• onuncu nesil çaylak gelecek umarım kısa zamanda yeşerecek buralar*
  • bir zamanlar kanal d de akşam üstü saatlerde yayınlanan ,gercekte bir romandan uyarlanmış çizgi film.
  • birazı yerin üstünde birazının da yerin altında olduğuna inanılan, kafası atsa da atmasa da geniş bir küfür arşivine sahip olan, her zaman yeri ayrı olacak olan ama en çok sarhoşken sevimli olan, vakti zamanında kampüsün yarısına göz koyan,üzerimizde lanet olduğuna bizi canı gönülden inandıran, duyduğunu,okuduğunu, yazdığını unutmayan, çimen gözlü sözlük yazarı.
  • kardelen ayşe kıvamında biri,tüm istedikleri gerçekleşecise bir insan,saygı duyduğum.
  • hep güzelliklerini hatırladığım üniversite yıllarımın güzel hatıralarının çoğunda bulunan eski dostlardan biridir. üniversite bittikten sonra arayıp sorma, hal hatır öğrenme konusunda kendisi biraz cimri davranmaktadır ama hayat işte vardır kendine göre tasarrufları diyoruz. umuyorum ki en kısa zamanda önündeki dertten de sıyrılır, kurtulur da uzun zamandır beklediği huzurlu hayatına kavuşur.
  • bu aralar yumurcak tv'de oynayan bir çizgi film. kanalları dolaşırken denk geldi ve snooker dünya şampiyonası finalini bile bi anlığına unutturup, beni yaklaşık olarak 17-18 sene öncesine götürdü... bu yaşta bile çizgi filmlerden etkilenebildiğime göre, içimdeki çocuk henüz ölmemiş demektir..
  • yediğim bilmemkaç dilim pizzayı marifetmiş gibi entry girmem vesilesiyle tanışmış olduğum melek. yediğim pizzalar ilk defa kendimi şanslı hissetmeme neden oldu.
  • o cidden kardelen oldu :) , istekleri yavaş yavaş oluyor. hep böyle işlerinin yolunda gitmesi dileğiyle. notu bol olur inşaalaa.
  • boeing 757'den 100 kademe daha düşük 657'li olan, ama devlet nezdinde çok daha kıymetli görünen yazar. deplasman olarak gittiğim ilçesinde beni ağırlamışlığı, yarım gününü benimle paylaşmışlığı var. o gün çok güldük, bol eğlendik. akşam eve dönüyorum diye ayrılmasam, muhtelen iyi bir akşam yemeği yeyip, güzel ilçesinin sokaklarında pogo yapacaktık. ama kısmet olmadı. olsun, başka zaman pogo yaparız. pogo kaçıyor mu ki?

    geçen ay öğrendim ki 657'li olmuş, benzer statülere kavuşmuşuz negzel. bak o kafede oturup camdan bakarken sana "sabret, her şeyin vakti zamanı var" demiştim. ya da dememiştim, bana öyle geliyor. ama iyi ki sabrettin anne shirley...
hesabın var mı? giriş yap