• 2005 yılı mahsulu myung-se lee tarafından yönetilmiş olan güney kore yapımı film. duelist olarak da bilinir.

    joseon hanedanlığı zamanı, kore. birileri büyük miktarda sahte parayı piyasaya sürer. polis bu işin peşine düştüğünde en çok merak ettikleri konu ise,; "kim, neden bu kadar çok sahte parayı piyasaya sürmüş olabilir?" detective ahn (sung-kee ahn) ve yardımcısı bi nevi erkek fatma diyebileceğimiz namsoon (ji-won ha) buldukları ipuçlarını değerlendirerek üzgün gözler (sad eyes) olarak adlandırılan isimsiz bir duelistin peşine düşerler. namsoon ile üzgün gözler'in (kang dong-won) birbirine aşık olması ise olayları karıştırmaktan başka bir işe yaramayacaktır. (mı?) olaylar gelişir.

    filmi izlerken manga izliyormuş hissine kapıldım. ilk aklıma gelen şey; "korede seriyal olarak devam eden popüler bir anime var, onun film versiyonunu izliyorum" oldu. ama araştırabildiğim kadarı ile böyle bir bilgiye ulaşamadım. yani hala emin değilim böyle bir animenin var olup olmadığından. ama bildiğim birşey varsa, o da filmin bütününün manga mantığı içerisinde düzenlenmiş storyboardların eşliğinde hazırlanmış bir senaryo ile çekildiği. anime tutkunlarının keyifle izleyeceğinden emin olduğum bir film bu. ben çok eğlendim.

    özellikle sad eyes ile namsoon arasındaki kılıç düellolarının olduğu sahneler inanılmaz derecede başarılı. müthiş bir kareografi ile hazırlanmış bu sahnelerde bir kılıç düellosu izlediğimizi unutup kendimizi ateşli bir dans gösterisini izlerken bulabiliyoruz, hatta bazı anlarda daha da ileri giderek kendimizi ekranı kasıp kavuran bir sevişme sahnesini izlerken bulduğumuz bile oldu. (iki insan dudakları birbirine değmeden sevişebilir mi?)
  • türkçe' ye ne alakaysa kanlı hançer olarak çevrilmiş film, tarihi bazı öğeleri barındırsa da kimine göre bir masal, kimine göre döngüsel bir hikaye. konusu çok derin değil, öykü için sabun köpüğü bile denilebilir ancak filmin güzelliği anlatım dilinde ve içerisinde barındırdığı estetikte yatıyor bence. polis kadın ile istemeden de olsa suçlu tarafta yer alan bir erkeğin arasındaki aşk ön plana çıkıyor. güzel espriler barındıran filmde, komedi öğeleri daha çok karakterlere yüklenmiş olsa da ara ara kurgunun içine de güzelce serpiştirilmiş. çok fazla diyalog yok buna rağmen öyküden de kaynaklanabilecek şekilde herşey açık, anlatım için sözlerden çok koreografiler, renkler, fonlar, duruşlar, zıtlıklar kullanılmış. filmin müzikleri de gayet hoş.

    filmdeki estetiği arttıran koreografiler enfes. namsoon ve sad eyes (yada duelist) arasındaki ilişki tamamen koreografilere yüklenmiş. kılıç dansı sahnesi ayrıca ilgiyi hak ediyor. mükemmel yada kusursuz değil belki ama insanı ekrana kilitleyecek kadar harika. final sahnesi için diyecek çok fazla bir şey yok zira bir aşk sahnesi belki de ancak bu kadar ince ve estetik yansıtılabilirdi. ajitasyon yok, dramın dibine vurmak yok, kıvamında bırakılmış bir anlatım...kısaca film türünün tek örneği değil belki ancak meraklıları için iyilerinden ve izlenmesi gerekenlerden bir tanesi.
  • hani sıkılıp bırakıp da son yarım saatini seyretmemezlik etmeyin diyeceğim film. (yine de sıkılabilirsiniz tabi...sonra bana gelmeyin seyrettik de çok sıkıldık da, sen ne biçim insansın da, tüü yazıklar olsun da filan.. gerçekten... yetişkin insanlarız şunun şurasında...) kendi adıma kılıç dansı sahnesi üzerine sahne tanımıyorum (en azından bir kaç ay) (uuu bebek, tüketim toplumu...)

    böyle uyur gibi bişey. böyle masal gibi bişey.
hesabın var mı? giriş yap