• başlığı açarken bugün benzer olayın (bkz: 9 ocak 2017 yurtiçi kargo dayak girişimi) başka şubede de olmuş olması beni nedense şaşırtmadı. fakat başlık böyle olmak zorunda oldu.

    bugün 15.30 civarı gittigidiyor'dan aldığım bir ürünü iade için yurtiçi kargo lozan şubesine gittim. izmir konaktaki şube. başka varsa karışmasın.

    ürün sahte çıkmıştı onu iade edeceğim, arkadaşlar satış kodu istedi. ben bulamadım. - normal kodsuz gönderemez miyiz? dedim.

    daha pahalı olacağı için karşı tarafın kabul etmeyeceğini söylediler. şuana kadar her şey mantıklı ve makul gelişmekteydi. daha sonra gittigidiyor'un mobil sayfasında bulamadığım kodu masaüstü sayfasında buldum. arkadaşlara bildirdim. kodu girdiler. karşı tarafın kara listede olduğunu söylediler. gönderemezlermiş. bunu da biraz konuştuk.
    - ben neden mağdur oluyorum? diye sordum kendilerine oralı olmadılar.
    - ya dedim bakın acelem var. 1 saat içinde bunu göndermezsem gönderemiyorum bir daha.
    + acelen varsa parasını öde gönder kardeşim! dedi uğur adlı biraz sonraki olayların kahramanı arkadaş.

    hala ben arkadaştaki durumu tam fark edemedim ki normal konuşmaya devam ettim.
    - ben ödemek zorunda değilim ki ama dedim. tamam x kargo (burada başka bir kargonun ismini söyledim çalışmasını daha çok beğendiğim ama böyle bir yazıda kendilerinin ismini geçirmek istemiyorum) yok mu burada dedim.
    +yok! dedi arkadaş yüksek sesle.

    ben hala durumu tam kavrayamadım. arkadaş bu arada dışarı çıktı sanırım sigara içmeye. ben de telefondan x kargoya baktım. 350 mt ileride olduğunu fark ettim. çıktım dışarı gideceğim. arkadaşı orada görünce hala dertleşmeye çalışıyorum salak kafam. gülerek arkadaşa baktım;

    - ya çok saçma değil mi böyle bir şey olması neden böyle ki?

    diye sordum. tek amacım azcık geyik muhabbetine girmekti. çünkü ben o ana kadar gayet sakindim arkadaşın sinirli olduğunu da düşünmedim. işte orada patladı uğur.

    +senin kafan basmıyor mu gerizekalı mısın sen it oğlu it siktir git burdan kafanı keserim senin! diye üzerime yürümeye başladı arkadaş.

    şubeden çıkan diğer arkadaşlardan biri araya girdi de adamı tuttu.

    ben hala şoktayım o arada.

    diğer adama bu nasıl bir saçmalık böyle falan diyorum saf saf.

    neyse sonra x kargoya gidip kargoyu yolladım.

    sonra yurtiçi kargo müşteri hizmetlerine durumu anlattım pek takmadılar.

    sonra 155'i aradım. gene pek takmadılar.

    sokak başında polisi beklerken polis beni aradı gel karakola dedi trafik var uzun sürer bizim gelmemiz. tamam dedim gittim kantar karakoluna.

    ifademi verdim ve şuan eve geldim.

    bu arkadaşın yanına kar kalacak bu darp etme çabası, tehdit ve hakareti ya ona yanıyorum.

    ben böyle ülkenin de ben ne diyim... çok afedersiniz. polis bile niye adamı orda dövmedim der gibi baktı ya lan. bu ülkede kanunlara uyan vatandaş olmak garip karşılanıyor. polis tarafından bile...

    edit: güzel mesajlarınız için teşekkürler arkadaşlar. ayrıca olayın takibini bırakmayacağım. polise gerekli ifadeyi verdim. savcılığa gidecek bu ifade ve peşinde olacağım. bir mesajla gelen üst yönetime mail atarak durumu anlatma önerisi de çok iyi oldu onu da yapıyorum. arkadaşın adı soyadı elimde ne de olsa...

    edit 2: şuana kadar yaptıklarım; polise şikayer, savcılığa ifade, üst yönetim ve yurtiçi kargo ceo'suna mail, bimer'e mesaj. bunlar dışında yapabileceğim bir şey varsa söylerseniz onu da yaparım. yeter ki bu adamın yanına kar kalmasın, öyle istediği gibi at koşturamayacağını anlasın.

    debedit: güzel desteğiniz için teşekkür ederim hepinize. bütün gelişmeleri buradan yazmaya devam edeceğim.

    gelişme editi: az önce şube müdürü hanım efendi beni aradı. durumu dün fark etmediğini fark etse asla buna izin vermeyeceğini söyledi. sesindeki üzüntüden ve sesinin tonundan samimiyetini hissettim. kendisine de söyledim burayı da okuyorsa tekrar söylüyorum; sorun kesinlikle kendisiyle alakalı değil. kendisi hakkında da daha önce mesajlarla vs. ne kadar iyi bir insan ve yönetici olduğuna dair az çok fikrim var. kendisine samimi özürü için de teşekkür ediyorum.

    gelişme editi 2: ege bölge müdürü hanım efendi aradı az önce. özürlerini iletip olayı benden dinledi bir de. gerekli prosedürün eleman hakkında uygulanacağını söyledi ama sanırım bu aksiyon sadece uyarı seviyesinde kalacak. kendisine bence bunun yetersiz olacağını bünyelerinde kafa keserim diyen bir elamanı bulundurmalarının hoş olmayacağını söyledim. tabi bunlar benim görüşlerim iç politikanızı bilemeyeceğim diye de ekledim. gelişme oldukça buraya eklemeye devam edeceğim.
  • "bu saflıkla ucuz kurtulmuşsun." dedirten olaydır.
  • şubelerin önüne kamyon çekip, nöbet mi tutalım. bu ne lan. ülkenin tüzel kişiliklerinin de kafayı sıyırdığını gösteren olaylardan bir diğeri.
  • ''kafanı keserim'' ne demek ulan! yaşanmadan bilinmez fakat bana bunu söyleyecek adamın iki kere düşünmesi gerekir. geçmiş olsun diyorum, takipçisi olun lütfen.
  • bunlara maaş vermeyip aç mı bırakıyorlar bolton reis gibi...
  • bugun açılmış iki başlıkta da, ulke genelinde metrekare basına 5 tane düşen magandalarin arasinda, bu kadar saf yürekli ve saygili erkeklerin hala var olduğunu bize göstermiş olaydır.

    amma velakin ülkemizde isler "hebele hübele bi korum" tadında yürüdüğü icin, bence bu arkadaşlar muhafaza edip saklayalım. aramızda para biriktirip isveç'e yollayalım. harcanacaklar buralarda sözlük. morartacaklar gözlerini gözlerini :( hadi bi (bkz: updullah)
hesabın var mı? giriş yap