gözlem yeteneği ^*

• her insan evladinda var olan ama zamanla gelistirilebilen bir yetenektir .
  ozellikle insanlari , iliskileri gozlemlemek olarak algilamamak gerekir .
  gunluk yasamda hayati kolaylastirici bir ozelligi vardir . is hayatinda, kadin erkek iliskilerinde devam eden butun hayat formlarindakullanilir.
  
  cogu zaman farketmeden yaptigimiz , kendiliginden arka arkaya gorulen olaylar ve durumlar karsisinda karar verdigimiz yargilarin baslama noktasidir.
  bunu basariyla yapanlara insan sarrafi da denilir
  
  gozlem yetenegini pekisterecek yan ogeleri sayacak olursak beden dili, ^*ayrintilara dikkat etmek, gorduklerini birbirleriyle kiyaslayacak kadar surebilen hafiza,konusma sekli ya da kurulan cumleler basinda gelir. kiyafet secimi , renklerin secimi , cop tenekeleri , resimler, esyalarin konumlandirilmasi , dinlenilen muzikler, bunlara eslik eden diger ogelerdir.
  is o ki dogru yorum yapabilme sistemi dogru calissin.
  
  gozlem yetenegi gelismis insanlarin en buyuk silahi bir kac ogeden bazla erken yorumlara ya da on yargiya dusmemeleridir. gozlem yeteneginin en onemli ozelligi gozlemin sonuna kadar devamli devam etmesidir.
  
  eger dogru yorumla gozlem yapilmissa insanlarin yalanlari, toplantida basarili olma taktikleri, insan karakterleri bulmaca cozer gibi asagi yukari bulunmus olur.
• (bkz: the silence of the lambs)
• taksim istiklal caddesi'nde geliştirilebilecek yetenek türü.
• (bkz: monk)
• mesela şu iki kızda bu yetenek yoktur: http://28.media.tumblr.com/…boo7tf1qhgmb2o1_500.jpg
• (bkz: meme göt göt meme göt)
• sevdiğiniz insanlar üstünde etkisiz elemandır.
• son bir senede fazla fazla insanla konuştuğum için gözlem yeteneğim epey gelişti diyebilirim, ondan önceki senelerde de her insanla anlaşamadığım ve insanlara güvenmediğim için sürekli gözlem yapıyordum.
  
  bu yeteneğin kötü yanı şu; insanlar ile konuşurken sana karşı tavırlarını hemen anlayabiliyorsun.
  
  mesela demin yürüyüşe çıktım ve ilkokuldan dört arkadaşım ile karşılaştım. bir tanesiyle arada görüşüyorum, diğerlerini senelerdir görmüyorum. karşılaştığım ilkokul arkadaşlarımdan, ikisi rahatsız olmuş gibiydi, samimiyetsiz bir hal içindeydiler sanki, bir tanesi hiç diyaloğa girmedi zaten.
  
  böyle olunca da tuhaf hissediyor insan. hayır yani, aramın kötü olduğu kişiler de değildi... bilemiyorum altan. insanlar yıl geçtikçe fazlasıyla değişime uğruyor.
• göz'ün gördüğünü beyin işlemeli ki gördüğümüzü anlayalım.
  
  bu hali bir yönetmenlik gibi düşünür isek , görenin gördüğünde kendini nerede konumlandırdığı , empatiyi hangi karakterlere hangi koşullarda uyguladığı ve hatta yakıştırdığı soruları ortaya çıkar.
  
  duyduklarından sahneye kattığı yeni dekorlar üzerinde prodüksiyonu yükselten yönetmen aslında her yeni bilgi ile bildiğini sandığının beyhudeliği ile yüzleşmek zorunda kalır.
  
  hayat türk dizileri kadar tahmin edilebilir değildir.gözlemin akıcı ve mutlak olduğu yanılgısına düşülmemelidir.
  
  ancak bir dili konuşabilmek için bilmeniz gereken alfabe gibi anlamlandırmak için gözleme muhtacız.
  
  ki insan'ın ölüsünü defnetmeyi dahi kargalardan gözlemlediği nakledilir
• bu aslında çok güzel bir insan lanetidir. algıladğın şeyleri unutmayıp ona göre davranışlarını biçimlendirirsin. genelde galibiyetle sonuçlanan eylemdir.