• 1992 avrupa futbol sampiyonasina katılmak icin milli takımımızın ingiltere kar$ısına cıktıgı, artık bir $eylerin degi$tigini ispatlamak isteyen milli takımımızın sepp piontek'le cıktıgı, kalede ya$ar duran, fatih uraz derken ye$il kaleci forması, elinde reusch kaleci cantası, beyaz istikhak yüz havlusunu kale filesine asan ve badi badi yürüyen hayrettin demirba$'ın ingiltere ile tanı$masına vesile olan bir mactır.

    türkiye diger maclarda güce dayalı ve kısa oyunculardan kurulu milli takım yerine bu macta piontek hoca sahaya defansta koca kafa gökhan ve ogün karde$ler, orta sahada ise $ifo mehmet, pala ünal karaman, $eytan rıdvan dilmen gibi teknik isimleri kadroya almı$tır.
    diger oyuncularda tekniktir ama bunlar daha teknik.
    ingiltere'de ise kadro bizim daha önceki kocalarımız olan gary lineker, john barnes'in yanına ku$um aydın görünümlü david platt, zeytinburnu sahilde yol kesen elemanlardan bir farkı olmayan cücük wise gibi oyuncularla cıkmı$tır..

    maca türkiye tribünlerde iyi ba$lamı$, izmir atatürk stadında götünü ba$ını acan ingiliz holiganlar kordon'a kadar kovalanmı$lardır.
    saha icerisinde ise türkiye cok güzel top cevirmi$ özellikle rıdvan sahanın yıldızı olmu$tur.
    macın 31. dakikasında yanlı$ım yoksa soldan gelen bir ortaya wise abuk bir vuru$ yapıp hayrettin'i avlamı$tır.
    golden sonra hayro wise'nin golü elle attıgı konusunda itirazlarda bulunmu$ bir yan hakeme, bir orta hakeme ko$mu$ en sonunda ingilizce bilmemeninde verdigi sonuc neticesinde topu kalesinden cıkarmı$tır.

    macın ileriki bölümleri diger ingiltere maclarına hic benzememi$ türkiye sepp piontek önderliginde atak bir oyun oynamı$tır. öyle-ki piontek hoca ikinci yarıda kibar feyyaz ucar'ıda oyuna almı$ üc forvete dönmü$tür.
    mac bittikten sonra ingiltere hocası graham taylor ''götlerinin yusuf yusuf ettigini anlatırcasına ''it was a hard game today'' demi$tir. gordon milne ve cevirmen kamuran sayesinde cevirmene gerek olmadan spor yazarları not almı$lardır bunu.

    mac sonrası grupta gol atmadan sonuncu sırada olmamıza ragmen bu futbol bize umut vermi$tir.
    ancak graham taylor'un wembley'deki rövan$tan bahsetmesi gece uykularımızı kacırmı$tı..
    ancak beklenen en azından onlar icin olmamı$tı....
    (bkz: 16 ekim 1991 ingiltere turkiye maci)
  • makus kaderimizin degi$tigini o seneki eurovision'da iki dakika $arkısı ingiltere'den be$ puan almıyla da fark etmi$tik

    macın ertesi gününde bir ingiliz taraftarın gözünün atılan ta$ nedeni ile kör olma derecesine geldigi görülmü$ ve ''barbar türkler'' oyunu tekrar sahneye koyulmu$tur.
    alsancak'a dogru yürürken fazla icmekten sarho$ olan ingiliz holiganlar götlerini acmı$, ve cevre halkı tarafından kovalanmı$lardır.

    en komigi ekranlarda o zaman biip'lenmeyen bir taksicinin holigan yerdeyken ''hele amına kodugum ne iciyon bu kadar'' diye duygusallıkla yakla$masıdır.
  • taksim, mecidiyeköy ve kadıköy'ün işçi bayramlarında hafızalarda bıraktığı izler nedeniyle izmir'de bir gündüz vakti oynanan güzide bir türkiye-ingiltere maçıdır.

    o dönem türk milli takımının en gözde ve formda oyuncularından birisi kaleci engin ipekoğlu idi. ancak maçtan önce engin'in sakatlığı hayrettin için adeta bir piyango olmuş ve ay-yıldızlı kale bu boşnak delikanlısına kalmıştı. maçtan önce hayrettin ismi üzerinde ortak bir şüphe hakimdi. hatta uluslararası tecrübesi olmayan bu ipek saçlı kumral delikanlının 8'lik olan yaşar duran - fatih uraz zincirinin 3. halkası olacağından korkanların sayısı hiç de az değildi. ancak müsabakada beklenen -daha doğrusu korkulan- olmadı ve hayrettin çıkardığı oyunla bir anda takımın yıldızlarından biri oldu. eh, böyle olunca tabii otomatik geyik başladı. vay efendim tabii iyi oynarmış zira kaleciliği simoviç'ten öğrenmiş, oynadığı filanca hazırlık maçında zaten bakkal hüseyin'in dikkatini çekmiş, ben zaten hep söylemiştim bu herif simoviç'ten daha iyi diye falan filan. aslında bir takımdan önemli bir futbolcu geçtikten sonra bu muhabbet hep olur. hagi- emre belozoglu, hagi-adrian ilie, maradona-ortega örneklerinde olduğu gibi. sanki bu adamlar da gittikleri her takımda kendilerinden bir tane yapıp öyle santra yuvarlağına bırakıyorlar. yok öyle birşey tabii. nitekim ne hayrettinden simoviç, ne emreden hagi, ne de diğerinden bir öteki oldu. herkes kendi yoluna gitti, kendi çölünde hüküm sürdü.

    neyse efendim başlıkta bahsi geçen ve güneşli bir izmir gününde oynanan türkiye-ingiltere maçının 2 yıldızı vardı: hayrettin demirbaş ve rıdvan dilmen. her ne kadar hayrettin olağanüstü kurtarışlarıyla dikkat çekse de maçın birincil yıldızı çalımları, pasları ve fırtına deparları ile rıdvan dilmen oldu. başta ingiliz gazeteleri olmak üzere avrupa'nın belli başlı spor gazeteleri bu fazla tanınmayan hafif kambur ve çelimsiz futbolcuya şapka çıkardılar. gerçi rıdvan'ın 1988 ve 1989'da oynadığı 2-3 ve 3-0 biten avusturya maçları onun adını avrupa'da küçük puntolarla geçirmişti ama fenerbahçe'nin avrupa maceraları da karnesine hep zayıf olarak yansımıştı. lafın kısası rıdvan bu maçtaki oyunuyla yıldızlaştı ve o güne kadar türk akınlarını kıçıyla engelleyen çam yarması ingiliz defans oyuncularının belini birkaç defa kırarak onları dokuz kisi kalmis rakibe karsi top sektirmek ten beter etti.

    aradan 3-4 hafta geçip sezon bitince bu maç rafa kaldırıldı. üstüne üstlük 16 ekim 1991 ingiltere turkiye maçı nda ünal ın ingiltere maçında direkten dönen şutu da adından da anlaşılacağı gibi direkten dönünce, izmir'de oynanan maç, hayrettin ve rıdvan'ın oyunu unutuldu gitti. ancak bu durumu unutmayan bir adam vardı: hayrettin demirbaş!

    ve ingiltere maçından tam 1 yıl sonra bir fenerbahçe atağında aniden psikopata saran bu adamın hafızası depreşecek, iki maç, iki futbolcu, iki durum ve rıdvan'ın transferde aldığı 2 milyar lira arasında izleyenleri kıskandıracak, hatta biraz da korkutacak bir bağıntı kuracaktı.

    hikayenin gerisini merak edenleri sözlüğün bir başka köşesine davet ediyorum. buradan buyurun:

    (bkz: 22 nisan 1992 fenerbahçe galatasaray maçı)
    (bkz: rıdvan ı bitirecektim)
  • maçın 8 dakikalık özeti.

    maçın özeti:

    1- defansımız çok kötüymüş,
    2- ingilizlerin efsane barns'ı yürümeyi bilmiyormuş,
    3- iki tane ofsayttan gol atmışız, ikisi de bariz ofsayt: rıdvan ve tanju,
    4- hayrettin'in inanılmaz kurtarışları olan maç; özellikle lineker'in vuruşundaki kurtarışı canlı izlediğimi de hatırlıyorum.
  • maç atatürk stadındaydı. okuldan kaçıp gitmiştik.ingilizler golu atınca kapalıda bulunan ingiliz taraftarların bir kısmı donunu indirip türk taraftarlara dötünü göstermişlerdi.sonrasında aradaki tel örgü yıkılıp olaylar çıkmıştı..bazı ingiliz taraftarlar yaralanmıştı.
hesabın var mı? giriş yap