deh
-
babasıyla ya da buyuguyle; atcılık, esekcilik, herhangi bir buyukbas yahut kucukbas hayvancılık oynayan ufakların buyuk kimsenin sırtına binip kıclarına vurarak soledikleri soz. akabinde (bkz: fayton).
-
-
eşeğin gaz pedalı yerine geçen komut. ani fren yapmak için ise: (bkz: çüş)
-
deh, dâhi yerine de kullanilirdi eskiden. '40-'50 basimi kitaplarda bulunabilir meselâ. artik kullanan yok herhâlde.
'dâhi'den daha iyi bir sozcuk mu? hayir. belki...
daha turkce falan mi? sanmam.
dâhi yerine deh mi kullanak? yoo, hic geregi yok.
biline yalniz; secenektir, isteyen deh de diyebilir. -
-
kürtçe 10(on)
-
farsça 10 (on), persler ne hikmetse bütün sayıları kürtçeden çalmışlar!
-
yürü bakalım komutunun eşekçesi. aynısının inekçesi mesela hoha veya voha. bir ayrıntıya daha dikkat edersek, deh kibar, istanbul eşekçesi. daha kırsalda 'dah', hele hele dyah daha geçerli ve ifadeye uygun olur.
farsçada köy. dehgan soyadlı iran azerisi bir arkadaşım dehgan'ın çiftçi tarım işçisi, rençber gibi bir anlama geldiğini söylemişti.
[evet! zaman hüküm sürüyor; gene başladı zorba yönetimine. sanki bir öküzmüşüm gibi sopasının iğnesiyle itiyor beni:
"deh, deh be eşşek! terle bakalım, tutsak! yaşa bakalım, cehennemlik!"] charles baudelaire - le spleen de paris
(ilk giri tarihi: 9.5.2014)
(bkz: dehhani), dehhan -
müzik grubu. güzel bir şarkıları var. elveda diye. linki de budur.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap