• bursanın nilüfer ilçesine bağlı küçük bir kasaba. tarihi milattan öncelere dayanan bir yer. 250 yıllık rum evleri, 730 yıllık anıt ağacı, korunmaya alınmış kuşları mevcut bir yer. tenekeden sardunya saksılarının arasında el işi yapan, ağ ören kadınlar görebilirsiniz. güneş batmaya başlarken zambak tepesine çıkıp nefes kesen mehtabı seyredebilirsiniz.
  • bugünkü hürriyetin cuma ekinde tam sayfa anlatılmıs kasaba.
  • 70 yaşındaki kadınları bile balığa çıktığı küçük köy
  • ulubat gölü kıyısında yer alan bir balıkçı köyü. fotoğraf çekmek için gidilebilecek yerlerden. hatta ifsak belirli aralıklarla bu köye eğitim amaçlı geziler düzenler. eski rum evlerinden bir kısmı korunmuş. bu köyde kadınlar da erkekler de balıkçılık yapıyor. sokakta oturup balık ağı ören kadınlara rastlayabilirsiniz.
    ulubat gölünün üzerinde küçük bir ada vardır (halilbey adası). köy ve bu ada birbirine köprü ile bağlanır. sevimli insanlarla dolu güzel bir köydür gölyazı.
  • güleryüzlü hoşgeldini beşgittini eksik etmeyen insanları barındıran küçük ama sevimli yer.
  • yazın iki haftamı boyayarak geçirdiğim köy. kürek çekip çadırda kaldığım bi köy. kızlarla arkadaş olduğum köy. ortasında kahvesi kahvedede çaycı hasan abi'si olan köy. şalvar giymeyi sevdiğim köy. fotoğraf çekilesi, mutlu olunası köy. huzur veren dinlendiren köy. sevdiğim köy. köyüm sayıyorum artık dediğim bi köy. köy de köy. (bkz: ben köyümü özledim)

    ayrıca ulubat gölü değil, uluabat gölüyle çevrelenmiş köydür. (bkz: ulubat) (bkz: uluabat)
  • eski adı apolyont olan eski bir rum köyü. sit alanıdır. iki yıldır ressam gül kent'in önderliğinde boyanıyor bu köy. geçen yıl daha amatör bir grup tarafından yapılan yerel dönüşüm projesine bu yıl yurtdışından da katılan ressamlar var. oldukça uzun zaman önce gittiğim bursa'ya arabayla yarım saat uzaklıktaki bu köyde ben günbatımları dışında en çok daracık sokaklardaki eski duvarların insanın kulağına fısıldadığı tarihi sevmiştim. proje grubunun nasıl bir iş çıkardığını bu yüzden hayal edemiyorum.

    90'larda 2.000 kadar olan nüfus, gençlerin köyden ayrılmasıyla 2000'li yıllarda 1.500'lere kadar inmiş. 2500-3000 yıllık bir geçmişi olan köy bir dönem bergama yönetimindeymiş. balıkçılıkla geçinen köy halkına turizme ısındırma çabaları, buranın ekonomisine katkıda bulunabilir. ancak bir takım bozulmaları da beraberinde getirecektir turistik bakış açısı bu köye sanırım.

    ağlayan çınar'ı da pek meşhurdur buranın. koskoca isimsiz bir çınar ağacının, nasıl ağlayan çınar adını aldığı ise başka bir turistik hikaye *. gölgesinde oturup şiirini okumadan geçmemeli..
  • (bkz: gül ılgaz)
  • bir bienal köyü haline gelen köy. ikinci senedir asistanlık yaptığım projenin mekanı olan köy. geçen sene başlayan bu "gölyazı yerel dönüşüm projesi"nde, ilk olarak, amatör bir "boyacı" grup değil togun yardımcı gruplarıyla, gençtur aracılığıyla yurt dışından gelen gönüllüler, gül ılgaz tarafından belirlenen evleri boyamışlardır. geçen sene yurt dışından 4 sanatçı projeye katılarak işlerini gölyazı beldesine bırakmışlardır.
    bu sene ise, yurt dışından ve yurt içinden farklı alanlarda kendilerini göstermiş toplam 30 sanatçı, bir residency haline getirilmiş (gül ılgaz'ın) köy evinde konaklamışlar ve filli boya sponsorluğunda işlerini yapmışlardır. bu sanatçılar sadece resim alanında çalışmamaktadırlar; içlerinde seramik sanatçıları, enstalasyon ağırlıklı çalışanlar, ve heykeltraşlar da bulunmaktadır.

    www.golyazıproject.com.tr sayfası, yaklaşık bir ay içinde, projenin ayrıntılarını anlatacak bir biçimde açılacaktır.

    projenin bienal havasına bürünmüş olmasının nedeni ise, bir sene belli bir grup sadece evleri boyarken, diğer sene farklı sanatçılar burada konaklayarak işlerini yapacaklardır. bu işlerin, daha çok, gölyazı'da mayıs ayında gerçekleşen nilüfer şenlikleri yoluyla kendilerini göstermesi amaçlanmaktadır.
  • kıyı şeridi mevsime göre değişiklik gösteren köy. uluabat gölünün suları yükseldikçe ağaçlar, merdivenler, hatta köprü altındaki otopark gölün içinde kalır. bu yüzden arabayla her yere girilmemelidir, bir önceki gelişte yol olan bir ara göle dahil olmuş olabilir. sokak aralarında, saksı diplerinde, çocuk parklarında ama özellikle balık ağlarının içinde bol bol kedi mevcuttur; fotoğraf çekenlere de oldukça sabırlı ve sevecen davranırlar. leylek mevsiminde yeterince hızlı olunursa leylek fotoğrafı çekmek de mümkündür, ama benim tercihim çok daha yavaş olan kedilerden yana. ayrıca, uluabat gölünde kerevit kalmamış olması nedeniyle şimdi faal olmayan bir de kerevit fabrikası vardır.
hesabın var mı? giriş yap