• temmuz ayında gösterime girecek devam filmi.

    http://boxofficeturkiye.com/…uc-harfliler-3-2012935
  • çokça başarılı bir devam filmi. alper mestçi siccin den sonra ivmelenen kariyerini başarılı ve tutarlı bir şekilde ilerletiyor. karşımızdaki iş ilk siccin kadar korkutucu olmasa da yeteri derecede korkutucu, yaratıcı ve etikili sahnelere sahip başarılı bir sinema filmi. hak ettiği gişeyi yakalaması dileğiyle.
  • --- spoiler ---

    dün can sıkıntısından gittiğim sinemada bu filmi seçip izlemiş bulundum. ısrarla bizim korku filmlerindeki bütün mantık hatalarını içerisinde bulunduruyor maşallah. büyü-cin kurbanı oyuncularımız film boyunca ısrarla o kadar çok saçma sapan ve mantık dışı davranışlarda bulunuyorlar ki artık bu gerizekalılıkla bence de ölmeli diye düşünüyorsunuz. ısrarla korkup, tepki vermesi gereken şeylerin üzerine soğuk kanlılıkla giden tipler.

    şimdi efendim tamam büyü etkisindeki kadın karakterimiz halüsinasyonları, korkunç tipleri evinde görüyor tamam bunu psikolojisi bozuk olarak yorumlayabilir de; ya arkadaş kadının durduk yere bütün mutfağı yerle bir oluyor, ortaya dökülmeyen dolap-çanak-yiyecek kalmıyor. bu kadın görünce ilk biraz korkuyor sonra gidip götüm götüm orayı temizleyip hayatına devam ediyor. akşam da eşine bu aralar psikolojim bozuk diyor. ya mutfağın o hale gelmesi senin psikolojinin bozuk olmasıyla açıklanabilir mi ya? bir sorgula ne olabileceğini düşün, yok.

    evde elektrik gidiyor, yukarı katta kızının sesini duyup onun yanına gitmeye çalışıyor. üst kat bildiğin sarmaşık dolmuş. dumanlar, acayip sesler çıkıyor her yerden. bu kadın son derece sakin sanki amazon ormanlarında geziye çıkmış gibi sarmaşıkları kenara çekerek ilerliyor ve kızına sesleniyor. ulan bi ne olmuş aq buraya evin hali ne de, yok. ertesi gün normal hayata devam. normal bir insan evinde öyle bir şey yaşasa siksen o eve bir daha sokamazsın ama bizimki için normal psikolojisi bozuk sadece olur öyle.

    kadın kurbanımız sözde her şeyi gören, bilen bir kadının yanına gidiyor. kadın birçok şeyi, büyü olduğunu biliyor ama ne hikmetse büyüyü kimin yaptırdığını bilemiyor. hatta kurbanı bütün sorun adamda, her şeyi annesinden öğrenebilirsin diye bilgi için zaten büyüyü yaptıran kadına yönlendiriyor.

    finalde de önceki büyü kurbanı küçük kardeş önce büyücü anneyi sonra da oğlunu öldürüyor. büyücü tamam o cepte zaten her cinli-büyülü türk korku filminin finalinde verdiği "işte büyüyle uğraşanın sonu bu olur" mesajını vermek için öldürüyor. e adamı neden öldürüyorsun? adamın bundan haberi yok. hani cinler sana her şeyi anlatmıştı? e hadi adamı seni bırakıp ablanla evlendiği için öldürdün, o zaman gidip ablanı da öldürmen lazım. ikisinin konumu da aynı bu olayda ama yok. adamı öldürüyor, ablasına da gidip böyle böyleymiş diye bütün olayı açıklayıp bırakıyor. bu nasıl çifte standarttır ya.

    tamam belki korku filmlerinde bu kadar mantık aramadan sadece korkmak için izlemek lazım ama bu kadar mantık hatası beni izlerken çok rahatsız ediyor.

    --- spoiler ---
  • maalesef olmamış filmdir. karakterler dümdüz, niteliksiz ve çokça eksiklik barındırıyor. hikaye desen vasat; derinliği olmayan, ikide bir ortaya çıkan flashbacklerle kotarılmaya çalışılmış saçma sapan bir kurgu. hikaye o kadar karman çorman anlatılmış, daha doğrusu anlatılamamış ki karakter analizleri yapıp filmin ilerleyişine dair tahminlerde bulunmak imkansız.

    korku filminden kasıt; olmadık anlarda, insanın boşluğundan faydalanıp hayvan gibi böğüren figürlere dayanarak gerilim yaratmaksa bilemem. kadın su doldurmaya mutfağa gidiyor, önemli bir olay yaşanmamış; birden "çaat, paat, güüm" diye tavandan torba düşüyor. amacı neydi bu sahnenin?

    hele öyle bir sonu var ki, evlere şenlik. hikayenin ne kadar vasat olduğunu göstermek için oluşturulmuş bir son gibi. zira her şey o kadar havada kaldı ki; aklımı sikeyim, harcadığım zamana yazık dedim.

    türk korku filmleri özelinde konuşmak gerekirse, hasan karacadağ'ın "dabbe" serisi hariç, diğer bütün ecinnili filmler ne yazık ki zaman kaybı yaşatıyor. "dabbe" serisi ise kendi klasmanında hikayesi, kurgusu, tutarlı senaryosu ve çarpıcı karakterleriyle her zaman bir adım öne çıkıyor. örnek.
  • artık stella artois'nın sunmadığı
    "cumartesi korku gecesi"nde izlenmiş hakkaten dandik film.

    sadece korkutalım olay örgüsünün önemi yok diye düşünülmesinin en güzel örneğinin filmdeki erkeklerin arka arkaya üç cümleden fazlasını kurmaması olduğu yapım.

    bu sığ "kocalar" sığlığında, senaryoda da -derinlik bir yana- herhangi bir twist yok. hatta epey daha düz olmasınin başarılması zor olduğu bir çözüm var ki, felak ve nas bile gerektirmiyor.

    .--- spoiler ---

    nitekim cinlerin arasında da insan denen melunun gaddarlığına dayanamayıp anlaşılmayan efektlerle de olsa "sokarım boyle aşkın ızdırabına" diyerek karanlık taraftan hak yoluna geçtiği film.

    son beş senedir (çeşitli filmlerde) 7382 tür hain, pis, anasının gözü tarikat gördükten sonra, ciddi ciddi zalimin karşısında mağdurun yanında bir grup çin anlatmasıyla sosyal adalete hizmet eden korkunçsuz film.

    --- spoiler ---
  • bazı sahneleri ile '' bak burası güzel olmuş '' dedirten korkutmaktan ziyade az da olsa ürküten filmdir.

    ayrıca, girişi tavada finali havada bir filmdir. uzun bir film de değil, 90 dakika kadar sürüyor. ancak 45 dakikasında zevk verip kalanında boş boş baktırıyor.

    ancak genel anlamda hoşuma giden bir şey var ki, alper mestçi kendini her filmde daha da geliştiriyor. önünü açalım, yıkıcı değil yapıcı eleştiri yapalım ki daha da iyiye doğru giden bir ivme kazansın.

    yine de izlediğim bir çok türk korku filminden güzel olmuş filmdir.

    izlenebilirlik: 7/ 10.
  • arka arkaya bununla beraber üç harfliler beddua filmini de izledim. konu olarak ikisi de başarılı. boş vaktinde korkmak isteyen varsa izlesin.
  • çok sığ bir korku filmi... yapımcı iyi olduğu için görüntü ve efektler daha iyi sadece ama yine de boş
hesabın var mı? giriş yap