• güzellik merkezleri zinciri. istanbul'da, bakü'de falan şubeleri mevcut.
  • sahibi sinan ibiş'tir. kendisi çok medyatik bir yüz olmasının yanı sıra türkiye'de medikal turizmin gelişmesine katkıda bulunmak adına ciddi çabalar sarfetmektedir. çalışmalarından en güzeli de medikal turizm derneği 'dir. bu dernek vasıtasıyla türkiye'nin sağlık turizmi pastasındaki payını arttırmak için yurtdışındaki medikal turizm konulu kongre, workshop ve fuar tarzı organizasyonların hepsinde başı çekmektedir.
    ayrıca flavius güzellik merkezlerinde de son derece kaliteli hizmet verilmektedir.*

    http://www.flavius.com.tr/
  • roma imparatorluğu'nun bir döneminde adeta kemal etikan* ya da john doe etkisine sahip olmuş isim, nam-ı diğer praenomen.

    meşhur caracalla fermanı* ile birlikte sahra çölü'ndeki akrepten britanya'daki druidler'e kadar herkesin roma vatandaşı olmasıyla imparatorluğun dört bir yanında latince isimler kullanmaya başlamış devasa popülasyonlar türemiştir. "sarı" anlamına gelen flavus sözcüğünden türemiş olan ve "gens flavia" gibi roma'nın kadim dönemlerinin en meşhur pleb kökenli ailelerinden birisinin de adı olan flavius ismi ve ailesi, m.s. 69 ilâ 96 seneleri arasında da üç imparator*** ve bir hanedan* çıkarmaya muvaffak olmuştur.

    bu tarihî hadisenin etkisiyle midir, bilinmez, imparatorluğun dört bir yanında genelde yeni latince isimlerin kullanıma girdiği m.s. 210'lar ile birlikte genellikle soylu ve bulunduğu coğrafyanın köklü aileleri dönemin hüküm süren hanedanı olan severus hanedanı'nın da kendisine praenomen olarak seçtiği ve nerva-antonin hanedanı'na* dayandırılan antoninus ismini seçmeyi tercih ederken daha tevazu gerektiren köklere sahip aileler ise yoğun bir şekilde flavius ismini seçme yoluna gitmişlerdir.

    tetrarşinin kurucusu imparator diocletianus döneminde imparator dört idarî parçaya bölünmüş ve bu dört parçadan ikisinin başına birer kıdemli imparator, diğer iki parçanın başına ise kıdemsiz birer imparator getirilmiştir. kıdemli imparatorlara unvan olarak augustus, kıdemsizlere ise caesar uygun görülmüştür. böylece, daha evvel roma diktatörü ve imparatoru* olmuş iki isim böylece hükümdarlara meşruiyet sağlamak maksadıyla unvanlaştırılmıştır.

    işte bu iki caesar'dan birisi olan ve batı roma imparatorluğu'nun kuzey ve batı bölgelerinden sorumlu idareci olan constantius chlorus'un tam adı flavius valerius constantius'tur ve kendisi kuvvetle muhtemel birkaç nesil önce "flavius" adını aile ismine eklemiş mütevazı bir balkan ailesinden gelmektedir. üçüncü yüzyıl krizi döneminde gerek caracalla dönemindeki vatandaşlık kuralları değişikliği gerekse peşine 8 bin ilâ 10 bin askeri takabilen herhangi bir legatus'un* kendisini imparator ilan edebildiği bir kışla imparatorluğu ortamının oluşması hasebiyle imparatorların eski kadim ailelere mensup olmaları ya da bu şekilde tahta çıkmış imparatorlarca evlat edinmeleri sonucunda necip bir meşruiyetle taç giyme dönemlerinin sona ermiş olduğunu kolaylıkla dile getirebiliriz. bu şartlarda tahta çıkan ve kendisi de tam bir kışla imparatoru olabilecekken imparatorluk mekanizmasının yaşamakta olduğu problemleri kendince teşhis ve tedavi etme yolunu seçmiş diocletianus ile birlikte imparatorların şahsî meşruiyeti, ait oldukları sınıf ya da arkasındaki askerî güç gibi unsurlardan daha fazla ehemmiyet atfedilen bir öge halini almıştır.

