• oscar'ı türkiye'den isviçre'ye kaçak olarak gitmeye çalışan bir ailenin hikayesini anlatan umuda yolculuk filmine kaptırmıştır; ki yaşı tutanlar bu ödülün ülkemizde çok yankı uyandırdığını hatırlayacaklardır.
  • hemen hemen tümü tek mekanda geçmesine karşın görselliği ile göz dolduran yönetmenliğini çin'li yimou zhang'ın yaptığı 1990 tarihli filmde, çin geleneklerinden esinlenerek oluşturulmuş senaryo, kumaş boyama atölyesi sahibi (atölyenin üretim teknolojisi görülmeye değer) kötü karakterli bir adam ve ona amca diyen bir evlatlığın yanına gelen amcanın yeni karısı ju dou üçlüsü üzerine kurulu. iktidarsız ve kısır kocasının işkencelerine daha fazla dayanamayan kadın çözümü evlatlığa sığınmakta bulur. bu ilişkiden, gerçek anne babaya ne hikmetse doğuştan olumsuz önyargılı bir çocuk doğar. çocuğun böyle bir karakterle doğmuş olmasına kaynaklık edecek mantıklı bir açıklama yoktur, keza neden konuşmadığı ve gülmediğinin de. sanki yasak ilişkinin gazabı olarak dünyaya gelmiştir ama neden sorusuna yanıt veremeyerek. anlamsız bir senaryoya karşın ışık, renk ve anlatımıyla ilginç bir film...
  • çin'in ilk oscar adayı filmi. sıradışı yönetmen zhang yimou'nun filmi ülkesinde ilk iki yıl yasaklı filmler listesinde kalmıştır. yimou'nun bir sonraki filmi raise the red lantern da 1992'de oscar için yarışmıştır. çin'deki sinemanın propagandist kabuğunu kırdığı ilk örneklerden kabul edilir. uluslararası festivallerde topladığı ödüllerle çin sinemasında çığır açmıştır.

    roger ebert'a göre bahsi geçen o kindar çocuk mao'nun "kızıl muhafızlar"ını sembolize etmektedir.
    netice itibariyle güzel film.
  • 1990'ın chicago film festivali'nde 'en iyi film' seçilmiş yapıttır.
  • film çinin 1920 dönemindeki hanedanlık zamanında geçer. yang hanedanından olan sadist bir adam jin-shan bir kumaş boyası değirmeni işletir. shan iktidarsız ya da kısır olduğundan dolayı bebek sahibi olman iki eşini öldürmüştür. shan iki eşinden sonra üçüncü eşini yani ju dou’yu para karşılığında satın alır. duo’ya da sadist tavırlarda bulunur, işkence eder. bu duruma kayıtsız kalamayan shan’ı yeğeni tian-ging yengesini önce dikizler, sonra koru sonra aşık olur. ve çift yasak aşk yaşarlar. velhasıl film bu üçlü ilişki üçgeninde ilerler. yönetmen diğer filmlerinde olduğu gibi yine sahne tasarımlarını çerçeve için düzenlemeleri bir koreograf gibi düzenlemiş simetrik bir sinematografi sunmuştur. bu yasak ilişkinin meyvesi olan çocuk ise büyük faciaya sebep olur üvey hem öz babasını öldürür. kırmızı rengi hem şehveti hem de ölümü kanı simgeler. filmin alt metini ne var; yasak aşkı dışlamak mı ? sadist tavırlara rağmen ataerkil toplumdaki erkeğe sadakatli davranmak mı ? işkence çeken kadının mutluluğu başka ilişkide araması mı ?
  • çin'in "aşk-ı memnu" su. fazladan bihterin intikamı da hamlet de var ve akıcı da ama boş verin konuyu. mekanlara bakın. ritüellere bakın. insanlık tarihi çin tarihidir diyen benim için az bulunan belgesel. filme ödüller konuya değil mekanlara verildi. o tekstil atölyesi nedir allah aşkına. 1990 çekimi olduğu için filmi organik buluyorum.

    insanlık arşivi olan çin'in kalkınmasına acayip üzülüyorum. hadi iskenderiye kütüphanesi gitti ama çin kalkındıkça gidiyor atalarımızın kültürleri. futbolun bile ana vatanı olan çin'in mehter ülkesi olduğunu da bu sayede öğrendim.
    önemli film. akıcı da bu arada.
hesabın var mı? giriş yap