• önemi abartılıp avrupa'ya giden gurbetçilerin maruz kaldığı denyoluk düzeyindeki uygulamalara vesile de olmuştur.
  • ülkemizde yeteri hassasiyetin gösterilmediği mevzu, öyle ki diş hastanesinin randevu formunun arkasında, dikkat edilecek hususlar kısmında, yazılan bir madde bile durumu en güzel biçimde özetlemeye yetmiş, biraz da ironik:

    "muayeneye gelirken lütfen mutlaka dişlerinizi fırçalayınız.".

    sözlükte bile hakkında 3 (üç) entry girilmiş zaten ve üçü de aynı yazar tarafından.
  • ne kadar temizliyorum dersen de kemik yapında bir bozulma varsa sorunların birbiri ardına insanı süründürdüğü bölgedir.
  • diş sağlığı için, rutin diş temizliği dışında yiyecek tüketim şeklindeki birkaç ufak noktaya dikkat edilebilir. örneğin, asit içeren içecek ve meyvelerden sonra diş fırçalamak dişlere zarar verir. bunun yerine ağzımızı suyla çalkalamak daha iyi olacaktır. ayrıca peynir dişlerimizin bir dostudur. yemek masanızda peynir varsa, yemeğin sonunda ağzınıza bir parça atın dişlerinize iyilik etmiş olursunuz.
  • diş sağlığı için peynirin faydalı olarak önerilmesinin sebebi, okuduğum kaynaklara göre peynir dişin ph dengesini ayarlamada katkıda bulunur ve çürüğe sebep olan asitleri nötralize edermiş. asitli ya da şekerli şeyler yediğimde dişlerimin aşındığını nasıl hissediyorsam, peynir yediğimde de söylenilen durumun gerçekleştiğini fark ettim. tabi ki peynir yenildi diye dişlere rutin temizliği yapmayı ihmal etmemeli. bunun dışında diş sağlığı için, dişlere asitli gibi zararlı içecekleri pipetle içmek kısmen faydalı olabilir, çünkü bu sayede sıvının tüm dişlere temas etmesi önlenir.
  • ülkemizde gereken önem verilmemektedir fakat sağlıklı bir ağzın ve dişlerin insan ömrünü uzattığı da yapılan bilimsel araştırmalarda yerini almıştır. keza insan eğer çok önemli bir ameliyata girecekse ve hatta organ nakli gibi durumlarda önce yapılması gereken herhangi bir dolgu, kanal tedavisi ya da diş eti tedavisi var mı buna bakılıyor.
    diş hekimimin de bana söylediğine göre bir insan ağız bakımına ne kadar özen gösterirse göstersin belli noktalara ulaşması imkansız olacaktır. bu sebeple en iyisi senede en az bir kere o koltuğu oturmaktır hem o kadar da korkulacak bir tarafı yok ben her ay gidiyorum kanıksadım artık.
  • bu toplumda erkeklerin kadınlara göre daha az özen gösterdiği, oysa bir kişiyle ilgili hiç tanışmadan ve tek kelime konuşmadan bile çok şey anlatma gücüne sahip önemli bir konudur.

    şu an düşündüm de; bugüne kadar tanıdığım tüm çevremden ağız ve diş sağlığına önem veren üç erkek kişi bile sayamadım. ya da benim içim kıyma ve pirinç dolu.
  • sırf dişleri ve diş etlerini temizlemek yetmiyor gibi. ara sıra damaklara falan da uzanmak gerekiyor, dili falan da pirüpak etmek gerekiyor ki başka bir insana 20 santimetreden fazla yaklaşıp gönül rahatlığıyla konuşup sevişebilelim.
  • ilerleyen yaşlarda sağlıklı dişleriniz olsun istiyorsanız yapmanız gerekenler:

    1. ön kabul: diş sağlığına fırçalamanın etkisi %50 dir. işin geri kalan %50'lik kısmı çevresel faktörler, bedenin dişlere ne kadar baktığı, genetik faktör ve ekstra bakımlarla ilgilidir. çevrenizde örnekleri vardır; hiç diş fırçalamadığı halde dişleri "inci gibi" olanlar, günde üç defa fırçaladığı halde dişlerinin kaybına engel olamayanlar. veya ağzında dolgular köprüler olan diş hekimleri vs... bu kaydı düşmek istedim çünkü etrafımda dişlerinin sağlıksızlığı nedeniyle kendine haksızlık eden insanlar görüyorum. yapmayın. bakım elbet şart, ama çürütmeyecem diye kendinizi heder etmeyin, iş olacağına varacak. bu durumu geciktirebilir ve yaşam kalitenizi arttırabilirsiniz.

    2. fırçalama:

    - akşam ve sabah fırçalamalarını asla ihmal etmeyin. güne 3 defa diyenlere aldırmayın macun satmak için yaparlar. fazla çay, kahve, sigara tüketiminiz yoksa gün içinde fırçalamanızın gereği yok.

    - macunu reklamlarda gördüğünüz gibi fırçaya sıvamayın. orada gördüğünüzün üçte birini sürmeniz yetecektir.

    - fırçalamadan önce ağzını çalkalamak, veya fırçayı ıslatmak hatalıdır. bu durum macunun dişlerinize eşit dağılmasını engeller. macunun etkisini azaltır. macunu kuru fırçaya sürün ve dişlerinize eşit şekilde dağıtmaya çalışın. ağzınızdaki sıvı ortam köpürmesine yetecektir. yetmezse bu sıvama işleminin arkasından fırçanızı biraz ıslatabilirsiniz.

