159 entry daha
  • (bkz: diego da silva costa/@ceyar i kim vurdu)

    chelsea'de forma giyen 1988 sao paolo doğumlu (26) forvet.

    şu an için zlatan ibrahimovic, luis suárez, kun agüero, robert lewandowski ve edinson cavani'yle beraber 'dünyanın en iyi 6 forveti'nden biri olan brezilya asıllı antipatik ispanyol.

    gerek göze hoş gelen oyun tarzı, gerekse kendine özgü ekolü yüzünden dünyanın belkide en çok sevilen milli takımı olan brezilya milli takımını (üstelik de ev sahibi olacağı dünya kupasından sadece bir yıl önce) hiçe saydı ve kağıt üstünde dünyanın en güçlü milli takımı olan ispanya'yı seçti. bu bile ne kadar garip ve antipatik bir adam olduğunun göstergelerinden biridir.

    lakin babası da ilginç bir insan. çocuğunun ismini düşman ülke arjantin'in futbol efsanesi el diego'ya* hitaben 'diego' koyduğu düşünülürse, oğlunun bu seçimine de pek şaşmamalı.

    deyim yerindeyse tanrı'nın 'yürü ya kulum' dediği elemanlardan biridir bu meymenetsiz tipli diego. bu da ismini aldığı adam'ın*, tanrı'nın eli'ne sahip olmasıyla açıklanabilir mi bilemiyorum ama şu hikayeyi kesin a dostlar:

    kendisi 16 yaşına kadar hiçbir takımın profosyenel altyapısında bulunmadan, 18 yaşına kadar ise sao paoulo varoşlarının* amatör takımlarından birinde para kazanmadan hobi olarak sokak futbolu oynayan bir elemanken, tesadüfler eseri portekizli ilah menajer jorge mendes*'le tanışıyor ve soluğu portekiz'in braga takımında alıyor.

    yaşadığı muhitin kültürü gereği suça yatkın bir kişiliğe sahip olan bu arkadaşı, 2005/06 sezonunda 'merhaba' dediği 'avrupa futbolu' kurtarıyor. 2 sene fındık fıstık olarak takıldığı ilk profosyonel takımı olan braga'da dikkatleri üstüne çekip, 2007/08 sezonunda 1.5m €'ya atletico madrid'e transfer oluyor.

    atletico madrid'de geçirdiği ilk 5 sene (!) kah diego forlan, kah sergio aguero, kah ise rademel falcao gibi hayvani forvetlerin gölgesinde kalmasından dolayı adam akıllı hiç kendinden söz ettiremiyor. bu süre zarfında ara ara sırasıyla celta vigo, albacete, valladolid takımlarına kiralandıktan sonra, 2011/12 sezonu 2. yarısı kiralandığı la liga takımı rayo vallecano'da 16 maçta 10 gol atıp dikkatleri üstüne çekiyor.

    2012/13 sezonunda ise atletico madrid'de ilk defa adamakıllı saygı görmeye ve kulüp formasını giymeye başladı. son yılların en mükemmel ve bitirici forveti olan rademel falcao'nun yedekliğini yapıp, o sakatlığında veya yorulduğunda yerini dolduran bir adam oldu.

    o zaman 25 yaşına gelmesine ve o yeteneğe sahip olmasına rağmen tanrısal forvetlerle aynı zamana denk gelip hala düzenli forma şansı giyememişti. bu talihsizlik olarak görülebilir, ama ben öyle düşünmüyorum. dünyada kaç genç oyuncu yıllarca diego forlan, sergio aguero ve rademel falcao gibi efsaneleri gözlemleyip kendine bir şey katma şansı bulabilmiştir ki?

    2013/14 sezonuna gelindiğinde, rademel falcao'nun 60m € gibi astronomik bir rakama as monaco'ya geçmesiyle beraber, diego costa'nın 'gözlem dönemi' de bitmiş oldu. artık sahne onundu ve bundan sonra olacakları sanırım iş bilir atletico madrid yönetimi dışında kimse tahmin edemezdi.

    2013/14 sezonunda takımı atletico madrid inanılmazı başardı. fc barcelona ve real madrid gibi dünya devlerini, onların bütçesinin yarısına bile sahip olmamasına rağmen dize getirdi ve la liga şampiyonluğuna ulaştı. aynı sezon bununla da yetinmediler. uzatma dakikalarında şampiyonlar ligini ellerinden yitirdiler ama turnuvada final oynamayı başarıp tarih yazdılar*. ilk kez as oyuncu olarak hizmet veren diego costa, takımına la liga'da 35 maçta 27 gol, şampiyonlar liginde ise 9 maçta 8 gollük katkı yaptı. böylece bu efsane kadronun en kilit oyuncusu olmayı başardı.

    sonrasında ise süperstarlık müessesine uygun davranıp, bulunduğu takımı hakir gördü. 38m € karşılığında ingiliz devi chelsea'ye imza attı.

    araya giren 2014 brezilya dünya kupasında grupları aşamayarak hayal kırıklıkların en büyüğüne imza atan son şampiyon ispanya milli takımı'nda bol bol ıslıklanıp, moral bozukluğuyla rezalet bir performans ortaya koydu. neyse, bu kısmı biraz es geçip, kulüp kariyerine devam edeyim. çünkü sonuçta kendisinin de hayatında ne sarılacak, ne de salladığı** bir ülke bayrağı olduğunu sanmıyorum.

    chelsea'deki ilk sezonunda (2014/15) ise, kulüp kariyerine kaldığı yerden devam etti. nisan 2015'te sakatlık yaşayana kadar inanılmaz bir performans gösterdi. dünyanın en iyi liginde 26 maçta 20 gol, 3 asist kaydetti. son 9 maçı sakatlığından dolayı kaçırmasa büyük ihtimalle 26 golle gol kralı olan yaşıtı sergio agüero'nın bir kez daha gölgesi altında kalmayacaktı. yine de 26 maçlık performansı bile kendisini 'pfa 2014/15 sezonu premier lig ilk onbiri'ne seçilmesine yetti. üstüne takımıyla beraber hem premier lig, hem ingiltere lig kupası kazanma başarısı gösterdi.

    bayern munich, barcelona ve real madrid ile olan kalite farkını takımı chelsea, 2014/15 yılında kendisini ve francesc fabregas'ı transfer ederek kapatmış gibi görünüyor. dünyanın 4 büyük kulübünden birinde oynayan bu arkadaşın yakında ilk defa şampiyonlar ligi finallerinde boy gösterip, bir üst seviyeye çıkması olası* görünüyor.

    kişisel bonus:
    son olarak, insanlar tarafından daha sevilen bir birey olması amacıyla; kendi familyamda dedemin dedesinden beri nesilden nesile aktarılan önemli bir öğütü kendisine aktarmayı borç bilirim: 'adam ol, joga bonito '.

    övünmek gibi olmasın ama bende yedi göbek sao paolo'luyum. kendisine ekşi sözlük aracılığıyla kariyerinde başarılar diliyor, ağzımda 'parana e' ezgisi; girdisinden 'capoeira taklası' atarak uzaklaşıyorum.

    ---------- bonus ----------
    takımının detaylı incelemesi için bakınız;
    (bkz: chelsea/@ceyar i kim vurdu)
    ---------- bonus ----------
536 entry daha
hesabın var mı? giriş yap