• hangi memleket olduğu mevzu bahis değil, bir memlekette bir düğüne katıldık. kocamın dayısının oğlunun düğünü. altıneller düğün salonu kıvamında bir salon. hepimizin başından geçti, olacak bu ritüeller ki orda da olmuş, olabilir. masaya gelen kuru yemişten, kutu meyve suyundan yiyip içip, yan masadakilerin kimler olduğu hakkındaki teatiler ve klasik "kim ne giymiş" bakışlarıyla asıl beklediğimiz olan "takı merasimi" kısmının yapılmasını ve ortamdan uzamayı gözlüyoruz.

    takı merasimi başladı, başladı ama daha önce sadece filmlerde gördüğümüz, aramızda geyiği yapılan "gelinin amcasından", "damadın büyük büyük dedesinden" anonsunu yapan bir adam mikrofonu almadı mı? aldı. hafiften kıl olduk duruma. dayının genç yaşta vefat etmesinden dolayı ve oğlunun "dayı yadigarı" kontenjanı sağlam olduğundan ve çocuğu gerçekten candan sevdiğimizden ve dahi maddi olarak ihtiyacı olduğundan "damadın halasının oğlundan" anonsuna fazla gelecek bir hediyemiz var elimizde. ikimiz sıraya girdik ve bizden önceki takı takan faaliyetteyken, bu anonsçuya eğilerek "acaba bizi anons etmeseniz, usulca taksak gitsek" dedi kocam. sen insan ben insan, anlamıştır herhalde dedik. sıra bize geldi ve koca tam takı takarken, çok akıllı anonsçu canhıraş ünledi; "damadın adını vermek istemeyen bir akrabasındaaan ......"

    uğultulu salonda sesler kısıldı, başlar merakla döndü ve normalde "damadın halasının oğlundan" dense dönüp bakmayacaklar bile döndü baktı.

    isminizi verin, vermek istemeyen daha çok dikkat çekiyor, unutulmuyor.
hesabın var mı? giriş yap