• baki öz'un osmanli'da alevi ayaklanmalari kitabina gore alevilik; islam, asya ($amanizm), iran (zerdu$tluk) ve anadolu (paganizm, yunan, roma, hristiyanlik, balkanlar) kaynakli olmasina kar$in, sunnilik arabistan (araplik-muslumanlik) kaynaklidir.

    fikret otyam'in okudugum hu dost adli kitabinda ise $oyle bir anisi ile kar$ila$tim ve konuyla alakali gordugum icin payla$ma ihticayi duydum. gunlerden bir gun fikret otyam anadolu'yu dolaşırken bir köye gelir.. cem ayini'ne katılır.. fikret otyam:

    "bu ayin sırasında fotoğraf çekmemde bir sakınca görmemişlerdi. hatta sehpa üzerinde duran fotoğraf makinesini işaret edip, bilmezlikten gelerek ne işe yaradığını sormuşlar. "resim çeker" dediğim zaman; "yaradığı işten niçin yoksun kılarsın" demişler ve saatlerden beri beklediğim anı bana dostça bağışlamışlardı. bunları yayınlayıp yayınlayamayacağımı sorduğum zaman "özün bilir" demekle yetinmişlerdi. o anda, 1953 yılında van'ın erçiş ilçesine bağlı gökoğlan köyü'nde bir evin damında otlayan(!) keçilerin resmini çekerken (meğer o ev şeyhin eviymiş) şeyhin adamlarından yediğim dayağı hatırlamış, gülümsemiştim..."
  • olaya tarih süreci içinde baktığımız zaman alevilerin sünniler tarafından düzenli olarak katledildiğini görürüz.hatta bu katliamlar tarihin tozlu sayfalarında kalmamış günümüze kadar devam etmiştir*.buradaki fark biri katledilen,biri katleden mezhep grupları olmasıdır.neyse ki bu geniş halk kitlelerine yayılmış bir olay olmayıp sadece radikal bir kesimle sınırlı kalmaktadır,sağduyulu halkın geniş potasında diğer mezhepler ve dinler gibi bunlarda erimiş birbirine kaynaşmıştır.
  • 2011 editi: "aleviliğin", alevilerin kendi arasında bile geçerli, sistemik, sabitlenmiş bir tanımı mevcut olmadığından bu tip farklar konusunda benim vurguladığımın tersi yöndeki tespitleri doğrulayacak aleviler, bu alevilere ait görüşler mevcuttur, olabilir. şimdi silinip gitmiş bazı boş ve söylediklerinden çok, yaklaşımı sakat entrylere cevap yetiştirme derdi yüzünden gereksiz bir polemik üslübu ile ifade edilmiş görüşlerimi koruyorum. bu görüşleri doğrulayacak alevi kitle ve söylemsel yapı mevcuttur. ancak bu görüşler; görüşlerin tersini "kafir aleviler" modunda iddia eden yobaz bir sünniyi veya "aleviyim ve müslüman değilim", "alevilik islamın dışındadır" diyen ateist aleviyi hizaya getirmek, "hakikati göstermek" gücünde değildir. insanlar kendilerini, başkalarını istedikleri gibi görüp tanımlayıp, galip gelmesi ve genel-geçer olması imkansız, "yaygın tanımın içeriğini değiştirme" adını verdiğimiz siyasi/sosyal mücadeleyi vermekteler. yani "sünni nedir", "müslüman nedir", "alevi kime denir?"i tanımlamada otorite sahibi olma mücadelesi. bu tanım kavgası içinde ve alevilik özelinde, benim özel bir siyasi gündemim tavrım yok, sonuçla çok ilgilenmiyorum sadece izliyorum diyeyim.
    ---------------------------------------------------------------
    alevilerin, "bazı sünnilerin" kendilerine has zannettikleri ibadetler konusundaki yaklaşımından habersiz cahilce sallamalara konu olmuş bir kategori. aleviliğin fikriyatında geleneksel-bilinen şekliyle namaz kılmaya yönelik hiç bir itiraz, alternatif ibadet şekli yoktur. bir alevi inancıyla çelişmeden beş vakit namaz kılabilir. ancak gelenkesel olarak namaz aleviler arasında yaygınlaşmamıştır (sünniler arasında namazın geleneksel-toplumsal olarak performe edilen bir etkinlik olması gibi). alevi köylerinde cami yoktur, ancak cemevi adı verilmiş hayali binalar da mevcut değildir; çünkü aleviler osmanlı zulmünden can havliyle kaçmış, en verimsiz toprakların olduğu dağ köylerine yerleşip, kendi başlarını sokacakları bir damı ancak inşa edebilmişlerdir. ancak az sayıdaki bazı köylerde dedelerin faaliyet gösterdiği tekkeler bulunur ki sünni tarikatlerin kendi tekkeleleri de anadolunun her yerinde mevcuttur. bu durumun "müslümanın tersi, değillemesi olarak alevi" adlı sallama uydurma paradigmadaki cami-cemevi şeklindeki hayali zıtlığı destekler bir yanı yoktur.

    alevilikte ve onun ibadetler konusunda tek referansı olan şiilik ve caferilikte*, ramazan orucu sanıldığının aksine aynen kur'an'da yazdığı şekliyle ve de sünnilerin sadece kendi inançları sandıkları biçimde farzdır. caferi fıkıh alimleri muharrem ayında peygamber ailesinin katli nedeniyle yas amaçlı oruç tutmanın müstehap olduğunu görüşündedir, ve aleviler ehl-i beyt sevgisinin yansıması olarak bu ayda oruç tutarlar.

