• bugün bir badimin * uyarısı sonucu öğrendiğim olay. onu da twitter'dan bir takipçisi bilgilendirmiş. * aslında birgün gazetesinin yaptığı hırsızlık sayılmaz, onların hatası kaynak taraması yapmadan haberi sunmaları. asıl suçlu listekitap ve onun editörü can uçar isimli kişidir. ama birgün de tamamen suçsuz değildir.

    şu benim entrym: #54440193
    şu da ekşi şeyler'deki paylaşımı: https://seyler.eksisozluk.com/…ralanmis-belgeseller

    şu birgün gazetesinin haberi:
    http://www.birgun.net/…nmis-belgeseller-126696.html

    şu da listekitap'ın sonradan sildiği ama google aramada çıkan paylaşımı : http://hizliresimyukle.com/image/mfcj

    öncelikle şunu belirteyim; entrylerimin bir başkası tarafından farklı platformlarda kullanılması benim için hiçbir zaman sorun teşkil etmedi. kimisi mesaj yoluyla izin istedi, kimisine ise tesadüfen denk geldim. ama paylaşılmasını hiçbir zaman problem etmedim. zaten entrylerimin paylaşılmasına karşı olsam ekşi şeyler'de bulunmalarına da izin vermezdim. ki orada neredeyse 15-20 tane entrym paylaşıldı şimdiye kadar.

    peki o halde sorun ne diyebilirsiniz. sorun şu ki, bu emek hırsızlığını yapan listekitap editörü olan can uçar isimli şahıs, en ufak kaynak göstermeksizin yazıya kendi imzasını atmış. bu ise tamamen intihal kapsamına girer. çünkü bu bir facebook ya da twitter paylaşımı değil; bu, reklam aldığı bir siteye hit kazandırma amaçlıdır. ki editörü olduğu sitede daha böyle yüzlerce kapsamlı yazı var. dolayısıyla, büyük ihtimalle daha pek çok entry çalmış olabilir.

    bize düşen ise, ilgili site hakkında yasal işlem yapılmasını sağlayarak diğer emek hırsızlarına da gözdağı vermek ve insanların çalışmalarına saygı gösterilmesini bir nebze olsun sağlamak olmalı.
  • "çalma demeyelim kamulaştırma diyelim"

    (bkz: yersen)
  • evet asıl suçlu birgün değil fakat yeterli araştırmayı yapmadığı için birgün'de de suç var. bu şekilde dile getirilmiş ve olması gereken de buydu ama doğrudan ithamla üstelik sert bir başlıkla suçlamak şart değildi. tamam içerikteki açıklama makul ama başlığı açmayan insanlarda olumsuz bir kanı oluşuyor ve birgün bunu haketmiyor. kalitesizlik göstergesi sayılacak bu sert ithama başlıkta yer verecek kadar fevri, suçlayıcı çıkışları haketmiyor birgün veya birgün gibi basın organları.
    neden mi?
    siyasi çizgisine hiç girmeden;

    ultra demoktratik ülkemizde yıpratılma korkusu taşıyan mualif veya alternatif haber kaynakları malumunuz. göstermelik muhalefet yapıp iktidara için ciddi sıkıntı verecek gündeme yer bile vermiyor. birgününse yükleneni çok. hele türkiye gibi bir yerde sivri dilli muhalif basınların motivasyonu kendi bencil bekası değil, farklı boyutta oluyor. yani maddi kaygıları olan veya kar marjı gözeten şirket ya da rekabet anlayışında yaklaşan bir mantalitede değil, bu sert eleştirileri haketmiyor.

    savcılar boş kaldığında, yazı işleri müdürü olsun editörleri olsun kimi yakalarsa dava açıyor ifadeye çağırıyor. arada manşetleri sosyal medyada yayılırsa, ses getirirse falan ilgiyi bir doz daha artırıp göz altına alıyorlar. neredeyse ritüel haline geldi bunlar.

    işlerini çok mu iyi yapıyorlar. hayır. kimi zaman siyasi, daha çok diğer başlıklarda enformasyon yetersizliği, zayıf kaynak, içerik eksikleri, editörün konuya hakimiyeti konusunda özensizlikler rastlamak mümkün. tabi bu beklentiler sektördeki büyük paya sahip kağıt israflarına göre değil, olması gereken ideale göre eleştiriler.

    fakat über demokratik olan ülkemizde bu şartlar altından bir şeyler ortaya koyabilmek bile aslında başarı sayılabilir.
    hatta maddi olarak zayıf, topluma ulaşma oranı düşük, küçük bir gazete için güzel iş çıkartıyorlar. bir de ileri demokrasimiz ve basın özgürlüğünü göz önüne alırsak fazlasyıyla başarılı bile diyebiliriz. zira büyük bir gazete değil. gözaltı, mahkeme, tehditler, huzursuzluklar derken yapabildikleri kadarı çıkıyor ortaya. tüm bunlara rağmen içerik olarak kaliteli, okunası bir gazete. gazete, enerjisini sadece gazeteye ayırıyor olsaydı belkide eleştiriye de gerek kalmayacaktı.

    siyasi çizgisine daha da uzak olsaydım, beğenmeseydim bile fazlasıyla saygı duyardım eminim. o yüzden eleştirilecek yönleri varsa bile fevri çıkışlardan uzak duracak kadar bir özeni hakediyor. en azından bu kadarlık saygıyı hakediyor.

    edit: imla
  • bir gazetenin emek hırsızlığı ve kolaycılık yapmasıdır. bu gazetenin birgün olması bu gerçeği değiştirmiyor maalesef.

    ayrıca bu haberi yayınlayan gazete birgün olduğu halde, "direkt itham" ile suçlamanın neresi yanlış? başlığın neresi sert? anlayamadım.

    ortada büyük bir emek harcanarak yazılmış bir entry var -ki bir cümlelik bir entry bile olsa bu şekilde yayınlanması doğru değil- ve bu entryi bu şekilde yayınlayan gazetenin, ister birgün, ister yeni akit olsun aynı muameleyi görmesi lazım.
  • ekşiden çalmayan mı var. sıradanlaştı artık başlıktan içeriğin arak olduğunu anlayıp okumadan geçiyorum.
  • sağdan soldan copy/paste milyonlarca kaynak belirtilmemiş entry barındıran ekşisözlük'ün bu durumunu gözardı eden çok duyarlı yazarlarımızın "owww"ladığı durum. olm yazdığınız mecra bilgi hırsızı yuvasıyken bu kadar duyar kasmak da nesi? türk forumlarında korsan içerik paylaşan kişinin "emeğe saygı" diye üste çıkması gibi bir durum.
    ekşisözlük milyonlarca çalıyor bir şey yok, başlaları bi tane çalınca ouvvv.

    not: kim tarafından yapılırsa yapılsın, iki kelimeden ibaret olsa dahi herhangi bir yerden alınan içerik hakkında kaynak belirtilmesi gerektiğini düşünen biriyim.
hesabın var mı? giriş yap