• sürü psikolojisi tadında bir atraksiyondur.
    tadından yinmez.
  • benlik değerinin başkaları tarafından onaylanması ya da konfirme edilmesi için özellikle ergenlik döneminde sahip olunan psikoloji.
  • (bkz: koyun)
  • le bon, bireyin grup içinde kendi özelliklerini yitirdigini ve grubu grup yapan özelliklere göre davrandigini belirtmistir.bireysellik toplumun genel kimligiyle yer degistirir, bireysel basari ve kazançlar grubun islevlerini ilerlettigi veya engelledigi zaman önemli olur.freud a göre birey kendi grubunu önemli bir sevgi objesi ve duygularini yansittigi bir yer olarak görür.birey aslinda yalanci bir biçimde grubun degerini sisirmekte kendi yeteneklerini ve gücünü askiya almaktadir.grup sürecinde alttan alma, boyun egme bireyin gerçek duygularinin yerini alir.freud a göre grup üyeleri, grupta esitlik isterken bir kisinin de kendilerine liderlik etmesini isterler.baska bir deyisle insan güçlü bir lider tarafindan yönetilengüçlü bir grup içinde olmak isteyen düzensiz bir hayvandir.
  • grup olarak dışarı çıkıldığında, mutlaka masadaki bütün kızlar aynı anda tuvalete gider. asıl merak konusu ise: "bu durum grup psikolojisinden mi kaynaklanıyor, yoksa gözlerden uzak arkada$larla bir şeyler payla$ma isteğinden mi?" bilinmez.
  • (bkz: grup seks)
  • (bkz: conformity)
  • herhangi bir grup üyesi olmak grup dışında kalan kişilere gösterilmeyen tahammülün size gösterilmesi demektir. hatta grubun en karşı olduğu düşünceler sizde kısmen hayat bulsa dahi bu belli bir hoşgörü içinde karşılanır. oysa bu karşı olunan durum ve düşünceler reaktif anlamda grubun kurulmasinin temeliydi. yani grup dışı biri bu karşıt düşünceleri savunsa türlü aşağılamalara ve hakaretlere maruz kalacaktı. peki bu durum grupta yozlaşma anlamına mı gelir? yoksa hoşgörü sınırları içinde mi karşılanması gerekir? eğer bu grup teoriden ziyade eyleme dönükse ve ayrıklaşan kişi grup faaliyetlerine kimi zaman kendisiyle çelişme pahasına katılıyorsa grup açısından sorun yok demektir. peki kendisiyle çelişme pahasına grup içinde hareket eden adamı hemen silik, karaktersiz diye yaftalamalı mıyız?
    he man der ki: evet. kendi düşüncelerimizin çeliştiği insanlarla bir arada bulunmak ve onların güdümünde hareket etmek bizi korkaklaştıracaktır
    general duncan der ki: hayır. grup faaliyetleri kişiliğin gelişiminde önemli bir unsur olup bireysel hezeyanlardan ziyade grup içinde kalıp mücadele ederek hayat buluruz.
    iskeletor der ki: (gelecek bölümde)
  • futbol fanatizmini hatta ve hatta siyasi, kulturel, etnik grup kibrini ve catismalarini buyuk oranda aciklayan psikoloji.

    biz oyle mal bir turuz ki, daha 6-9 yasinda iken bile, tamamen rastgele olarak icine tikildigimiz guruhun borazanligini yapmaya hatta grubumuz adina agresif tavir niyeti gostermeye son derece meyilliyiz. evet belki icimizde empati yapmayi beceren ve koru korune dis gruba saldirmayi dogru bulmayanlar da var ancak biz ekseriyetle grubumuzun iti-kopegi olmaya ve diger gruplara havlamaya dunden raziyiz.

    ilgilenenlere, konuya bodoslama giris mahiyetinde "group membership, group norms, empathy, and young children’s intentions to aggress" adli makaleyi tavsiye ederim. hatta icabinda emailla gonderirim. gerekirse evlerine gider bir caylarini icer mevzuyu tartisirim. olmadi beraber makale yazarim. enginlere sigmam tasarim.
  • freud bu konu hakkında şöyle der; "grup oluşumu devam ettiği sürece, grup içindeki bireyler birbirleriyle aynı gibi davranır, diğer üyelerinin tuhaflıklarına hoşgörü gösterirler, kendilerini onlarla eşitlerler ve onlara karşı hiçbir hoşnutsuzluk hissetmezler. teorik bakış açılarımıza göre narsisizmin böyle bir kısıtlığı sadece bir sebepten dolayı oluşabilir bu da diğer insanlarla olan şehvetli bağlardır. kendine olan sevgi bir engel tanır o da başka insanlara ve nesnelere olan şehvetli bağlardır."
hesabın var mı? giriş yap