• 1947 yılında van'da doğdu. ilk, orta ve lise tahsilini aynı şehirde tamamladı. istanbul üniversitesi edebiyat fakültesi sosyoloji bölümünden mezun oldu. yazıları bilgi hikmet, gelecek umran, ilim ve sanat, köprü ve birikim dergilerinde yayınlandı.
  • renkli dergisinde tefekkür adlı sayfada yazıyor. fondaki seslerin arasından ayırt etmekte fayda var.
  • eşine az rastlanır cinsten bir amcamızdır kendileri. kitabı insanın düşüncelerini allak bullak edip yeni formuna kavuşturur az biraz. dilinin güzel olmadığını söyleyenler vardır, ama bu durum dili güzel olmayanlar için problem değildir, hem zaten fikirlerine kapılınca bu durum da ehemmiyetsizdir.
    ahmet mercan yeni çıkardığı boyasız yüzler kitabında kendisine de yer vermiş. dunyabizim.com da alıntılamış, pek yerinde bir hareket yapmış;
    http://www.dunyabizim.com/news_detail.php?id=1249
  • şu an habertürk'te allah yok din yalan üzerinden tüm modern problemlerimize el atmaktadır. allah hayırlı ve uzun ömürler versin.
  • her konuştuğunda, yazdığında, söylediğinde, sanki ali ekber çiçek şu türküyü söylüyor fonda. tabii bu benim küçük dünyam.
  • duru. modernizme, liberalliğe ve islam dairesinin dışındaki her şeye karşı net tavrı onu bu kelimeyle ifade etmeme sebep oluyor. duru bir insan.
  • (bkz: #39335958)
  • birikim aylık dergisinin 2015 yılının 316/317 ve 318. sayılarında iki bölüm halinde yayınlanan "benim müslümanlığım, çoğulculuğun ötekiliği: mekan olmasa da ütopyalarımızı konuşmaya zaman var" başlıklı yazıları arslan özelinde muhalif ve anti-liberal müslümanlığın, daha genel bir perspektif içinde ise hayatın her alanını kapsayan ve düzenleyen topyeküncü bir ideoloji olarak islamcılığın içinde bulunduğu, birey ve özgürlük karşıtı düşüncelerine şahit oluyoruz.

    arslan yaklaşık 45 sayfa boyunca; kapitalizmi, hristiyanlığı, kiliseyi, hedonizmi, batı'yı, helenistik ve antik dönem yunan düşüncesini, sofistleri, açık toplumu, şeffaflığı, demokrasiyi ve demokratikleşmeyi, çoğulculuğu, liberal düşünceyi, liberalizmi, post modernliği, post modern düşünceyi, izafiyeti, geçiciliği, çağdaşlığı, aydınlanmayı, pozitivizmi, bireyi, budizmi, bireysel özgürlüğü velhasıl kelam bugün batı'yı batı yapan ne kadar kavram, düşünce ve değer varsa hepsini dahil ederek bir tarafa yazıyor.

    diğer tarafta ise değişmeyen, zamansız ve mekan ötesi bir hakikat olarak ütopyacı bir topyeküncülük içinde islamiyet ve onun muhatabı olan müslüman duruyor. arslan; sol ve muhalif bir dil ve jargon kullanarak mevcut bütün kötülük ve yanlışları batı'ya bağlayıp onun anti dotu olarak islam'ı işaret ediyor.

    "taşıdığı hakikat telakkisiyle islam bugün çoğulculuk dendiğinde felsefi ve tarihsel karşılık bakımından kendine has bir mevkide durmaktadır; küresel kültürle yaygınlık ve derinlik kazanan hayatın 'parçalanmasına' karşı itiraz kaydı koyması onu istenmeyen biri haline getiriyor." (birikim 318, sayfa 98.)

    durum böyle olunca topyekün olarak "batı" bir büyük stratejinin parçası olarak islam coğrafyasında "kurucu kargaşa" yaratmak amacıyla filli ve fiziki müdahalelerde bulunuyor. türkiye'de bu evrensel planın "pilot bölgesi" olarak bu müdahalenin içinde yer alıyor. arslan'a göre ideolojik zaafları ve temeli olan aydınlanmacı - pozitivizmin aşılması sonrası artık sahneden çekilen kemalizmin yerini şimdi de "imam hatip ideolojisi" alıyor ve din bir kez daha devletleştiriliyor.

    doğrusu bu tür bir değerlendirmenin nesi yeni ve farklı bilemiyorum. arslan'ın bahse konu yazısının birikim dergisinde yayınlanması dışında bir aykırılığı, bir özgünlüğü olduğu kanaatinde de değilim. tam tersine; bu haliyle arslan'ın, kendisini dikkatle ayrıştırmaya çalıştığı "imam hatip ideolojisinin" üreticileri; sünnici muhafazakar malum çevrelerle arasında belirgin bir yakınsama olduğunu, kolayca birbirlerinin yerine geçebileceklerini öngörüyorum.
hesabın var mı? giriş yap