• aslında birçok filolog ve antropolog biraz da fantastik bir tecessüsle eskiden tek bir dünya dili olduğu ve daha sonra insan topluluklarının geniş bir coğrafyaya yayılması ve aralarındaki bağlantının kopması nedeniyle dillerinin farklılaştığı düşüncesini kaydadeğer görmüş ve bu konuda kafa patlatmışlardır. umberto eco, halikarnas balıkçısı da bu konuda aklıma gelen edebiyatçı-bilimadamlarındandır.

    babil kulesi (ziggurat) efsanesi ile bu görüşe temel argüman sağlayacak doneler kutsal metinlere kadar girmiştir. (bkz: ziggurat/#1219576)

    kafa şişirmeyi bırakıp örneklere geçersek:

    karga (türkçe), crow(ingilizce), gurab(arapça)
    kovuk (türkçe), cave(ingilizce), kehf (arapça)

    bunlar benim ilk etapta verebileceğim örnekler. (bilgisi olanlar daha başka örnekler verebilirler) burada değinmek istediğim husus. bu sözcüklerin bu dillerden birbirlerine geçmiş olma olasılığının zayıf olduğu. çünkü bunlar dillerdeki temel sözcüklerdendir ve kültürel etkileşimle bu tür sözcükleri bir ulus bırakıp da diğerininkini kullanamaz. özellikle karga sözcüğü zaten doğadaki seslerin taklitinden oluşmuş denebilir.

    halikarnas balıkçısı ise öküz sözcüğü ve daha birçok sözcük üzerinde durmaktadır. (bkz: okuz/#1222006) ingilizcedeki deep (derinlik) sözcüğü ile türkçedeki dip sözcüğü, ingilizcedeki sea(deniz) sözcüğü ile türkçedeki su arasındaki çağrışım benzerliği de sayılabilir.

    son bir ek olarak insanların ilk dönemlerinde sosyal yapının anaerkil olduğu ve dilinde bu sosyal yapının ürünü olarak ortak, anaerkil yapıda olduğu daha sonra aterkil sosyal düzen ile birlikte maçolaşan dilin artan populasyonla birlikte farklılaştığı iddialarını da gözardı etmemek lazım. bu konuda da kendi mantık kurguları içinde pek çok kanıt ileri sürenler var.
  • latin kökenli diller**** yazılışları aynı okunuşları farklı olmaya kadar dayanan bi benzerliği kapsar. bunlardan bazıları ise grammar kuruluşlarının yakınlığı yüzünden hayranlığı üzerlerine toplar.
  • hiçbirinde kemik yoktur..
  • (bkz: ortusmek) olayının gerçekleşmesi durumunda herhangi bir şekilde ortaya çıkan durum.
  • iki kişinin yan yana durup ayna karşısında dillerini çıkararak yapabilecekleri saptama. (bkz: biliyorum iğrencim)
  • genelde herkesin ağzın içinde bulunan yüzeyi pütürlü bir epitel dokudan oluşmasının yanında çapına göre yutmaya yardımcı olması
  • verilen örneklerdeki diller bilinen dil grupları içinde tek bir dil ailesine ait değildir. hint avrupa kökenli dillerde benzerlikler olması normaldir. bu benzerlikler farsça ile ingilizce arasında bile bulunabilir. örneğin "birader- brother", " nev-new", "paradase-paradise (bkz: maolof, amin, semerkand)", "aprül,april".

    ama türkçe (ural altay), arapça (hami sami) , ingilizce (hint avrupa) tamamen farklı dil ailelerine mensuptur ve benzerlikler şaşırtıcıdır.
  • farsça-ingilizce arasındaki benzeliğe örnek olarak: sitare-star da gösterilebilir.
  • farsca ingilizce icin baska ornekler
    brother-birader
    father-peder
    daha ilginci bir yerde whore ve hour kelimelerinin huriden geldigini okumustum. soyle ki huriler bir sekilde saatli calisan yaratiklar olarak algilanmis ve saat ile orospu kelimeleri ondan turemis.
    sonra ghoul-gulyabani, faerie-peri, jinn-genie-cin
hesabın var mı? giriş yap