    şimdi bazı sivri zekaların, sünniler tarafından tarih boyunca her türlü zulme, iftiraya ve dışlamaya maruz kalmış alevilerin içindeki bazı cahillerin, yüzlerce yıllık travmanın etkisinde sadece toplumsal veya gelenkesel olarak yabancı oldukları için* "bizim namazımızı hz. ali kılmış vs." demelerini işte alevilik şeklinde lanse etmeleri, kaç yüzyıldır devam eden sistematik iftira ve karalamanın fırsatçı bir örneğidir. günümüzde şehre göç etmiş esasen derdi alevilik veya sünnilik olmayan dinle ilişkisi zayıfladığı için aleviliğin özü konusunda atıp tutan bir çok alevi aydının alevilik konusundaki yorumları da aynı doğruluk ve iyi niyet yoksunluğuyla aleviliği olduğundan farklı fantastik, egzotik şaman dini gösterme çabasını içerir.

    bu uzun konuda söylenecek pek çok şeyden biri de envai çeşit sünni tarikat akla hayale gelmedik ayinler, zikirler ve dans figürleriyle kendilerine has ibadetlerini yaparken imanda derinleşen süper evliyalar olarak görülürken, inançlarını anlatan ilahileri saz eşliğinde söylüyor diye alevilerin "aha cem yapıyorlar, işte bunlar namaz kılmaz büyle çalıp söylerler, sapıklar" şeklinde karalanması da bir kısım bağnaz sünni kitlenin yüzyıllar süren akıl hastalığı, toplumun tanımadığı-dışladığı bir kısmını sapkın ve kirli ilan ederek kendini vicdanen iyi hissetme çabasıdır.
  • bir veya bir kaç kişi/olay baz alınarak;
    alevîler iyi üçlük atar, sünnîler üçlük çizgisinden topu potaya bile gönderemez;
    alevîler penaltıları kaçırır, sünnîler gole çevirir;
    alevîlerin mizah yeteneği gelişmiştir; sünnîler mizahın ne olduğunu dahi bilmez;
    alevîler sadece popüler kitapları okur; sünnîler kaliteli her kitabı okur;
    alevîler arabesk hariç her tür müziği dinler; sünnîler sadece arabesk dinler;
    tarzında sayısız "örnek" verilebilecek farklar!
    fakat önemli olan bu "farklar" değil, alevî sünnî ne olursa olsun, kişinin islâm açısından "müslüman" ve "insan"
    genel ahlâk bakımından da sadece "insan" olmasıdır.
  • (bkz: altun silsile)
  • hiçbir fark yoktur. ikisi de etten, kemiktendir. ha eger alevilik ile sunnilik arasindaki farktan bahsediyorsak a$agiya buyurun.

    sunniler sunna*'yi takip ederler. bu nedenle $ekilci olarak adlandiri*lirlar aleviler ise "hak, muhammed, ali" diyerek sunnilerin kabul ettiklerini yadsimaz; ancak pir olarak belledikleri hz. ali'nin yolundan: dinle dunyayi kari$tirmadan ilerlerler. iki mezheb arasindaki farklardan one çikanlardan en muhim'i ortaçag ve yeni çag'da anadolu mutasavvuflarinin neoplatonik, anthroposantrik felsefe çekirdeklerinden yola çikarak yeni bir teozofi yaratmi$ olmalaridir. buna bagli olarak farkin alevilerin sunnilere kiyasla gunumuze daha yakin olmalari oldugunu soyleyebiliriz. gerçi, bu farklilik sunni'lik ve alevi'lik arasinda degildir ve sunni'lik ve batini'lik arasindadir ya neyse. **
    hele bir de bakasiniz:
    (bkz: enel hak)
  • ikisi de allah'a iman eder. peygamber olarak hz.muhammed'i bilir. ettikleri dualar onlaradır ve neredeyse aynıdır. tek farkla aleviler dualarına hz.ali, oniki imam ve kerbela şehitlerini de eklerler ve ikisinin de kutsal kitap olarak bildiği kuran-ı kerim'in sünniler çoğunlukla arapça aleviler ise çoğunlukla türkçe okunması gerektiğini savunurlar. bunun dışında da şekilsel farklılıklardan başka pek birşey yoktur.
  • -cem radyoda dinledigim cem torenlerine gore alevilerde sunnilerin aksine kadin erkek beraber cem ediyor..
    -aleviler sunnilere karsi muhabbetlerinde cok cekingen,tirsik davraniyorlar (ki bu urkekligi anlamamak mumkun degil)
    , kerelerce zulme ugramislar).

    -turkiyede kac tane alevi koyu varsa belki hepsinin istanbulda lokali-kahvesi var. bu olay sunnilerde gelismemis.
    -alevilerin sunnilere kiz verme orani,sunnilerin alevilere kiz verme oranindan cok cok daha dusuk.

    -sunniler halk muziginde alevilerin cok ama cok gerisindeler.turku alevilerin isi,ozu belki de.

    -dunyanin neresinde olursa olsun aleviler birbirini buluyor ve kolluyor.
  • ibadette bir farklilik vardir.
    alevilerde kirklar ceminin varligina inanilir ve cem edilir.sunniler ise bunun varligini kabul etmez.

    alevilikte camiye alternatif bir cem evi kavrami yoktur. cemler koy yerlerinde koyun en buyuk evinde yapilirdi. cem edildikten sonra insanlarin beraberinde getirdikleri malzemeler ile birlik asi piser ve herkes ondan yer manevi bir huzur dogar.

    aleviler hz.muhammet ve hz. alinin musayip olduklari inanilir. musayiplik gunumuzde de devam ettirilir. sunnilerde musahiplik kavrami yoktur.
hesabın var mı? giriş yap