• lezbiyen amerikalı kadın komedyen ellen degeneres'in sunacağı oscar töreni.
  • çok büyük bir ihtimalle en iyi film ödülünü babel, the departed, the queen, apocalypto veya little children'dan biri alacak bence.. eğer en iyi film babel'e gitmezse inarritu'nun en iyi yönetmen ödülü alma ihtimali artar.. akademi'nin clint eastwood'u kariyerinin son yıllarında olduğu* düşüncesine bürünürlerse yine en iyi yönetmen ödülü ona da gidebilir flags of our fathers ile.. en iyi aktör'de ise the last king of scotland'daki idi amin performansı ile forest whitaker ödüle yakın gözüküyor.. en iyi aktris ödülünde ise helen mirren'in the queen'deki performansı sanırım ödüllendirilmezse sürpriz olacak gibi.. merly streep ve kate winslet ise onun hemen takipçileri gibi.. en iyi yabancı film ödülündeki ise herkes gibi benim de aklıma gelen filmlerin başında almodovar'ın volver'i geliyor ama film o kadar ödül aldı ki sanki bu onun oscar yolunu tıkadı gibi bir hurafe de canlanmıyor değil kafamda.. 23 ocak'ta adaylar, 25 şubat'ta ise kazananlar belli olacak.. hadi bakalım..
  • her yıl olduğu gibi bir yandan kızacağımız, bir yandan sevineceğimiz bir gece yaşatacak olan törendir. kimi beklentilerimiz boşa çıkacak. ama eğleneceğiz, heyecanlanacağız, klişelere kızacağız bir de.

    adettendir, favorilerimi yazdım yine. tabii ki adetten olduğu gibi, kazanmasını istediklerimle tahminlerim çatıştı, onları da belirttim aşağıda. ama bunlar, ağırlıklı olarak kazanacağını düşündüklerimdir.

    en iyi...

    film: babel

    beş filmin beşi de iyi, kabul. ama hiçbiri hayranlık uyandıracak kadar değil. o yüzden son yılların en zayıf ama en çekişmeli beşlisi bu kanımca. babel olmazsa little miss sunshine olabilir. bu ekolden daha iyi filmleri geçtiğimiz yıllarda göz ardı edip de daha hafifleştirilmiş bir versiyonunu ödüllendirmek tam akademi işidir (moulin rouge-chicago). o yüzden babel'e olmazsa little miss sunshine'a.

    yönetmen: martin scorsese (the departed)

    zamanı geldi diye değil, yılın en iyi filmlerinden birisini yönettiği için bu ödülü alacak kanımca scorsese, bu da akademinin hep istediği şeydi belki de. diğerlerine gelince, büyük bir woody allen ve scorsese hayranı olarak artık "amerika'nın yaşayan en büyük yönetmeni" sıfatında bu ikili kadar clint eastwood'un da söz sahibi olduğunu kabul ediyorum. kariyeri o kadar başyapıtlarla dolu değil ama her filmi onun kadar cesur, çarpıcı ve muhalif olabilen başka bir yönetmen yok son yıllarda. amerikanın en "formda" yönetmeni bu yüzden. ama henüz iki yıl geçmişken ödülün ona gideceğini tahmin etmiyorum. paul greengrass belki bir "roman polanski etkisi" yaratabilirdi ama "united 93"nin aday olmaması bunu engelliyor kanımca. alejandro gonzalez inarritu ise "crouching tiger hidden dragon" zamanındaki ang lee noktasında. kendi oscar'ına biraz daha var.

    erkek oyuncu: forest whitaker (the last king of scotland)
    kadın oyuncu: helen mirren (the queen)

    bu ikili bütün ödülleri kazandılar ve sürpriz beklemiyorum. forest whitaker'ı izlemediysem de hak edecek bir performans sunduğunu çok okuduk. helen mirren da kraliçe olarak harika. ama yine de benim gönlüm ryan gosling, leonardo dicaprio ve kate winslet gibi gençlerin ödüllendirilmesinde. ve merak ediyorum, büyük bir oyuncu olsa da, judi dench'i her yıl bu kategoride görmekten sıkılan bir tek ben miyim?

    en iyi yardımcı erkek oyuncu: eddie murphy (dreamgirls)
    en iyi yardımcı kadın oyuncu: jennifer hudson (dreamgirls)

    yılın en çok adaylık alan filmi müzikler dışında en çok burada sözünü ettirecek. alan arkin olabilir aslında, gayet de mutlu eder beni (zira little miss sunshine'ın en harika karakteri oydu) ama sanmıyorum, zira bir starın dram oynayabildiğini göstermesi akademi'nin bayıldığı şey (reese witherspoon'dan tutun george clooney'ye kadar). american idol hudson neden bu kadar favori bilemiyorum, ama kendisini zorlayacak bir aday yok ortada.

    orijinal senaryo: little miss sunshine

    bu ödülü o yılın alternatif filminin alması adettendir. eskiden bunu erken fark edip teknik dallarda çok şey bilerek karizma yapıyordum ortamlarda, ama artık bu herkesçe bilinen bi gelenek oldu. en iyi film ödülünü almazsa babel, alırsa da little miss sunshine diyorum. çok övülen pan s labyrinth'i izlemediğimi eklemeliyim maalesef. birkaç yıl önce pedro almodovar'ın yaptığını yapar mı guillermo del toro? çok zor ama ihtimal dahilinde.

    uyarlama senaryo: the departed

    little children ile children of men'in elleri boş kalmasa iyi olurdu ama the departed'ın genelin gözünde bir başarı olarak kabul edilmesi bu kategoride ödülü onlara yaklaştırıyor.

    görüntü yönetmeni: children of men

    şimdiden sinema tarihine geçmiş olması gereken otomobil sahnesi ve finale doğru gelen kesintisiz çatışma sahneleri için bile alabilir. almalı da. tabii ki baştan sona gri bir gelecek portresinin etkileyiciliği için.

    kurgu: the departed

    yukarıdaki sebepten children of men almalı kanımca. ama babel'in üç öykü arasında gidip gelen kurgusu da ödüle layık. benim gönlümden geçen ise thelma schoonmaker'ın alması. biraz sürpriz olduğunu düşünsem de oyumu buradan yana kullanıyorum.

    yabancı film: das leben der anderen (almanya)

    evet, gecenin sürprizlerinden birini burada bekliyorum. pan'ın labirenti izleyen hemen herkesin hayranlığını kazandı ama ben bu kategoride amelie'nin no man's land'e geçildiği senekine benzer bir sürpriz bekliyorum.
    bir de, türkiye adına uluslararası eleştirmenlerin gözbebeği iklimler'i değil de dondurmam gaymak'ı aday adayı yapanlara da alkışlarımı yolluyorum burada. dondurmam gaymak hoş, sıcak bir filmdi ama bir filmi sırf "bizi anlatıyor" diye oryantalist duyguları kaşıyacağı düşünülerek oscar'a yollamak kesinlikle akıl karı değil. uluslararası planda sözü geçen yönetmenlerimizden nuri bilge ceylan'ın şansı kesinlikle daha fazla olurdu.

    görsel efekt: pirates of the caribbean*
    ses: dreamgirls
    ses kurgusu: letters from iwo jima
    makyaj: pans labyrinth
    kostüm: dreamgirls
    sanat yönetimi: dreamgirls
    müzik: babel
    şarkı: dreamgirls (listen)
    belgesel: an inconvenient truth
    animasyon: cars

    ve sallama tahminler:
    kısa animasyon: the little matchgirl
    kısa belgesel: the blood of yingzhou district
    kısa film: altyazısız :p yok yok west bank story

    çayımızı, kahve, kola veya biramızı alıp cipsler kekler eşliğinde, mümkünse birkaç arkadaş, sevgili, eş dost toplanıp, geyik yaparak izlemek güzel. kazanma kaybetme mevzularını hayat memat meselesi yapmadan seyretmek güzel. sevincini abartılı yaşayıp antipatikleşenlere kıl olmaktan, samimi olanların coşkularını paylaşmaktan, kimin güzel, kimin rüküş olduğundan bahsederek eğlenmek güzel.

    gece sonunda kızıp "yok arkadaş, bir daha izlemem ben" diyeceğiz belki ama ertesi sene yine aday filmleri törenden önce izleme telaşına, kimin kazanacağı yolunca heyecanlı tartışmalar yapmaya, hiçbirisi sonuna kadar favorimiz olmayan filmler için üzülüp sevinmeye ve bunun için bütün bir gece uykusuz kalmaya çabalayacağız.

    böyle bir şey işte oscar.

    herkese iyi seyirler.
  • biraz zayif bir yil oldugunu dusundugum, the queen in birkac dalda odul alacagini dusundugum :( adaylar arasinda en cok little miss sunshine ve notes of a scandal i begendigim oscar odul toreni.

    keske soyle olsa kazananlar:
    best supporting supporting role by an actress - rinko kikuchi (babel)
    best performance by an actor -forest whitaker(the last king of scotland )
    best performance by an actress- judi dench (notes on a scandal)
    best achievement in art direction -el laberinto del fauno
  • an itibariyle alan parker'in, hakkinda, "i think it's clint's year" dedigidir.
  • akademi "verelim artık" gibi bir düstürla hareket etmeyeceğinden scorsese'nin yine eli boş döneceğini düşündüğüm ödül törenidir. zaten the departed'la alacak olduktan sonra da almayıversin scorsese. ne var yani, gelmiş geçmiş en büyük iki yönetmen diyebileceğimiz ali ferit hiçkorkmaz ve istinyeli kubik bile en iyi yönetmen oscarını alamamışlar. yemişim oscarı demişler.
  • en sonunda cnbc-e'nin simultane ceviri yapmaya kasmadan verdigi odul toreni. yillarca her odul toreninde kufrettik, kismet 79. dandik akademi odullerineymis*.
  • el laberinto del fauno'nun an itibariyle üç oscar kazandığı tören.. *
  • daha önceden 6 defa "en iyi yönetmen" dalında oscara aday olup da bir defa bile kazanamamış olan martin scorsese bu defa şeytanın bacağını kıracak mı, sorusuyla birlikte daha büyük bir heyecanla beklenen ama adaylar itibariyle -şahsi kanaatimce- bayık geçen tören..
hesabın var mı? giriş yap