• önceleri topçular denilen köyde, seralar arasında ankara tıp fakültesine bağlı olarak antalyada hayata başlayan, daha sonra kenan evren üniversitelerinden akdeniz üniversitesinin kurulmasına ön ayak olup, akdeniz üniversitesinin hem en eski hem de temel direği fakültesi haline gelen ve japon imalatı binasında üniversite bütçesinin aslan payını, iğneli fıç haline getirilmişı döner sermayeden gani gani alan fakültedir. bu fakülte son yıllarda, özellikle milliyet gazetesi olmak üzere, çeşitli gazetelerin son sayfasında bulunan günün güzeli fotosunun hemen üstünde ya da yanında verilen sağlık araştırmalarıyla ilgili haberlerde sık sık göze batmaya başlamıştır. özellikle bir ara cinsellik üzerine yaptığı araştırma bir hayli ilgi toplamış ve medyatikleşmesinde baya bir rol oynamıştı, bu haber ertesi bu fakültede yapılan en ufak araştırmayı özellikle milliyet gazetesi sık sık yayınlamaya başlamıştı. tabi deniz baykal'ın kızının burada büyüyüp serpilmesi ve "amanda ne güzel önce doçent, sonra 2-3 yılda prof. olurmuş benim kızım" gibi manidar haberlerle gündemde yer etmesi de cabasıdır.
    en son ssk hastalarını, ssk adlı ucubeleştirilmişliğin borcunu ödememesi nedeniyle kapıdan çevirerek medya gündemine bomba gibi düşmüş ve kafalarda, sabahtan akşama kadar parasız eğitim, parasız sağlık diye çığıran türk tabipler birlikçisi, idealist hocalarının ne işle meşgul olduklarına dair soru işaretleri bırakmıştır. lakin bir üniversite hastanesi canı sıkıldığında bu densizliği yapan, kör, topal bir kurumla ilişkileri kesmek için böyle akıl dışı bir yöntem mi uygulamalıydı ve bu yöntemi uygularken benim caaanım hipokrat yeminli, halkçı hocalarım nerelerdeydi, gibi sorular havalarda uçuştu zihnimin fırtınalarında.
    eğitim kalitesi konusunda bildiğim pek fazla şey yok; ama etik konusunda baya kalitesiz olduklarını gözlere soka soka gösterdiler sağolsunlar. gerçi işin içi yüzünü bilmeden, hele hele ssk gibi garabet bir kurumun mantıksızlıklarını tam olarak anlamadan böylesi bir yorum yapmanın kolay olacağı savunulabilir. fakat başta da belirttiğim gibi çözüm böylesi saçma olmamalıydı diye düşünmekte ısrarcıyım hala.
  • 1999 senesinde kriz gecirip acilinde yatabilmek icin yarim saatten fazla beklediğim, staj yapan 3. sinif ögrencisi doktor adaylarinin 5 tanesinin koluma serum ignesi takmaktan dahi aciz oldugu pek muhterem fakulte... zira 2 tanesi birbirine bakisip elele tutusmaya calistiklari esnada benim koluma igneyi takmaya calisiyorlardı (bkz: oha falan olmak) eger onlar tus u gectiyse ne diyim, allah ellerine dusurmesin!
  • pdö'nün uygulandığı nadir tıp fakültelerindendir.
  • 1. ve 2. sınıf öğrencilerini tüm kameraların antalya sahillerine çevrildiği şu günlerde stresten intihara süreklediği bölüm.
  • eğitim sistemini yıllar geçtikçe öğrenciler için daha zor hale şekillendiren(ki doğrudur yapılan bu iş, zira sınıf geçmek çok kolaydı önceden), bununla beraber ilerki yıllarda her yeni mezununun öncekilere nazaran daha nitelikli olacağını düşündüğüm fakülte.iyi yolda ilerleyen fakülte...
    her tıp fakültesinde olduğu gibi bazı bölümleri kötü, bazıları eh işte, bazıları sağlamdır...
  • 2 haftadan beri, açıklanan final sonuçları için gönderilen itiraz dilekçelerine cevap vermeyen fakülte.
  • preklinik teorik sınavı 4 öss gücünde olan fakülte.
  • dün yapılan mezuniyet töreni konuşmasından sonra çıkan haberlere bakarak bir çok insanın, türkiye'nin en kötü tıp fakültesi burası galiba diye -maalesef- düşünmeye başlayacağı eğitim kurumu.
    (bkz: acı itiraf)

    edit: sadece bu entry'mi okuyup linki es geçebilecek arkadaşlar için ayrıca ifade etmek isterim:
    akdeniz tıp, iyi bir tıp fakültesidir.
hesabın var mı? giriş yap