    babası tetrarşi döneminin caesarlarından birisi olan 1. constantinus ya da büyük konstantin ise bu meşruiyet unsurunu imparatorluktaki tüm müşterek imparatorları birer birer mağlup edip bütün imparatorluğu kendi adı, imajı ve de gücü altında birleştirerek bambaşka bir boyuta taşımıştır. adeta "yeni bir din*, yeni bir başkent*, yine gülecek bir neden lazım"* mottosuyla yola koyulan ve tam adı flavius valerius constantinus olan 1. constantinus'un hayatını kaybetmesinin ardından aile mensuplarının başa geçtiği hanedana ise "constantinus hanedanı" değil "neo-flavius hanedanı" ismi verilmiştir.

    bu kadar kudretli ve görkemli bir imparatorun ismi şehirlere dahi verilecek kadar sevgi ve ihtiram görmesi pek normal olsa da neden kendisinin hüküm süren hanedan isimlendirme ananesine ters bir şekilde pek az kullandığı praenomen'i üzerinden hanedanı isimlendirilmiştir? bunun tam olarak cevabını vermek zor olsa da önemsizmiş gibi görünen bir noktadan bahsetmek gerekebilir. imparator constantinus'un roma şehri içerisinde yaptırdığı tüm anıt, tak ve yapıların doğrudan flavius hanedanı döneminde inşa edilen ve aralarında kolezyumun da sayılabileceği yapıların yanına ya da karşısına yapıldığını belirtmek bu bağlamda önem arz edebilir.

    minik bir not da burada verelim; flavius hanedanı döneminde inşa edilmiş kolezyum'un roma imparatorluğu döneminde kullanılan ismi amphitheatrum flavium, yani flaviuslar amfitiyatrosu'dur.

    m.s. 3'üncü asırda elinizi sallasanız flavius ismine çarpmanız olasıyken, m.s. 4'üncü asırdan itibaren m.s. 7'nci asrın ortalarına kadar bu isim, bir unvan olarak adeta augustus ve caesar'ın yerini almıştır. yanlış anlaşılmasın; hâlen bu iki unvan da kullanılmayı sürdürmüştür. ne var ki ilki tamamen fahrî bir hal almışken ikincisi saray içerisinde imparator tarafından bahşedilen en üst düzey unvanlardan birisine evrilmiştir.

    1. constantinus'un hanedanı m.s. 363 senesinde flavius claudius iulianus'un hayatını yitirmesiyle son bulmuşken, imparatorluğun ilerleyen dönemlerinde hüküm süren hanedanlar olan valentinianus, theodosius, leon ve justinianus hanedanlarına mensup olarak taç giyen imparatorların her biri flavius ismini bir unvan olarak meşru isimlerine eklemişlerdir. dönemin en meşhur imparatorlarından flavius petrus sabbatius iustinianus'tan* imparatorluk tarihinin en rezil karakterlerinden birisi olan flavius honorius augustus'a*, isauria kökenli olması gerekçesiyle imparatorluğun bazı kesimlerince asla gerçek bir romalı olarak görülmemiş flavius zenon'dan imparatorluğu sasaniler karşısında adeta hayata döndürmüş flavius heraclius augustus'a kadar tüm batı roma ve doğu roma imparatorları flavius ismini onur duyulacak bir unvan olarak kullanagelmişlerdir.

    böyle bir bilgiye hiçbir yerde rastlamadım; lâkin bu ismin neredeyse kutsal bir unvana dönüşmüş olmasındaki en temel gerekçenin kadim imparatorluğa sonradan eklemlendirilen ve kısa sürede imparatorluğun dokusuna bir daha asla sökülmeyecek bir şekilde yerleşmiş olan hıristiyanlık olabileceğine inanıyorum. zirâ, imparatorluğun kadim ve pagan geçmişiyle özdeşleştirilebilecek ve hâlen ciddi nüfuz taşımayı sürdüren augustus unvanının yanına imparatorluk bünyesinde hıristiyanlığın kapılarını ardına kadar açmış olan 1. constantinus'un mensup olduğu ailenin isminin de unvan olarak eklemlenmiş olmasının taç giyen tüm imparatorlar tarafından kıymetli ve ruhanî bir meşruiyet algısıyla özdeşleştirilmiş olabileceğini iddia etmek pek de yanlış olmayacaktır.

    roma imparatorluğu'ndaki isimlendirme rabıtasına dair sözlüğün kıymetli yazarlarından braga'nın aşağıda bağlantısını vereceğim harikûlade paylaşımına muhakkak göz atmanızı da kesin surette önermekteyim.

    (bkz: roma isim sistemi/@braga)
  • türk olduğunun kanıtıdır. velisarios demişler, sarıyı latinceye flavius diye çevirmişler.
hesabın var mı? giriş yap