*

  • (bkz: bagnaz)
  • seyrederken, hah işte bağnazlık budur dediğim;

    nat geo adventure'ın cooking the world programının (bkz: hastasıyız) sunucusu şef fred chesneau (bkz: her şeyi yiyen insan modeli) brezilya bölümünde pagan olduklarını sandığım iki kadın ile birlikte dini bir ikon için yemek yapmaktadır;

    kadının fasülye benzeri bir sebzeyi uzun uzadıya elindeki bıçakla enlemesine tek tek kesme obsesifliğine şaşıran şef fred; -bunların bir kaç tanesini bir arada ve tahta üzerinde daha seri doğrasak olmaz mı? diye sorar. kadınlar mümkün değil olmaz, bilmemneye hazılanan yemekler aynen böyle hazırlanmalıdır, biz geldiğimizde de böyleydi, geleneksel olarak elde doğranmalı derler.

    bir süre sonra aynı kadınlar hiç çekinmeden, çok rahat bir şekilde, çıkarıp mutfak robotu ile bitki-baharat karışımını öğütmeye başlarlar.

    fred dile gelir; peki mutfak robotu kullanmanıza ikon kızmıyor mu? der, kadınlar hiç istiflerini bozmadan aynı cevabı verirler; "elbette kızmaz, bilmemneye hazılanan yemekler aynen böyle hazırlanmalıdır, biz geldiğimizde de böyleydi."
  • dünyayı kendi gördüğü biçimde zannetmek, hakikati mülk edinmek.
    böyle olunca kendin gibi düşünmeyeni hain ilan edebilirsin ki bu da bağnazlık oluyor.
    'bizimle olmayan bize düşmandır.' diyor bağnazlık.
    hayır arkadaşım yan şeritten adam senin karşına çıkmaz. bu senin kuruntundur!

    birileri kendisini evrenin kurtarıcısı zannedebilir.
    ama herkes o birileri tarafından kurtarılmak istemiyordur.
    buna hakları vardır.

    hakikat sadece bize has değildir.
    bu seçilmişlik duygusu nerden geliyor bilinmez.
    islam'ı kurtarmaya çalışanlar islamla kurtulmayı reddedenlerdir.

    said nursi'den ödünç alalım.
    "mesleğim haktır veya daha güzeldir, demeye hakkın var. yalnız hak benim mesleğimdir, demeye hakkın yoktur."

    sözün hakkı verildi.
  • bir konu üzerine fanatik olma durumu, bir nevi analiz edememe körü körüne bağlanma da denir.
  • kendi fikrinizi savunmak için gerekli olan durum.

    yeni fikirlere açık biri, kendi fikrine mutlak doğru olarak inanmayan kişidir. bir fikir mutlak doğru değilse, onu savunmazsınız/savunamazsınız.

    aristocu mantıkla tersten gidersek, kendi fikrini savunan herkes, en azından o konuda bağnazdır.
  • dünyayı yaşanmayacak hâle getiren herşeyin altına bakarsanız bunu görürsünüz (bkz: bunu beğenen bunu da beğendi)
  • herhangi bir fikir, dusunce, inanisa koru korune bagli olmaktir. pragmatik degil, dogmatik bir davranistir. butun dusunceler esneyebilir, degistirilebilir. mantikli bir insansaniz...
  • bağnazlığın resmini çizemem ama fotoğrafını çektim.

    sen koskaco cumhurbaskaninin dan daha mi iyi biliyorsun
  • bir düşünceye, bir inanışa aşırı ölçüde bağlanıp ondan başkasını düşünmeme durumu. (bkz: taassup)
hesabın var mı? giriş yap