gözgü

• orta asya türklerinin at kuyruğundan imal ettikleri güneş gözlüğü. sözkonusu kuyruğun kılları yatay ve milimetrik aralıklar ile bir araya getirilmesi şeklindedir
• bülent ecevit 'in bir şiiri.
  
  gözgü
  
  gözgüye baktım özüm görmeğe
  seni göresim geldi
  
  gözgüye baktım karardı dünya
  sana değesim geldi
  
  gözgüye baktım camdan aşıp
  sana gelesim geldi
• hali hazırda kullandığımız farsça kökenli ayna kelimesinin türkçesi. ''gözigü'' şeklinde yazılışı da mevcuttur.
  atadır, büyüktür, bir bildiği vardır kızmayayım diyorum ama mis gibi kelime varken aynaya ne gerek vardı sanki? pekala gözgüsü de iş olabilirdi kişinin lâfa bakılmazdı.
  
  iskendername'de der kiahmedî:
  '' baksa yüz gözgüye bir kişi ayân
  yüz görinür orada ol bîgümân''
  (insan yüz aynanın karşısına geçip baksa yine göreceği sadece bir yüzdür)
  ^**
• azebaycanda "ayna" kelimesinin yerine kullanılan kelime.
  (bkz: güzgü)
• bu aşkın gözgüsü yokluktur ey can
  bu gözgüde görünür rûy-i sultan
  bu gözgünün kılıfıdır dü âlem
  bu gözgüde ne küfr var ne îman
  
  eşrefoğlu rûmî
• iskender pala‘ın zihnimde enfes bir tat bırakmış deneme kitabı. kitabın özüne, satırlarına sevgi işlemiş yazar ve kitaba işlediği bu sevgiyle kelimeleri de sevgiyle yoğurarak bir harika eser ortaya koymuş.
  
  sevginin giderek değersizleştiği, sevginin ölçüsünün maddiyat olduğu günümüzde gönlü ölçü kabul eden kişi sayısı az ne yazık ki... gönül ehline çeşitli ithamlarda bulunulan şu günlerde seviyi öne alan böylesi eserlere ihtiyaç var elbette ki.
  
  kitabın sunuşundan başlayarak sevgi tanımı eski şairlerin şiir örnekleri ile desteklenmiş, ardından sevgili, nezaket ifadeleriyle bu durum devam etmiş ve insanın içini sıcacık saran bir eser meydana gelivermiş.
  
  --- spoiler ---
  
  derler ki: “ sevgi, ruhlar arasındaki benzeşmeden dolayı oluşan imtizaç ve kaynaşmadan ibarettir. nitekim, bir suyu diğer bir suya karıştırınca birbirinden ayıklamak inkansızdır. bu nedenle, iki şahıs arasındaki sevgi öyle bir noktaya varmaktadır ki, birisi diğerinin acısını duyar olur; onun haberi olmadan yakalandığı hastalığa yakalanır”
  --- spoiler ---
• ayna sözcüğünün türkçesidir. 1000 yılından önce yazılan türkçe yazıtlarda da geçiyor. bence çok iyi. ayna da bir nevi göz görevi görüyor. sözcüğün gözden oluşması mantıklı o yüzden. günümüzde de azerbaycan ve diğer bazı türk kökenli ülkelerde ayna yerine kullanılmakta.
• dost sûreti gözgüdür/ bakan kendi yüzün görür" ^*