*

  • capilmamasi ve carptirilmamasi gereken bir numarali arac turu. yanginda ilk kurtarilacak sey gibi bellenmesi gerekir bunun. otobus size arkadan bindirse bile, sorgusuz sualsiz, hem kendi aracinizin, hem otobusun masrafini, hem de resmi araci gorevden alikoyma cezasini odersiniz. trafik polisinin siritkan dudaklarindan kaskonuz olmasi ile ilgili temennisi dokulur, cezanizi kesmeden once...
  • eski ve yeni olarak iki grupta incelenen iett hatlarinda calisan otobuslerdir. eski otobuslerin* bir kismi 2005 yilina girmemizle modifiye edilip ekspress sefer olarak gorev yapmaktadirlar. geri kalanlari ise modifiye edilmeden seferlerine devam etmektedirler. yesil otobusler ise olagan seferlerini gerceklestirmektedirler.

    yesil otobuslerde abs fren sistemi bulundugu icin cep telefonlarini kapatmak gerekmektedir. yolcularin bir kismi kapatmazlar, bu da zaman zaman otobus icinde gerginlige yol acmaktadir. bu konu hakkinda detayli bilgi icin: (bkz: abs sistemli otobuste telefon calmasi). bunun haricinde yesil otobuslerde yolculuk yapmak insani rahatsiz etmez, ancak insan dusunur "keske bu koltuklari plastik yapmayip eski otobustekiler gibi deri yapsalarmis" diye. rahatlikla muzik dinleyebilrisiniz, otobusten fazla ses cikmaz.

    kirmizi otobusler* genellikle size cehennem azabini tattirirlar. koltuklari deri oldugundan, koltuklar uzun sureli yolculuklarda kicinizi terletir rahatlikla. tabii bunlar yillardir yasli teyzeler** ve cesitli yolcular tarafindan kullanilmaktadir. buda koltugun icindeki, kiciniza rahatlik hissi veren sungerin zamanla asinmasina, yok olmasina sebep olmustur. yani siz koltuga oturmazsiniz aslinda, demire yada tahtaya oturursunuz. dedigim gibi uzun sureli yolculuklarda cin iskencesinden daha beter gelir insana. bu otobuslerdeki iskence sadece bu degildir. anneannelerimizle dedelerimizle yasit olan bu otobuslerin cikardiklari ses sukru saracoglu stadinda gol sonrasi 50 bin kisi tarafindan cikan gooool sesini bile rahatca bastirabilir. bu yuzden bu otobuslerde ne yanindakiyle muhabbet etmek mumkundur ne de muzik dinlemek mumkundur. otobuslerde yolculuk sirasidan yapabileceginiz sey kicinizin pozisyonunu periyodik olarak uyusmasin diye degistirmek ve disariyi izlemektir. disariyi izlemeye dalmak kicinizin uyusmasi gibi kotu sonuclar dogurabilir. kisacasi bu otobuslerde yolculuk etmek iskencedir.

    ekspress seferi yapan modifiye iett otobuslerinin koltuklari biraz daha zekice tasarlanmastir. plastik, kumas, sungerin birbirine entegrasyonlari sonucunda ortaya cikmistir. insanin kicini acitmaz, terletmez. fakat zamanla bu koltuklar üzerinde olusan deformasyon koltugu ne hale getirir orasi bilinmez. zira deri koltuklarin gelecekleride bilinmiyordu. koltuklar yerlestirilirken birbirine cok sik yerlestirilmistir. uzun insalar rahat edememektedir. onu bos olan koltuklara oturmak gerekir bu otobuslerde rahat etmek icin. bu otobuslerde ki diger bir guzellik ise klimalaridir. sicak yaz gunlerinde insanlarin klimali otobusleri tercih etmesi kesinlikle iettnin kazancini olumlu yonde etkiler. bu otobuslerin eksisi ise ses sorununun bulunmasidir. ayrica iki tam biletle binilir bunlara cunku ekspress seferdir bunlar hizli giderler ayakta yolcu almazlar, modifiyedir, klimalidir.
  • hiçbiri birbirine benzemeyip kiminde yanyana sıraların olduğu oturma düzeni benimsenmiş, kiminde minumum oturma yeri kullanılarak bir seferde taşınabilecek yolcu sayısının maksimuma çekilmesinin amaçlandığı, içinde rahatlıkla cep telefonunuzla konuşabileceğinizden bırakın telefonla konuşmayı içine açık telefonla binmenin bile arızaya sebep olabilceğinden türlü türlü çeşitlerinin bulunduğu otobüslerdir. hatta bu farklılıklar renklerine bile yansımıştır bazı iett otobüsleri kırmızı renkken bazısı çevreyi koruduğu mesajı uyandırmak için yeşil renktedir hatta eskiden kaldığına inandığım ufak çapta modifiyelerle büyük bir kısmını körüklülerin oluşturduğu turuncuya yakın renkte iett otobüsüne bile binmişliğim vardır.

