kaşane
-
büyük görkemli saray
-
ziya paşa nın
"diyar-ı küfrü gezdim beldeler kaşaneler gördüm
dolaştım mülk-i islamı bütün viraneler gördüm"
dizelerinde cümle içinde de kullanılabilineceği kanıtlanan sözcük. -
a harflerinin üzerinde aksan olmasindan mütevellit, ince k ve uzun a'lar ile okunmasi gereken farsca temelli bir sözcüktür "kâşâne".
(bkz: alem-i dîlde aceb kâşânemiz vardır bizim) -
kaşane; büyük, süslü ve gösterişli ev demektir. saraylar için de bu tanım kullanılabilir. kışlık, rahat ve mükemmel ev, oda anlamlarında da kullanılır. osmanlıca'da yazılışı şöyledir; kâşâne…
-
büyük, görkemli ve çok sayıda cam kullanılarak yapılmış köşk.
-
tanım: köşk.
(bkz: aşkın nur yengi) 1993 yılındaki bir parçasında der ki;
“niyetin kötü değil, yazık ki kalbin bir tane
istersin hepimize dağıtmak birer kaşane.”
(bkz: avarem) -
âlem-i dilde acep kâşhânemiz vardır bizim.
can atar şem-i dile pervanemiz vardır bizim. -
kâşâne-i gerdûn yıkılır âh’a dayanmaz
canlar yakanın sanma ki can ü dîli yanmaz -
"kâşâne, sedir, sırma, ışık onların olsun;
bir köhne kitap, bir sarı kandil neme yetmez?" -
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap