• bu maçtaki 3 golün de çok klas olduğunu az önce tekrar izleyince fark ettim. bergkamp'ın golü zaten tarihi güzellikte ama ilk goldeki uzun pası yerden yarım metre yukarıda kafayla çevirip yaptığı asist de inanılmaz. lopez'in golünde ise ağır çekimde van der sar'a feyk atıp bacaklarını biraz daha açtırdığını ve sonra sakince aradan yuvarladığını görüyoruz.

    bergkamp'ın golünü biraz daha övmeden geçilmez, bu gole şiir yazılır, belgesel çekilir. benim için dünya kupası tarihinin en güzel golüdür. çünkü benzersizdir. maradona'nın 86'da ingiltere'ye attığı gol dünya kupası tarihinin en meşhurudur, dripling açısından kusursuzdur ama benzersiz değildir. messi, büyük ronaldo, oktay derelioğlu filan buna benzer goller atmıştır. hadi sadece dünya kupası finallerine bakalım dersek owen 98 ve al owairan 94, maradona 86'ya yaklaşır. uzaktan tek vuruşla atılan muhteşem goller de vardır, pavard 18 ve van bronckhorst 10 gibi. şık bir top kontrolü sonrasında yapılan müthiş vuruşlar da vardır, james rodriguez 14 ve maxi rodriguez 06 ilk akla gelenler. bergkamp'ın golünde ise önce harika bir uzun top, sonra inanılmaz bir kontrol, ondan sonra mest eden bir çalım, en sonda da ayak dışıyla köşeye lokum gibi uzatma var. 3 saniyede bu kadar skill bir arada göremezsiniz başka hiçbir golde. first touch, balance, technique, decisions, vision, anticipation, flair, composure, finishing, hepsi birden 20'dir. üstüne üstlük dakika 90'dır, yani clutch'ın dibidir bu gol. bu golü gören insan zor beğenir. bu gol aşık usandırır, sevgili kıskandırır. mükemmel bir maça mükemmel ötesi bir sondur.
  • 98' dunya kupasi ceyrek final macidir.
    bir onceki turda ingilizleri eleyen daniel passarella' nin arjantini ile yugoslavya' yi eleyip ceyrek finale cikan hollanda, 55.000 ki$inin onunde marsilya' da bulu$mu$lardi.
    90' sezonundaki aydin faciasinin musebbiplerinden sayilan ve daha sonra arkasina teneke baglanarak kadikoy'den kovulan guus hiddink' in hollandasi, macin ba$inda biyiklari henuz terlememi$ patrick kluivert ile one gecmi$ti ama gelecegin sari firtinaligina aday olabilecek claudio lopez 5 dakika sonra cevabi yapi$tirmi$ti.
    mac bu $ekilde kar$ilikli yoklamalarla son dakikalarina dogru giderken ceza sahasi icindeki bir pozisyonda, ulkemiz sinirlarinda, ozellikle kadikoy bolgesinde, "korkak tavuk ortega" olarak bilinen ariel ortega, hollanda kalecisi van der sar' a kafa atarak kirmiziya boyandi.
    her $eye ragmen mac uzatmaya gidecek diye beklenirken orta sahadan gelen uzun topu nefis bir $ekilde onune alip kar$isindaki defans adamini ekarte eden dennis bergkamp' in ampul gibi astigi golle arjantin, fransa 98' e veda etmi$ti. bergkamp' in bu usta i$i golu turnuvanin en nefis gollerinden biriydi. hollanda bu golle, yari finalde, bir ba$ka guney amerika takimina, brezilya' ya, rakip oluyordu.
  • klayvırt’ın kulivert olduğu zamanların maçı.
  • şu anda trt spor'un yayınladığı maç.
  • bizim neslin unutulmaz dünya kupası maçlarında ilk 10'a rahatlıkla girebilecek kalitede bir maç.

    benim bu maçta hatırladığım yegane adam numan'dı. o dönemler gurbetçi türk zannederdim kendisini mahalledeki arkadaşımız numandan dolayı.
  • ortega'nın sahtekarlık yaparak atıldığı ve arjantin milli takımını yaktığı maç.
  • klas gollerin adamı (bkz: dennis bergkamp)'ın attığı enfes gol sonrasında, hollandalı maç spikerinin orgazmdan daha zevkli anlar yaşadığı ve benim de ekranlardan canlı olarak izlediğim tarihi maç.

    spikerin yaşadığı sevinç güzel olan golün kreması gibi olmuş.

    işte o gol ve sunumu.
  • oy oy oy oy oy dennis bergkamp efsanevi çivilemiş yalnız. frank de boer'un uzun pasında roberto ayala'yı kruvasan ve ekler yemeye yollayıp topu da uzak köşeye zımbalamış
  • küçükken bir arkadaşımla dondurmasına iddiaya girdiğim maç.ben arjantini o hollandayı tutuyordu.hala atılan gollerinden çıkan kırmızı kartlarına kadar hepsini hatırlarım.televizyonda tekrarını görünce hüzünlendirdi.
  • macin 90. dakikasi sularinda silivri/eregli yoresindeki elektrik kesintisi sebebiyle bircok yazlikci macin son dakikalarini izleyememisti (aslinda sadece bizim sitede kesildigini biliyorum ama trajediye yoresel bir tat veresim geldi bir anda). "e bari cabuk gelse de uzatmalari izlesek" diye beklerken birkac dakika sonra elektrik gelmis, biz de istanbul'daki trt studyolarina baglanmistik. sempati duydugumuz iki takimin macinda belki de galibi bu sekilde ogrenmek en guzeliydi, zira son dakikadaki hollanda golunde once ziplayip sonra huzne bogulmamiz son derece olasiydi.
    (bkz: bu da boyle bir animdir)
hesabın var mı? giriş yap