baştan başlamak

• (bkz: fabrika ayarlarına geri dönmek)
  
  tabi bunu ancak teknolojik aletler felan gerçekleştirebilir. insanlar malesef böyle bir özellikten yoksundur. belki hafıza sıfırlanması ile mümkündür. bu da yine kişinin kendiliğinden başarabileceği bir iş değildir.
  
  baştan başlamak denilince bende canlanan daha ciddi başlayışlar. şöyle açıklayayım, mesela, insanlar hayata baştan başlama kararı alırlar, şehir, çevre, ülke vb. değişikliğine giderler ama anılar, yaşantılar, düşünceler, duygular ayrılmamıştır kişiden. ve dolayısıyla kopmak istenilen yaşantının bir benzeri yaşanır.
  
  ilişkilerde baştan başlama kararları alınır, ancak yine ayrılıkla veya sorunlarla sonuçlanır, çünkü yaşananlar silinip atılamaz, ve neticede bu karar bir işe yaramaz.
  
  sıklıkla karşılaşılan bir sonuç değildir ama baştan başlamak da başarılabilir, ancak sağlam bir değişim gerektirir. ki zaten asıl olan değişimin zorluğudur.
• başlamak yarısını bitirmek olduğuna göre, baştan tekrar başlamak işin en az yarısından fazlasını bitirmek demektir. herkesin yapamayacağı türden birşey.
• alınması zor, uygulanması daha zor bir karardır. hele ki kariyerinizden memnun değilseniz, ancak iyi bir şirkette iyi bir maaşla çalışıyorsanız, etrafınızdakilerin kesinlikle desteklemeyeceği, hatta engellemeye çalışacağı bir karardır. ancak siz gözünüzü karartıp bu riske girebilir, çalışmak istediğiniz alanda yeniden yükseköğrenime başlayabilirsiniz. bu süre zarfında okumak için biriktirdiğiniz para bitebilir, zar zor part time bir iş bulup çalışmaya başlayabilirsiniz. yanında olmasını umduğunuz insan, siz daha kararınızı uygulamaya koymadan önce sizin yanınızda olmayacağını belirtebilir, siz de eski sorunlarınızı da göz önüne alarak bu ilişkiyi sonlandırabilirsiniz. aileniz zaten bu kararınıza karşı olabilir, hoş olmasalar da size destek olacak güçleri de olmayabilir. siz istanbul'da yaşadığınız halde okulu çorlu'da kazanıp, haftada 3 gün oraya gitmek ve geri gelmek zorunda kalabilirsiniz. kuşak çatışmasının dibine vurduğunuz bir aile büyüğüyle yaşamak zorunda da kalabilirsiniz. sırf insan yüzü görmemek için kendinizi odanıza kapatıp herşeyden soyutlamak isteyebilirsiniz de.
  
  tek dayanağınız, bu kadar sıkıntı - hatta daha fazlasının - siz amacınıza ulaştığınızda biteceği ve yapmak istediğiniz işi yaparak, eskiye göre daha iyi bir hayata kavuşacağınıza dair kendinize olan güveninizdir. sizi destekleyecek, güvenebileceğiniz, düştüğünüzde sizi kaldıracak kimse yoktur. baştan başlamaya karar verdiyseniz güçlü olmak zorundasınız. tökezlerseniz kimseden destek alamazsınız. etrafınız, düşmenizi bekleyen akbabalarla çevrilidir. bütün bunlara rağmen ilerleme kaydettiğinizde sevineceğini düşündüğünüz bir kısmın kıskançlıktan kıvrandığına şahit olursunuz. bu sizi daha da hırslandırır. yaptığınız işe ve aldığınız karara daha sıkı sarılırsınız. çünkü bilirsiniz ki tutunabileceğiniz tek şey odur.
  
  ya batacaksınız ve herkes etrafınızda dans edecek siz yerde sürünürken. ya da çıkacaksınız, hem de o kadar yükseğe çıkacaksınız ki, düşmenizi bekleyen o tayfa artık göremeyeceğiniz kadar küçülecek...
• makineye karşı oyun oynayıp da yenilmeye başladığımda yapıyorum bunu. evet.
• bünyede dengesizlik mevcutsa ki bende öyle, kaçınılmaz olan bir durum. ayrıca ne demiş şebnem ferah " sil baştan başlamak gerek bazen..."
• (bkz: sil baştan) (bkz: sıfırdan)
  
  ilerleyen yaşlarda zor olan eylem. olum fiil lan fiil...
• (bkz: rew)
• baştan başlamak diye bir şey yok.
  tekrar bitirmek diye bir şey var.
  tekrar bitirebilirsin ancak. başlayabildiğin şeyler çok geride kaldı çünkü. başlamak, başlayabilmek eskiden çok güzel yaptığın nadir şeylerdendi. rüzgardı çiçekti yelkendi. şimdi asfaltsın, betonsun.
  tokalaşmak isteyen bir elin, sarılmak isteyen bir yüreğin yok. maskene maske kattığın bir yumruğun var.
  şuranda da bir yumru. gelip oturan.
• hayatla bir alıp veremediğim yok.
  
  "verimli yaşadın mı?" derseniz, "evet" derim, hatta belki de fazlası. doya doya yaşadım, yaşlandım, göbeğim çıktı, iki çocuğum var ve onların da göbeği çıkacak babalarının boktan genleri yüzünden.
  
  8 yaşımda ayakkabıcı dükkanında çalışırken yarım çay söyleyip içine 4 tane şeker atan yaşlılar geliyor aklıma gecenin bu vakti. "neden böyle yapıyorsunuz?" dediğimde hayatımın en büyük dersini almıştım kendilerinden;
  
  "bir şeyin hepsine sahip olamazsın. bir kişiden de onun her şeyini isteyemezsin. hele ki sevgi... o, senin ona kattıklarınla büyümeli gözünde. biz bunu yaparken ağzımız tatlansın istiyoruz o kadar. çünkü zamanında çok yandı."
• hevesle kalk düş kırıklığıyla otur, hakkı yenmişlikle kabar, düşmanlığa kucak aç, baştan başla.
  
  "gece'nin yazılmağa başlanışı ile basılışı arasına on yılı aşkın bir süre girdi. metin, dört kez, baştan sona silkelenip düzenlendi; pek çok tümce, birçok bölüm, yedi-sekiz kez albaştan edildi: basılışından bu yana, altı yıl içerisinde, gece, eleştirildi, irdelendi. şimdi ödüllendiriliyor." bilge karasu - öteki metinler
  
  (bkz: sil baştan)
  (bkz: eli kuru götü yaş)