameti açısından çok vahim bulmakla birlikte, illa işin içinde bir bit yeniği vardır diye tahmin ediyorum. böyle büyük bir ihlalin gerçekleşmesi pek mümkün gözükmemekte.
hesabın var mı? giriş yap