balık ağzı *
-
"...
bu bir kılıçbalığının öyküsü
yazılmasa da olurdu
ama bizi yeni sulara götürecek akıntı durdu
uskumrunun arkasından gidiyorduk
sürünün içinde ben de vardım
sırtımda bir zıpkın yarası
mutlu olmasına mutluydum
nedense gitmiyordu kulağımdan
bir türlü o "ağ var" sesleri
deniz kızı girmiş düşünceme
ben iflah olmam
dalyanları birbirine katmak orkinosların harcı
dolanınca ağa çok geçmeden küserim
bir çocuk bile çeker sandala beni
bu kadar ağır olmasam
beni böyle koşturan yaşama sevinci
kanal boyunca bir o yana bir bu yana
siz yok musunuz siz derya kuzuları
kestim kılıcımla karanlığını dibini
yakamoz içinde bıraktım suları
ah ayaz gecelerde olur ne olursa
sırtımda bir zıpkın yarası
alın beni mor kuşaklı bir takaya götürün
iri gözlerimde keder
kılıcımda hüzün
satın beni satın beni
rakı için
..."
(bkz: halim şefik) der böyle deniz kızına, ben susarım.... -
bu şiiri ezginin günlüğü de bestelemişti...yanlış hatırlanmaz ise "aşk yüzünden" kasetinde yer almaktaydı...
-
çok kişi söyledi ama hepsinden önce ruhi su söylemişti, çok da güzel söylemişti.
-
muzige ne hacet okudugunda bile zipkinla vurur adami halim sefik... cok zararli bir siirdir aslen coook!
-
"yazilmasa da olurdu" diyemeyecegim kadar mukemmel bir siir..
denizi bu siirin dizeleri esliginde ozlemek, hem kanatir hem de onarir suya hasret kalani.. -
ezginin günlüğü'nün harika yorumladığı parça.
-
hayatımda genellikle cem karaca'nın yorumlarıyla bu kadar kendimden geçip, bu kadar kaptırırdım kendimi öyküsüne şiirin. ezginin günlüğü de o kıvamda yorumlamış bu inanılmaz şiiri.
cidden, nazım hikmet şiiriyle cem karaca yorumunun uyumu kadar güzel ki, sanırım ağzımdan çıkabilecek en güzel iltifat budur..
şiir ise kendi halinde kusursuz zaten..
bir an balık oluyorum dinlerken, zıpkın batınca uyanıyorum.. her dinlediğimde o zıpkın yarası acıtıyor içimi.. eşsiz.. -
ezginin günlüğü şarkısı.
hüsnü arkan "ağ var" diye bağırırken hep "havar` :kürtçe imdat`" dermiş gibi gelir bana. -
-
dudakların büzüştürülüp yanakların içe çekilmesiyle yapılır, ardından da dudaklar açılıp kapanır. anaokulunda bunu yapmak büyük süske yapar, sonradan anlaşılır ki hiç marifet değildir, herkes yapabilir. yerini dil bükmek, dil çevirmek gibi aktivitelere bırakır.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap