• istanbul barosu başkanı avukat mehmet durakoğlu attığı tweet ile 30 haziran 2020 saat 12:30'da çağlayan adliyesi meydanında savunma mitingi yapılacağını duyurmuştur.

    ersan şen
  • tüm avukatların katılması gereken miting. sadece barolar ve avukatlar için değil bu eylem; türkiye cumhuriyeti'nin her bir vatandaşının hakkı için, adalet için yapılıyor. lütfen bu defa susmayalım. lütfen.

    bakın arkadaşlar güzel güzel anlatmış:

    (bkz: #109209560)
    (bkz: #109203114)
  • keşke imkan olsa da katılabilsek.
  • "sevgili meslektaşım; ülkemiz yargısının teslim alınmasına yönelik çok ciddi bir tehdidin arifesindeyiz. iktidar, yasa yapma gücünü silaha dönüştürüyor. hukuksuzluğun yasa gücüyle meşrulaştırılmasına izin veremeyiz. biz avukatız. bunu anlatabilmemiz gerekiyor. sizi, çocuklarınıza gururla anlatacağınız bir direniş gününe davet ediyorum. beni bağışlayın ama, bu kez gelmeye mecbursunuz. 50 bin avukat olmalıyız.

    içinde bulunduğumuz siyasi iktidara herhangibi siyasal farklılık olmaksızın bir araya gelip konuşmak istedik. ancak yapılan eylemlere ve çağrımıza rağmen görüşme olmadı. buna rağmen yasa tasarısını meclise getiriyorlar. sistemin içerisinde bulunan insanların yaklaşımlarını göstermek istiyoruz. 19 mayıs ve 1 haziran'da barolar olarak açıklama yaptık. 'biz konuşmaya açığız, bizi ikna edecekseniz edin. bunu yaparsınaız bir sıkıntı olmayacak' dedik. buna rağmen birşey yapmadılar. aksine süreci hızlandırdılar. bütün meslektaşlarımızı savunma için salı günü 12.30'da çağlayan adliyesi'ne bekliyoruz.”

    mehmet durakoğlu
  • saray rejiminin hukuksuzluklarına karşı avukatların direniş mitingidir.
    ergenekon ve balyoz döneminde de avukatlar en doğru yerde durmuştu. bugün de öyle yapıyorlar.
  • demokratik bir yöntemdir. sanıyorum "bağzıları" adalet temsilcisinin gözlerinin bağlı olmasından faydalanarak onu taciz etmeye çalışıyor. hatta arada bir taciz ediyor bile. hukuksuzluğa hayır!
  • bana her şey "vatan cephesi" günlerini hatırlatıyor...
  • istanbul barosu’nun tarihi itibariyle geç kalmış ve meclisteki uygulamaya herhangi bir etkisi olmayacak; aksine ülkeyi kutuplaştırmak isteyen politikacılara iyice mazeret verecek şekilde siyasi kimliğinizi bırakıp gelin çağrısını yeterince yüksek sesle yapmadığı mitingdir.

    sadece istanbul barosu değil tüm barolar bu iş ilk dillendirildiğinde seçime gidip güvenoyu istemeliydiler, hiç olmadı destekliyor muyuz desteklemiyor muyuz diye avukatlara sordukları bir seçim yapmalıydılar ki bugün 8000 avukat tarafından seçilmiş baro başkanı olarak değil gerçekten 50000 aktif avukatın bulunduğu baronun, 50000 olmasa da ezici çoğunlukla desteğini aldığı başkanı olarak konuşabilsin, haberleri bu şekilde yapılsın ve 8000 kişinin başkanı diyerek aksi yönde kamuoyu oluşturulmasının önüne geçilsin. ancak bu şekilde bir uygulama yapılmadı.

    aynı şekilde her gün dilekçe yazan avukatlarından konu ile ilgili adalet bakanlığına verilmesi için birinci ağızdan yazılmış dilekçeler istiyoruz dedikleri an 50000 aktif avukatın olduğu baroda 40000 civarı dilekçeyi çok rahat bulurlardı ki fazlası da şartların imkansızlığından yazamayanlar olurdu. yine pekala kamuoyunda çoğunluk avukat görüşünün aksi yönde olduğunu belirtir güncel bir argümana sahip olabilirdi.

    ancak istanbul barosu coronavirus sebebiyle adliyeye giderken bile iki kere düşünen avukatların tamamını tek bir yere toplayarak miting yapma kararı aldı.

    bakın miting yapmak pekala yasal bir haktır ve bitabi bu hak da istenildiği takdirde kullanılabilmelidir ancak hem mevcut şartlarda insanların kalabalık şekilde toplanmasının sağlıksız olması hem de bu konuda toplanan insanların sadece avukatlar olmayacak olması sebebiyle ne oraya gelen insan sayısının bir hükmü olacaktır ne de orada provakasyona mani olunabilecektir insanlar.

