• cem karaca'nin dervisan'la yaptigi 1977 tarihli son plagin b yuzunde yer alan, mars havasindaki ajit sarki. plagin a yuzundeki 1 mayis'la ayni frekansta.. sozleri bertolt brecht'ten adapte edilmis. bestesi sarper ozsan'a ait..
    plak yuzunden cem karaca ve sarper ozsan hakkinda dava acildi, ve grup dagildi..
  • plağın arka kapağında şunlar yazar:

    "bu plak radyolarınızda çalınmaz, televizyonda da izleyemezsiniz. ancak bir yürüyüşte yüzbinler söyler bir ağızdan, yarını nasırlı elleri, pırıltılı beyinleri ve gereğinde balyoz gibi yumruklarıyla kuracak olan işçi, emekçi, köylü ve yiğit halkımız söyler. "
  • bir insanin gencliginde ne kadar sivri dilli olabileceginin en guzel orneklerinden biri olan sarki.

    daha ince eleyip sik dokudugunuz yaslilik gunleriniz ise hic haketmediginiz halde genclerin hakaret iceren yakistirmalariyla geciyor. sonra oluyorsunuz, hakaretler kesiliyor.
  • sarper özsan'ın yönettiği aydınlık korosu tarafından seslendirilen devrimci marştır.

    durduramayacaklar halkın coşkun akan selini erkan yücel'in o umut veren sesinin duyulup marşı anons etmesiyle başlar.

    aydınlık korosu seslendirdiği diğer eserlerinde de bu eserde olduğu gibi sadece piyano kullanmıştır.
  • cem uzan ın vaatlerinden biriymiş
    gibi geliyor bana yoksa süphen mi var?
  • rap müzik için "fuck the police", rock müzik için "god save the queen" ne ise türk müziği için bu şarkı odur.
  • zamanında ankara sanat tiyatrosu'nun sahnelediği ve gorki'nin "ana"sından brecht'in uyarladığı oyun için sarper özsan tarafından bestelenmiştir. meşhur 1 mayıs marşı da aynı oyun için yazılmış bir şarkıdır aslında.
    yıllar sonra (1998-1999 öğretim yılı) anadolu üniversitesi devlet konservatuvarı öğrencileri aynı oyunu metin balay'ın yönetiminde oynayacaklardı. sarper özsan da bizzat gelip şarkıları çalıştırmıştı. fakat rektörlük oyunu ilk sahnelenişine birkaç gün kala yasakladı. sonrasında muhtelif başka gelişmeler oldu, metin balay okuldan atıldı vs. ankara sanat tiyatrosu'nun oyunun ankara'da sahnelenmesi önerisi de rektörlüğün tehditleri sonucu gerçekleştirilemedi.
    ha bir de biz de üniversitenin radyosunda yaptığımız programda bu olayı gündeme getirince radyodan atılmıştık.
  • sozlerini suana kadar yazilmamis olmasi da sasirtici..

    gardiyanları ve yargıçları ve savcıları
    hepsi halka karşıdır
    kanunları, yönetmelikleri, bütün kararları
    hepsi halka karşıdır
    dergileri, gazeteleri, bütün yayınları
    hepsi halka karşıdır

    bunların hiçbiri onları kurtaramayacak
    durduramayacaklar halkın coşkun akan selini

    panzerleri, kelepçeleri, bütün silahları
    hepsi halka karşıdır
    zindanları, tutukevleri, işkenceevleri
    hepsi halka karşıdır
    borsaları ve şirketleri ve iktidarları
    hepsi halka karşıdır

    bunların hiçbiri onları kurtaramayacak
    durduramayacaklar halkın coşkun akan selini
  • insanin cocukluguna ait hayal meyal hatiralari olur ya, hani ilk hatirlanan seyler. baba gurbettedir, onun getirdigi cikolata ve daha cok da kullandigi ecnebi kolonyanin kokusu sinmistir beyine, anne kizgin ve öfkeli bir sekilde kömür ya da tüp kuyrugundadir, 3-4 yasindasindir,kalabaliktan cekinmektesindir ama minicik elin onun sicak elindedir. sonra büyük abin vardir liseye giden, dayilar vardir üniversiteli, sonra bunlarin arada bir hararetli hararetli tartismalari vardir, anlayamadigin bir dille yapilan. iste o dönemden zihine kazinan bir baska sey ise bu sözlerini yine anlayamadigin ama müziginin gaz veren tinisidir bu parcanin.

    gercekten de zamani asan, zamansiz bir seyler var bu parcada. sadece sözlerinin sinif celiskileri ve mücadelesi sürdükce hic bir zaman eskimeyecek olmasi degil vurgulamak istedigim. müzigin yarattigi gerilim ve cem karaca nin sesinin kendisini en mükemmel haliyle bulmasidir bu parcayi ölümsüz kilan.
  • nereden nereye...

    cem karaca ya da aydınlık korosu bu şarkıyı söylediklerinde, 1970'lerin ortalarındaydı türkiye,

    12 mart 1971'ten sonra toparlanmış bir sol vardı. meydanları titreten karaoğlan, başbakandı.

    15-16 haziran 1970 eyleminin üzerinden zaman geçmişti ama
    yine de örgütlü bir işçi sınıfı vardı.
    özel sektöre karşı direnen binlerci işçi vardı, emek kutsaldı, grev haktı.

    1 mayıs dendiğinde milyonlar alana iniyordu.

    simdi sadece nostalji mi oldu
    şarkıda anlatılanlar.

    bunların hiçbiri değil ama, bir 12 eylül 1980 yetti .
hesabın var mı? giriş yap