• asil adi diego ramón jiménez salazar olan flamenko sarkicisi. 2000 yilinda bebo valdes ile yolu kesismis, bu kesisme uluslarasi unu de beraberinde getirmistir. camaron de la isla'dan sonra ispanya topraklarindan cikmis en icli, en bugulu sestir.

    picasso en mis ojos (2005)
    corren tiempos de alegría + teatro real (2004)
    lágrimas negras (2003)
    entre vareta y canasta (2000)
    corren tiempos de alegría(2001)
    undebel (1998)
  • ispanyolların şarkı söyleyişinde kendine özgü yanık bir ses vardır ya..
    bu adam o sestir işte..
  • saniyorum subat ayinda yeni albumunu tanitmak uzere istanbul'a gelip karsimizda kanli canli hisli hisli yanik yanik sarki soyleyecek olan kisi.
  • 17 şubat 2006 tarihinde işsanat etkinlikleri kapsamında yeni albümünün* tanıtım konseri ani rahatsızlığı nedeniyle 1 nisan 2006ya ertelenen sanatçı.
    detaylar burada: http://www.iskultursanat.com.tr/…identity.asp?id=49
    bilet iadeleri ise 24 mart cuma 2006 tarihine dek iş sanat ana gişe ve tüm biletix gişelerinden yapılabilmekte.
  • cigala bey'i lagrimas negras albümüyle tanıyıp, albümü aşındırana kadar dinlemiş bir insanım. 17 şubat konserini bir yeni yıl hediyesi gibi aralık ayında öğrenip erken erken sevinmeye başladım. daha aralıkta herkese haber verip "gideriz, di mi?" yaptım. ocakta tembellik ve kar yağışını bahane edip bilet almadım. şubat oldu, "biletix de neymiş, gider işsanat'tan alırım. levent şurası." dedim. bir cuma akşamı saat 7 sularında henüz kar örtüsü kalkmamış bir levent'te, üstüne basanları yutmaya çalışan çimenlerle savaşarak iş kulelerine ulaştığımda gişenin 6'da kapandığını söylediler, yıkıldım. ertesi gün bir kez daha azmettim. ama bu sefer önce telefon da ettim. açan olmadı. yeniden yollara düştüm. çimenlerin vahşeti devam ediyordu ama gün ışığı ve insanların daha yoğun olması korkuyu azaltan faktörlerdi. gişe de açıktı. ama yıkılmazsam olmayacaktı ya, biletler tükenmişti.
    bugün gelen erteleme haberiyle "demek bilet bulsam da vuslata eremeyecekmişim." diye düşünmekten kendimi alamıyorum. ama kimbilir, belki biletler tekrar satışa sunulur. belki cigala'yı kafamın içinde dönüp duran plaktan dinlemek yerine bir akşam da cisminden yükselen bir yanık/kavruk ses olarak duyarım. umut bu, ne yaparsın.

    hayır, sizle bir ilgisi yok, biliyorum ama yine de söylemeden duramayacağım cigala bey:
    "que te importa que te ame
    si tu no me quieres ya"
  • ilk dinlediğim albümünün picasso en mis ojos adlı son albümü olması içime dert oldu. daha önce keşfetmeliymişim. ayrıca sevgili belarchard'a da burdan selam ediyorum ve kendisini cigala'yı ciguli ile karıştırdığı için tebrik ediyorum ehehe.
  • konser izlenimleri:
    genel olarak "lagrimas negras" albümünden şarkılar söylüyor cigala gece boyunca. "picasso en mis ojos"dan sadece bir parça, bir de "dos gardenias" söylüyorlar. birileri benden önce "bien paga" istiyor, onları da kırmıyor cigala.

    sahnede kendinden emin. evinde gibi rahat. her yere laf yetiştiriyor. ritm tutarken perküsyondakiyle sohbet ediyor, ritmi kaybetmiyor. soloları bir orkestra şefi gibi yönetiyor, arada kalkıp bir müzisyene takılıyor. müzisyen gülmekten bir süre çalamaz hale geliyor. saçını düzeltiyor. içkisini içerken bize kadeh kaldırıp "salud" diyor. ben "neden benim elimde de bir kadeh içki yok? cigala ile karşılıklı içmiş olmak şansını kaçırdım." diye efkarlanıyorum. yine de ben de ona "salud" diyorum. içkisi bitiyor, kadehi gösterip ikincisini hazırlatıyor. bir ara fırsat bulup kalkıp alıveriyor içkisini. ben her hareketini yutar gibi izliyorum. gidecek oluyor, seyirci göndermiyor. bir-iki kelam ediyor. sözünü "hasta pronto" diyerek bağlıyor. seviniyorum. bir "niebla del riachuelo" söyleyip selamlıyor bizi. giderayak bir kuple dansedip güle oynaya terkediyorlar sahneyi. gecenin tadı damağımda kalıyor. aldığım biletleri iade edenlere teşekkür ediyorum içimden.
  • julio gutierrez imzali "inolvidable" sarkisini bebo ile birlikte oyle bir okur ki, tukenirsiniz, erirsiniz... iste sarki:

    inolvidable
    (bolero)
    en la vida hay amores que nunca
    pueden olvidarse,
    imborrables momentos que siempre
    guarda el corazón,
    pero aquello que un día nos hizo
    temblar de alegría,
    es mentira que hoy pueda olvidarse
    con un nuevo amor.

    he besado otras bocas buscando
    nuevas ansiedades,
    y otros brazos extraños me estrechan
    llenos de emoción,
    pero solo consiguen hacerme
    recordar los tuyos,
    que inolvidablemente vivirán en mí.

    bu da turkcesi (sadece ne dedigi anlasilsin diye, siir kaygisi tasimadan)

    unutulmaz [ask]
    hayatta bazi asklar vardir ki
    asla unutulamazlar
    kalbin her zaman barindiracagi
    silinmez anlar [vardir]
    yalandir [iste]
    bizi bir zamanlar mutluluktan
    titreten bu [askin]
    yeni bir askla unutulacagi

    baska dudaklar optum
    yeni kaygilar aradim
    baska kollar sardi beni
    heyecanla dolu
    ama tek yapabildikleri
    bana [senin dudaklarini,
    senin sarilmalarini]
    hatirlatmak oldu,
    iste bunlar icimde
    unutulmadan yasiyorlar
  • bebo valdes ile çalışması kariyerinde dönüm noktası olan, süper sesli flamenkocu.
  • iç karartıcı,umutsuz,fakir ve iş dolu bir günde eğer radyodan bu adamın sesini duyarsanız birkaç dakikalığına saçma bir ferahlık ve de sıcaklık hissedebiliyorsunuz. is kokuyo bu adamın sesi.
hesabın var mı? giriş yap