• 21. yüzyılı şekillendirecek olan kavram. nasıl 19. yüzyıl avrupalı devletlerin (bkz: fransa)(bkz: ingiltere)(bkz: portekiz)(bkz: ispanya) emperyal politikalarıyla, 20. yüzyıl abd ve sscb'nin emperyal politikalarıyla şekillendiyse 21. yüzyıl da bu politika ve diğer güçlerin (bkz: abd)(bkz: ab) buna verecekleri karşılıklarla şekillenecek.

    çin kendini "barışçıl" olarak tanımlıyor. lakin henüz büyük oyuna tam tempoda dahil olmadı. büyük oyuna dahil olduğu zaman, kendi ülkesinde de büyük savaş sanayi lobileri oluşmaya başladığı zaman, paraya ve kaynaklara sıkıştığı zaman nasıl davranacağını o zaman göreceğiz.

    abd'ye soğuk savaşı kazandıran en önemli faktörlerden biri "kültürel emperyalizm"dir. dünyayı kendisinin iyi, sovyetlerin kötü olduğuna inandırdı. çin acaba dünyayı kendisinin iyi, batı bloğunun kötü olduğuna inandırabilecek mi? 1.4 milyarlık nüfusu baskı altında tutmaya devam edebilecek mi? son 40 yıldır gelişmeye alışmış çin halkı işler kötü gitmeye başlayınca ne tepki verecekler? ccp herhangi bir reform yapabilecek mi? dünyanın kalanına ulaşabilecek markalar yaratabilecekler mi? bunlar 21. yüzyılı belirleyen sorular olacak.

    (bkz: çin'in iran'a çökmesi)
    (bkz: communism with chinese characteristics)
  • ne zaman duydum bilmiyorum da bir gün dünya sarı olacak diye bir deyim var. sarı ırk yani çin dünyaya hükmedecek anlamına geliyor. evet doğru önermedir.
  • artık gerekli olan tek şey zaman gibi duruyor. öyle bir ivme yakalandı ki, refah toplumlarının o ataletle tekrardan harekete geçmesi imkansız gibi.

    kısa süreli karları hedef alan batı toplumları uzun vadeli yatırımların çoğunu göz ardı etti. bu onların uzun vadede zararına olacak. halen (bkz: first-mover advantage)'ın ekmeğini yiyorlar. şimdi gelenler olacaktır. çinli adam 300 dolara çalışıyor avrupalı şu kadara diyenler. ama senin benim ömrüm devlet tarihlerinde önemsiz. uzun vadede bu kaçınılmaz son gibi. yüzlerce yıllık dünyanın en büyük ekonomisi yine en büyük olmaya yolunda ilerliyor tarihsel süreçte gdp kıyaslaması

    şimdi amerika'da bunu kısmen farketti ve altyapı paketleri açıklıyor. ama bana atı alan üsküdarı geçti gibi geliyor. ayrıca refah toplumlarındaki insanları, çinliler gibi çalıştıramazsın. yakın bir vakitte çinli bir firmayla 1 aylık bir görüşmem oldu bizim depomuzu kiralamak istediler. çinlilerin çalışma şekline hayran kaldım. her şeyi bu kadar detaylı araştıran çok az firma gördüm. robot gibiler. insancıl mı, tercih eder miyim bilemiyorum ama bunun karşısında durmak imkansız.

    aşırı gaddar ve açık sözlüler bu arada bunu ayıp olur diye söylemeyeceğimiz her şeyi yüzüne vururlar.

    çinle ilgili izlemekten keyif aldığım 2 belgeseli paylaşmak isterim:
    empire of the dust

    trumps biggest failure

    daha niceleri vardı aklıma geldikçe güncellerim
  • ön özet: çin'in batı-tarzı gelişiminin doğal sonucudur.

    öncelikle çinliler de sizin bizim gibi insan. aileleri, çocukları, dünyaya dair sevdikleri, duyguları var. geçim dertleri var. satın almak istedikleri, üzüntüleri, başaramadıkları, özlem duydukları var. çinli de ev almak istiyor, araba istiyor, sonra 2. ev istiyor, çocuğu daha iyi bir okulda eğitim alsın istiyor, gezmek istiyor, dünyayı görmek istiyor. çin'de sosyalist pazar var, sovyetlerle karıştırmamak lazım. çin, kuzey kore de değil. çinli ailelerde ideolojik bir saplantı yok. bir amerikalı, bir alman, bir japon girişimciden farkları bulunmuyor: hepsi tacir ve elbette herkes gibi gelir elde etmek, para kazanmak istiyorlar.

    ancak farkları şu, çok yüksek bir nüfusları var. şu an için dünyanın en kalabalık ülkesi. kıyasladığınızda 85 milyonluk almanya, 125 milyonluk rusya, 145'lik rusya bile ufak kalıyor. amerika 300 milyonu aşan nüfusuyla biraz avantajlı.

    öte yandan yakında hindistan çin'i nüfusta geçecek. ama hindistan'dan farklı olarak çin'de bir devlet düzeni var. bir buçuk milyar insan bir düzen, intizam içinde yaşıyor. insanlar geleceklerini planlayabiliyor. kariyer elde edebiliyor, iyi bir eğitim aldığı zaman yükselebiliyor. sistem, halka ekonomik açıdan umut vaadediyor.

    üçüncüsü, dünyanın en eski medeniyetlerinden birinden bahsediyoruz. toplumsal hafıza çok güçlü ve binlerce yıldır oturmuş bir sistem var.

    haliyle böylesi bir güç, iktidarda kim, hangi parti olursa olsun, düzgün idare edildiğinde dünyaya hakim ülkelerden biri konumuna gelecektir ki zaten tarihi de hep bu yönde olmuştur. gelmemesi doğanın mantığına ters düşer.

    çin'in yükselişi durdurulamaz, abd ve özellikle ab şu anda durdurmaya değil, yön vermeye çalışıyor.
  • emperyalizmi sermaye ihracı yoluyla ana ülkeye kar transferi diye tanımlarsak alman ve amerikan emperyalizmi gibi sermaye birikiminin kapitalist üretim biçiminde doğal sonucudur.
  • (bkz: loading)
  • geçmişten bugüne fırsat bulan her millet gibi çinliler de güçlerinin yettiği her yere giriyorlar. orhun kitabelerinde bile geçiyor. "altını, gümüşü, ipekliyi sıkıntısızca veren çinli'nin sözü tatlı, ipeklisi yumuşak imiş. bunlarla uzak kavimleri kendine yaklaştırır, sonra da kötülük edermiş" dolayısıyla çin emperyalizmi denen şey, yeni bir olgu değildir.
hesabın var mı? giriş yap