    - fırçalama işleminin 2-3 dk arasında sürmesi gerekiyor. aksi halde verim alamazsınız. mümkünse fırçalamayı bıraktıktan sonra ağzınızı hemen çalkalamayın. 1 dk kadar aynada kendinize bakın, güzelliğinizi sorun, saçlarınızı kurutun, traş olun, makyajınızı silin falan.. araya iş sokun çalkalamadan önce. işlemin etkinliği maksimum seviyeye çıkacaktır.

    3. ektra bakım:

    - dil fırçalama tavsiye edilir ama zordur, herkes yapamaz. yapabildiğiniz kadar yapın.

    - günde veya iki günde bir diş ipi ve gargara kullanmanız bakımı tamamlayacaktır. diş ipi doğru kullanıldığında çok faydalı bir alettir. diş arasına diş etlerine bastırmadan, ipe c şekli vererek dişlerin dişetleriye birleştiği yerlere sürmeye çalışın. düzenli kullanıldığında yapısından dolayı taş oluşumunu ve dolayısıyla diş eti çekilmesini ve çürümeyi engelleyecektir.

    4. yeme içme:

    - güçlü çene olmadan güçlü diş olmaz. hep yumuşak gıdalarla beslenen birinin çenesinin ve dişlerinin çok sağlam olmasını bekleyemeyiz. dişlerin de çenenin de kondisyonu diye bir şey var. çiğneme aktivitesi bu kondisyonu sağlayan başlıca iştir. sert kabuklu olmamak kaydıyla çiğnemesi zor gıdalardan kaçmayın. çocuklarınıza da kolay olsun diye sürekli blenderdan geçirdiğiniz şeyler yedirmeyin. bırakın çiğnesinler.

    - sert kabukları kırma ve yakın aralıklarla sıcak soğuk şeylerle temas dişlerin en büyük düşmanları. hiç fırçalamayın ama bunları da yapmayın o kadar diyorum. türk kahvesinin yanında soğuk su ikram edilmesine hep gıcık olmuşumdur.

    - çay ve kahve günde 3-5 defayı geçmemeli. çay ve kahve türü şeyler içmeden önce mümkünse biraz ılık su için (ki bu böbrekleri korumak için de önemli)

    5. ürünler:

    - fırçanıza on milyonlar vermeyin. iyi bir markanın en ucuz modelini alabilirsiniz.

    - macun ayrı bir ders konusu, özetle şunu söyleyebilirim. tek bir macun kullanmayın. mümkünse sabah bir çeşit akşam bir çeşit kullanın. farklı etken maddelerden farklı faydalar görürsünüz. bu size ekonomik bir yük getirmez. önerdiğim macunlar: parodontax ve sensodyne pronamel.

    - gargaranız uzun vadede tat alma duyunuza zarar vermemesi için alkolsüz olsun. para vermek istemiyorsanız tuzlu su dahi kullanabilirsiniz. daha zararsızdır. ille de gargara ise önerim: listerine zero

    - diş ipine gelince, oral-b ultra floss diye efsane bir ip vardı. fiyat performansta bir numaraydı. bir kutusu aylarca gidiyordu. lakin adamlar işe uyanmış olacaklar ki üretimden kaldırdılar. oral-b'nin buna alternatif çıkardığı bir ip var onu tercih edebilirsiniz.

    6. diş hekimi:

    - diş temizletme diye bir efsane var ki, dişlerime iyi bakıyorum derken işi berbat edebilirsiniz. diş beyazlatma veya temizletme denen aktiviteyi düzenli yapmaya çalışan ama kimin nasıl yaptığına bakmayanlar. bu işin şakası yoktur. diş temizletme işleminden çıktığınızda dişleriniz inci gibi parıldıyorsa, eskisinden çok farklıysa o işten korkun. normal şartlarda bu işlem diş etlerini koruma amaçlı sadece taşları almak üzere yapılır, bir de cila atılır yine koruma amaçlı. lekeler çıktığı için küçük bir beyazlama olabilir çok değil. iyi yapamadı diye de sövmeyin hekime, doğru olanı yapmıştır. bu işlemde derine inildiğinde mine geri dönülmez zararlar görür. sonra yıllar içinde tuhaf yerlerinden çürümeye başlar dişleriniz.

    - 20 yaş dişleri hekimlerin en kolay para kazandıkları alanlardandır. "onları alalım" diyerek umutsuz vaka gibi bakarlar yüzünüze. oysaki ne ağrınız vardır ne bir rahatsızlığınız. tek yapmanız gereken fırçalarken onlara erişmeye çalışmak. benimkiler biraz eğiş büğüş çıkmışlar ama iyiler. iyi oldukları sürece de dokundurmayı düşünmüyorum. çürüme, ağrı nedeniyle çektirenleri ayırarak diyorum ki, 20 yaş dişlerinizi elletmeyin!

    - muayenehane seçimi: halk arasında "dişçi şans işidir" benzeri laflar edilir. yolunuz kötü bir hekime düştüyse hayatınız kabusa dönebilir. diploması olmayıp bu işi yapanlar var duyarsınız. o sebepledir ki hastane kıvamındaki kurumsal yerlere veya köklü muayenehanelere gidin.

    ağız sağlıklı günler dileğiyle.

    diş hekimi
    digi turk
  • milletimizin çoğunluğunun dikkat etmediğidir.sigara içenlerin dişleri sapsarı ve lağım gibidir.sigara kullanmayanların bile bazılarının bu şekildedir. demek ki bir de sigara kullansa...aman allah'ım! ağzı lağım gibi olduğu halde bir de insanın suratına suratına konuşanlar yok mu!oracıkta boğazlayasım gelir!eyyorlamam bu kadar.
hesabın var mı? giriş yap