*

  • hayatın kişiden önce akması durumudur. kişi kendi hayatının arkasından koşmak durumunda kalır. senin başrolunü oynadığını sandığın hayatta sen merkezli olaylar ve senin olması gereken hayat akar gider; sen izlersin öyle sanki sen değilmişcesine. ve sadece izlediğini, hiç müdehale etmediğini/edemediğini ve olayların senin hiç istemediğin yönlere gittiğini anlayınca başlarsın koşmaya yakalamak için. bir çeşit kendini bırakmışlıktır hayata geç kalmak, öyle ki başrolden yardımcı oyuncuya düşer ordan da figüranı oluverirsin kendi oyununun. sen daha repliklerini söyleyemeden sahne değişir, sen yeni sahneye adapte olayım derken yine değişir, yine değişir. en son bir bakmışsın oyun bitmiş sen bir tek kelime etmemişsin o kadar ezberlediğin repliklerinden. öylece kalırsın selam vermek düşer sana ama sen selam için eğildiğinde izleyiciler de gitmiştir çoktan.
  • time, bu konuya değinen pek bir leziz pink floyd eseridir.!
  • nehrin karşı tarafına gecmek için akan suyun kesilmesini bekleyen insanı bekleyen son. oysa o su hiç durmadan akacaktır. insan kaldığıyla, yaşayamadığıyla benbaşına kalır.
  • sabahları geç uyanmak ya da geceleri çalı$ıp gündüz uyumak nedeniyle gündelik hayatın gerisinde kalmak. en basit örneği: haberleri zamanında seyredemeyip daha sonra seyrettiğinde konunun güncelliğini yitirmeye ba$ladığını görmek gibi bir$ey.
  • hayatı seyrederken * kaçırdığınız bir tren.
  • hayatın içinde yaşanması gereken olayları, bilinçli ya da bilinçsiz ertelemek ve geç kalmışlığın verdiği saflıkla ilerde yaşanacaklara hazırlıklı olmama durumu.
  • acıdır ama bunu anlamış olmak bile önemlidir. hala yaşancak birşeyler vardır. bundan sonrası kurtarılsın o da yeter.
  • yasarken farkinda olmamak sonra gec kaldim demek
  • insan nefes aldığı sürece hayatın içinde olduğundan, asla mümkün olmayacak, sadece hayat'a yüklenen anlamlar yüzünden insanın gereksiz bir şekilde zaman zaman hayıflanarak düşündüğü saçmalık.
hesabın var mı? giriş yap