    bu kadar farklı renkte ve de içsel dizayn olarakta asla birbirinin aynı olmayan otobüsler bana farklı farklı yerlerden ekmek parası için istanbul'a gelmiş insanların simgelenmesini çağrıştırır. hiç bir şekilde birbirinin aynı olmayan her dönemin gerekliliklerine göre kendine has olarak dizayn edilmiş bu iett otobüsleri tahminime göre yapıldıktan sonra kalıpları kırılıyor böylece her daim o dönemin gerekliliklerine veya bulunan güzergahın kendine has doluluk ve yolcu karakterisliklerine göre oraya uygun bir iett otobüsü tedarik ediliyor. bu farklılık tutma yerlerinde bile kendini bariz bir şekilde göstermektedir bazı güzergahlarda plastik tutacak kullanılırken bazılarında iç mahiyetini tam olarak bilemediğim deri diye tahmin ettiğim daha elastiki özelliklere sahip buna nazaran deforme olması ve kopması diğerlerine göre daha büyük ihtimal olan tutacaklar kullanılmaktadır.

    bu farklılıklardan yolcuları en olumsuz etkileyeni her otobüste inmek için kaptanı uyaracak düğmenin ayrı bir yere gizlenmesidir. bazılarında bu düğme hemen inecek kişi olduğunu belirten kırmızı (nadir olsada turuncu) renkte düğmenin altında bulunurken bazı otobüslerde bırakın düğmeyi lamba bile yoktur. bazılarında ise düğme hemen kapının önündeki direğe iliştirilmiştir özellikle yeşil otobüsler bu gruba girer. şimdi iett nin yeni çıkarttığı yere daha yakın yeşil otobüs benzeri araçlarda bu sorunun üstesinden gelebilmek amacıyla hemen hemen birbirinden birer metre arayla her yere düğme yerleştirlimiştir. bu düğmeler o kadar abartılmıştır ki bazıları hemen oturma koltuklarının yanına bile konmuştur. kanatimce son dere yanlış olan bu uygulamadan ya oradaki düğmelerin işlevlerin iptal edilmesi ya da oradaki düğmelerin tümden sökülmesi ile vazgeçilmesi gerekmektedir. bu oturduğun yerden düğmeye basma şekli türk yolcusunun yıllardan beri benimsetilmeye çalışılan inecek durağa gelmeden önce kapıya yaklaşma düzenine tamamen terstir. misal orta sırada koltuğuna kurulmuş bir şekilde oturan yolcu ineceği durağa yaklaşınca ister istemez bir düğmeye basma telaşına girişir bu o yolcuyu inmeye hazırlar fakat hemen yanında ki düğmeye hiç bir şekilde istifini bozmadan basabilen insan türk insanın her işini en son ana bırakması özelliğiyle ineceği durağa gelip otobüs durduktan sonra hareketlenmeye başlar bu da gecikmelere sebep olur öteki türlü zaten ineceğini belirtmek içn kapıya yanaşıp düğmeye basmış insan otobüs durur durmaz kendini otobüsün dışına atmaya başarırken diğer yolcu durumun vehametiyle anca otobüs durduktan sonra diğer yolculardan yol isteyerek onlara omuz atmak suretiyle önünü açarak belirli bir gecikmenin sonucunda kendini otobüsten dışarı atabilecektir.
  • yeni iett otobüslerinin dış görünüşleri gayet güzel ama içi için aynı şeyleri söylemek mümkün değil. üstelik yeni olanları sanki insanların oturabilmelerinden çok ayakta rahat rahat durabilmeleri için tasarlanmış.
  • arka tarafları her daim boştur.
  • bir spor aleti olarak da düşünülebilinir. uzun yolculuklarda ayakta kalmanız için bazen inanılmaz şekilde yoruluyorsunuz. yağları kasa çeviriyorsunuz*. bol frenli bir trafikte tek tutacakla ayakta kalıp, kalabalıkta etrafa zarar vermeden diğer kolunuzla gocuk çıkartmayı deneyin, sırt/kolunuzda ek olarak bir çanta olsun. başarılı olursanız alın size iett kası. sabah akşam birer kez. he bunu zaten yapıyordum diyorsanız eller cepte yolculuk etmeye çalışın. dönemeçlerde merkezkaç kuvvetinin tersine doğru yüklenin. boş durmayın.
  • son dönemlerde türbanlı yolculara, türbansız yolculara göre daha rahat yer verildiği toplu taşıma aracı. o kadar barizdir ki bu, ayakta birçok yaşlı beklerken yeni binen türbanlı teyzeye hemen şefkatli ses tonlarıyla inanılmaz kibar jestlerle yer veriliyor. toplumda ki muhafazakarlaşmanın açık bir örneği bu.
  • ağzını aça aça esneyen şöforleri ve telefonu kapatmak bilmeyen biletçileriyle insanı hayattan soğutan otobüslerdir. siz telefonda konuşsanız anında azar işitirsiniz, hatta öyle azarlarlar ki sizi bir daha yanınızda oturan teyzenin yüzüne bakamazsınız utançtan; ama ilginçtir ki kendi telefonları çaldığında kurallar birden değişiverir. bazen uzadıkça uzayan sohbetleri dinlemek zorunda kalırsınız. yolda iki saat bekleyip diğer iett şöforleriyle koyu bir muhabbete dalanlardan bahsetmiyorum bile!
hesabın var mı? giriş yap