üstüne gitmek

• uzerine gitmek de denebilir. bir kisiyle bunaltacak derecede ilgilenmek anlami tasir. cogunlukla kisinin yaptigi olumsuz bi seyi kinamak ya da kisinin agzindan bir sir almak gibi amaclari vardir.
  eger ustune sozcugu iki kez kullanilirsa (ustune ustune gitmek) o zaman fiziksel bir yonelis soz konusudur genellikle
  (bkz: ustune gelinen insan)
• (bkz: üstüne düşmek)
  (bkz: üstüne yürümek)
• karışmak^**.
  örn: üstüne gitmek istemedigim olaylar şimdi sarpa sarmıştı, istenmeyen insanlarla yüz yüze kalmak an meselesiydi.
• korkularsa mevzu bahis, faydalı bir eylemdir. gerisi boş iş, zorla bi halt olmuyo işte.
• bir üst rütbeli kişiye gitmek şeklinde de algılanabilir
• keçi inadı demektir.
• nefes nefese, bu seferki öcüden kurtuldum heyecanı ve yorgunluğuyla evin dede nine odasına dalıveririm. benim gece ve öcü korkumu anam babam ne ölçüde bilirdi bilmiyorum. babam fakındaydı galiba. söylediğimi sanmıyorum. kendi başımaydım. cesaretle çözmüş, üstüne gitmiş^* değilim, tek kendi başıma çilemi çekerek gevşeme zamanını bekleyebilmişim. sonraya ürkü anısı olarak tutmuşum. (bkz: gece korkusu/@ibisile)
  
  (bkz: öksemek)
• istenilen bir sonucun elde edilmesi için, kişinin mevcut şartlar dahilinde, kabul edilebilir çabanın üzerinde çaba göstermesi faaliyetlerine verilen ad olmakla birlikte bazı durumlarda kişinin kabul edilebilir kıstasları aşarak tepki gösterme faaliyetidir.
  
  üstüne gitmek bazı durumlarda gerekli itina ve çaba anlamına gelirken bazı durumlarda ise taciz anlamı taşımaktadır. yine de iki anlamda da ortak olan hedefe aşırı yönelimdir.