• hrant dink tarafindan ortaya atilan tezdir. sayi abartili gelmekle beraber dogu kokenli yaslilarla sohbet ettiginizde bu tezi destekleyen tanikliklarla karsilasmak mumkundur.

    http://arsiv.sabah.com.tr/2005/09/07/gnd110.html

    (bkz: #8181043)
  • yurtdışı basınında * da manşetlerde yerini almış olayımız.

    "bir mesaji kendinde degerlendirme gafleti"
    * lö mort
    (biz türk olamazdın demedik, ermeni olamazsın demek istedik alt başlıklı köşeli yazıdan çıkarım)

    "bu çağın hastalığı. ailece yaşlanmak gerek biraz galiba"
    * la travyata o lala ne ala ne ala
    (kıl tüy kaygılarını epileydi devrimiyle aşmıştık alt başlıklı köşe yazısından çıkarım)

    "bana böyle şeylerle gelmeyin"
    * ekşijix gazzetta

    (bkz: aşiret adları)
  • (bkz: fethiye cetin)
    (bkz: anneannem)
    (bkz: heranus)
  • insan ilk duyduğunda çok şaşırabilir. ben de sayının yüksekliğini garipsemiştim. ama kesinlikle gerçek olabilecek bir iddiadır. çünkü benim dar yakın çevremde bile ailelerin yıllardır gizlediği ve bunu araştıran torunlara yapılan kurcalama uyarılarına rağmen azıcık eşeleyerek ulaşabilen gerçekler vardır. aileler konudan haberdar olsalar dahi askeriyede çalışanlar, tutucu bölgelerde ticaretle uğraşanlar bu gerçeği alt kuşağa aktarmıyor.

    kendisine yılda bir gittiği köyde 'piç ermeni' denmesi sebebiyle işi araştıran bir arkadaşım büyük dede ve büyük babaannesinin müslüman yetiştirilen ermeni yetimlerinden olduğunu öğrenince sordu soruşturdu. meğerse tüm kasaba durumu gayet iyi biliyormuş. hatta bu yüzden birbiriyle evlendirilmiş bu büyük babaanne ve büyük dede. daha sonra bu öyküyü dinleyen başka bir arkadaş küçükken ölen babaannesinin de memleket olarak adı ilginç bir köyden bahsetmesi fakat babaannesinin ebeveynlerinin bahsedilen köyden olmadığını keşfetmesiyle o da araştırdı ve o öyküden de böyle bir yetim çıktı.
  • 150 bin sayısı net verilebilecek bir sayı değil kanımcca. daah az da olabilir, daha fazla da. bence daah azdır.
    ancak şu bilinen bir gerçek ki, bölgedeki ermeniler, gerek göçe çıkarılmadan önce, gerekse de yoldaki ağır şartlar nedeniyle bazen kendi istekleriyle çocuklarını tanıdık/tanımadık yerli müslümanlara (çoğunlukla kürtlere, bazen de araplara) bırakmak zorunda kaldılar. ancak nüfusa karışmaların çoğunluğu, yolda anne-babasız kalmış, ya da annesi babası koruyabilecek durumda olmayan, kaçırılan çocukların, işgücü olarak kullanılmak amacıyla yine ağırlıklı olarak kürt aileler tarafından alıkonması/kaçırılması şeklinde oldu.
    benzer olaylar, genç ve güzel kadınların da kaderi oldu aslında.

    işin ilginç yanı şu: bu miktarların yüksek oluşu, aslıda ölen/öldürülen ermeni nüfusunun daha az sayıda olması da demek. tabi ki, öldürülmedi de kaçırıldı/çalındı demek de hafifletici bir durum değil, ama olan bu sonuç olarak.

    benim doğu ile hemen hiç bağlantım olmamasına rağmen, şahsen buna benzer 3 hikaye var duyduğum.

    biri çok net, diğer ikisi fazla araştırılıp peşine düşülmemiş. ama 3 olayda da ailenin bir büyüğü (nine) ermeni. genelde kız çocuklar alıkonulduğu için, daha çok ninelerin ermeni olduğu ortaya çıkıyor.

    tam film olacak konu. bizim bu ellerde tepki çeker tabi bu konular. henüz oralara gelmedik.
  • ahmet abakay'in son kitabi hoşana’nın son sözü'yle dogru olma ihtimalinin gittikce yukseldigini dusundugum iddia. kaldi ki hrant dink'in bu aciklamalari yaptigi 2005'ten bu yana bu konuda cok sayida vaka yer aldi basinda. dolayisiya 150bin rakami artik o zamanki abartili gelmemekte.
hesabın var mı? giriş yap