    istanbul barosunun da pek çok yanlış uygulaması pekala mevcuttur ancak adalet bakanlığının bu uygulamarın çoğunda sebep olduğunu da unutmamak gerekir. avukat stajyerlerin maaş alamıyor olması, cmk ücretleri vs gibi konularda baro benim fikrimce de yetersiz kalmakla birlikte bunlara asıl karan veren mercii olmadığı ve ne olursa olsun bakanlık sözüyle ve yasalarla bağlı olduğunu da unutmamak gerekir.

    istanbul barosu’nun bir avukat olarak bana göre yanlış kararıdır yine de kartal adliyesindeki duruşmamdan sonra çıkıp gitmeye çalışacağım çünkü gerçekten siyasetten bağımsız değerlendirilmesi gereken ve sağlıklı hiç bir argümanı olmayan bir uygulamaya karşı; sırf siyasi hırslarla ve ülkede adli yargılanma hakkını yoketmeye yönelik bir uygulamanın talebinin protestosudur.
  • olaysız tamamlanmıştır.

    baronun son dakika da olsa “siyasi bir miting değildir, döviz ve pankart getirmeyin” uyarısı geç kalınmış ancak yine de yerinde bir mesajdı.

    buna rağmen döviz ve pankartlarını alanda açmaya çalısan gruplar olması avukatlar arasında dahi okuduğunu anlamaktan yoksun olanlar olduğu gerçeğini bir kere daha yüzümüze çarptı.

    polis provake etmediğinde arbade olmadan miting yapılabiliyormuş, bunu bir kere daha görmüş olduk.

    bununla birlikte aktif avukat sayısı 50000’lerde olan bir baronun tüm avukatlarını davet ettiği mitingine göt kadar yer ayırmak mükemmel bir idarecilik. adliyenin çevresi ve içerisi neredeyse tamamiyle doluydu, muazzam bir katılım vardı. ana akım medya ne kadar gösterir bilinmez tabi.
  • "bugün sabah saatlerinde ak parti genel başkan yardımcısı cahit özkan tarafından avukatlık kanunu’nda değişiklik yapılmasına dair hazırlanan tasarı nihayet kamuoyuna açıklanmıştır.

    öncelikle belirtmek isteriz ki açıklama esnasında dile getirilenler, kamuoyunu yanıltmaya yöneliktir. bu da göstermektedir ki bu taslağı hazırlayanlar ne barolar ne avukatlar ne stajyer avukatlar ve baroların seçim sistemi hatta ne de temsilde adalet konusunda fikir sahibidirler.
    . . .
    80 baro olarak biz çoklu baroyu istemiyoruz, bu düzenleme peki kimin için ve ne maksatla yapılmaktadır.
    temsilde adalet için ortaya konan düşünceler ise gerçekçi değildir ve kabul edilemez. bu taslak kanunlaşırsa 44 üyesi olan bir baromuz ile 4.958 üyesi olan başka bir baromuzun tbb de temsilinde 4’er delegeye sahip olacaklardır. bu ne demokrasi ne de temsilde adalet olguları ile bağdaşır.

    ayrı bir organ olarak seçilen baro başkanının görevinin sona ermesi halinde yönetim kurulu içinden bir baro başkanının belirlenmesi hususu, seçmen iradesine saygısızlığın bir ifadesidir ve kanun genel sistematiğine uymamaktadır.
    açıklanan teklifin içerisinde yer alan bazı popülist değişiklikler ise yine teklifi hazırlayanların gerçeklerden ne kadar uzak olduklarının bir başka kanıtıdır. genç avukatlar için ortaya konan aidat indirimi, bugün birçok baromuz için sorun olmaktan çoktan çıkmış ve çok sayıda baromuzca genel kurul kararlarıyla aidat indirimlerini çoktan gerçekleştirmişlerdir.
    . . .
    biz 19 mayıs ve 1 haziran açıklamaları ile 19-22 haziran ankara yürüyüşü’nde çoklu baro uygulamalarına tümden karşı olduklarını açıklayan ve hazırlıkların sona erdirilmesini isteyen baro başkanları olarak

    siyasi iktidara bu bölme ve parçalama projesinden vazgeçmesi,

    demokratik kamuoyuna halkın sesinin kısılmasına yol açacak bu projeye karşı çıkarak, barolarına sahip çıkmaları için bir kez daha çağrıda bulunuyoruz.

    bizler türkiye’nin baroları olarak 03 temmuz 2020 tarihinde saat 14.00’da barolarımıza kayıtlı tüm meslektaşlarımızı

    ankara’da yapılacak büyük savunma mitingi’ne davet ediyoruz."

    https://sol.org.tr/…uzda-buyuk-savunma-mitingi-8426
hesabın var mı? giriş yap