• "bir kadına asla şiddet uygulanmamalıdır" kısmı dışında olmuş rezalettir. sanırım anlatılmak istenen bu değil ama, yazının akışından "konuya göre erkeğe şiddet uygulanabilir" anlamı çıkıyor. yazının devamında "özellikle bir kadına" diyerek de bu anlam güçlendirilmiş.

    muameleye muhatap olmak zorunda kalan arkadaşa geçmiş olsun diyorum. ayrıca bu saldırı sonrası kitabevi sahibi dava edilmiş midir, bunu da merak ediyorum açıkçası. edilmediyse başkaları da benzer rezaletler yaşayacaktır. burada anlatmak yetmez.
  • çanakkale ilini çok az bildiğim için lokasyonu hakkında bilgi sahibi olmadığım kitapçı.

    fakat "makeart" isimli arkadaşın dediği gibi kitapçı işlek bir caddede ise neden kimse müdahale etmemiştir.

    ayrıca daha evvel buna benzer vak'alar yaşanmışsa, neden adli bir yaptırım uygulanmamıştır?

    şayet olay ilk enrtyde yazıldığı gibi yaşandıysa, derhal savcılığa başvurmak, hastaneden darp raporu alıp, olayı adli boyuta aktarmak gereklidir.

    çok sevgili ekşisözlük yönetiminden ve yine çok değerli onaylanmış yazarlarından bir ricam olacak.

    ekşisözlük uzun senelerdir sosyal medyada yüksek itibarı olan bir platform olduğu için bir çok konuda sosyal medya basamağında duyuru alanı olarak kullanılıyor. bunda hiçbir sakınca yok.

    fakat dikkat ettiğim bir husus var. burada yapılan bu tip duyurularda olay genelde ne adli mercilere ulaşmış oluyor, ne de isnat edilen suçlamanın geçerli delili ortaya koyuluyor.

    elbette ne bu platform, ne de buradaki yazarların bahsedilen olaylarda belge ya da delil isteyecek hukuki bir sorumluluğu yoktur. fakat gerek şahıslar, gerekse kurumlar için açılan bu tip başlıklarda, konunun detayını bilmeden çoğu zaman ağır olabilecek cümleler kurulduğu da aşikar...

    yönetimden ricam bu tip isnat edici başlıkların açılmasına daha titizlik ile yaklaşmalarıdır.

    * lütfen yukarıda yazdıklarımdan başlıkta bahsedilen olayı yaşayan kişiye inanmadığım ya da kitapçıyı savunduğum düşünülmesin.
    benim düşüncem, sadece bu platformun bu tip durumlarda suistimale gayet açık olduğu gerçeğidir. haklı ya da haksız bir biçimde olayın içerisinde cinsiyet ayrımı olmaksızın tek taraflı bir darp, şiddet, taciz gibi olayların elbette öncelikle insan olarak karşısında olmalıyız. fakat yine insani olarak da olayın gerçekliği hakkında da aynı şekilde bilgi sahibi olmalıyız.
  • üniversiteye ilk geldiğim yıl yanındaki bir kitapçıya kitap sorup, ardından oraya sorunca "ilk önce nereye sorduysan oraya git. sana kitap satmam" diye cevap veren kitapçıdır kendisi. senelerdir bir daha da gitmedim zaten. kendisi ile ilgili her türlü saçmalığı duymama rağmen bu kadarına da pes dedim. en yakın zamanda kapanması dileğiyle
  • şahit olduğum rezalet. kavga başlamadan önce mekanın önünde arkadaşımla karşılaşıp muhabbet ettiğim için kavga anını da görmüş oldum. içeride ne yaşandı, kim haklı kim haksız bilmem ama ben seslerin yükselmesinden sonra baktığımda müşteri olarak mekanda olan bir erkek ve bir kızdan erkek olana "sen kime artislik yapıyorsun lan" diyerek bağırıp dalan bir mekan çalışanı gördüm. hemen peşinden mekan sahibi elinde sopayla çocuğun başına iki kere sert bir şekilde vurdu. itişmeler sonucu hepsi dışarı fırladıktan sonra mekan sahibi hızını alıp fırlayarak kızın da başına, alnına doğru bir kere sopayla vurdu. sonra ya mekan sahibi daha fazla kendini kaybedip vurmasın diye ya da kıza vurmasını kaldıramadığından oradaki bir adam mekan sahibini yere indirdi. bağırış çağırış ve birkaç yumruktan sonra polis geldi ve gerisini bilmiyorum.

    ben de bir çanakkale esnafı olarak söylemeliyim ki, haklı veya haksız, müşteri gasp, yaralama, taciz, hırsızlık vs. ağır suçlarda bulunmadıkça hiçbir şekilde mekanda kafasına sopa yemeyi haketmez bence. hangi durumda hak edip haketmeyeceğinin karar mercii ben değilim tabi ki ama kendinden güçsüz ve yanında kız olan birini bu derece darp etmek, yetmeyip kızı da darp etmek çok alçakça bir hareket. daha ağır ithamları burada yazmak istemiyorum.

    he tüm bunlar olurken ben ne yapıyordum? iki omzumda ve ellerimde yükle arabama gidecektim. evdeki küçük kızımı da düşünerek kavgayı izlemeyi tercih ettim. darp edilen arkadaşlara geçmiş olsun diliyorum. umarım haklarını yasal yollarla da ararlar.
  • sattığı ürünleri merak edip ara sıra kullansa satışlarını artırıp mallığını da azaltacak olan sığırın sebep olduğu rezalet.
  • özellikle kadına ifadesinde takılıp kaldığım tepki gosterilmesi gereken olay.
    arkadaşım kına. sen de ben de kınayalım.
    burada önemli olan şiddet

    hem bu ilk değil diyorsun hem de kadin faktörünü öne sürüyorsun.
    demek mi erkekler de aynı duruma maruz kalabiliyor.
    sonuç olarak burada kınanması gereken şiddet.
    senin kadınlığın siddeti tetiklememis ki burada.
    ozellikle kadınlar ne?
    erkek olsaydı sorun yok muydu yani?
  • eğer yazılanlar doğruysa "kullanıcı değilim satıcıyım" mottosunu şiar edinmiş kitapçıda yaşanmış rezalet.
  • bu adam üniversiteden öğretim üyelerinin öğrencilerine verdikleri zorunlu okuma listelerini de beğenmez, listeyi veren profesörün bir şey bilmediğini iddia ederek başka kitaplar satmaya çalışırdı...

    ayrıca beni de bir kitap aradığım için "başka yerde bulamadığı kitabı burada arayanlara kitap satmıyorum" diye paylamışlığı vardır.

    umarım çanakkaledeki herkes durumdan haberdar olur ve tek bir kitap bile satın almayıp kapanmasına sebep olurlar.
  • neden medeni insanlar gibi gidip de kitapcinin tartaklanmadigina anlam veremedigim rezalettir.

    latife yapiyorum elbette; turkiye bir hukuk devletidir.
  • görebildiğimiz kadarıyla internet üzerinden de satış yapan bir kitabevi: http://www.nadirkitap.com/…kitaplari=1&uyeid=148312

    kitabı böyle şiddetle aynı cümle içinde görünce liveleak videosu izlemiş kadar midem bulandı.
hesabın var mı? giriş yap