*

  • karl marx'ın işçi sınıfı için söylediği "çocuklarından başka kaybedecek şeyler yoktur" sözünün devşirilmiş halidir.
  • daha sulandırılmış ve hatta eser miktara kadar seyreltilmiş versiyonu için (bkz: kir zincirlerini gel aska kanalim seninle).
  • nazim hikmet'in türk halkini tanimladigi ifadelerdir ayni zamanda

    ...
    cok sözler edildi onlara dair
    ve onlar icin
    "zincirlerinden baska kaybedecek seyleri yoktur" dendi.
    ...
  • mc donald's, walmart ve bilimum benzerleri için de sarf edilebilecek bir laf*.
  • niceleri kendi zincirlerini çözemezler de, dostlarının azatçısıdırlar.

    nietzsche ağladığında
    irvın d. yalom
  • bu sozu ne zaman duysam aklima su diyalog geliyor.

    (bkz: #5008967)
  • "şehvet zinciri insanları çeker götürür.

    halk da cinlere benzer, şehvet onları dükkana, alışverişe, mahsûl elde etmeye, yiyeceğe, içeceğe çeken, götüren bir zincirdir.
    bu zincir korkudan, şaşkınlıktan yapılmıştır. sen şu halkı zincirsiz görme, çünkü bütün insanlar görülmez zincirlere vurulmuştur.
    [panteist spinoza da. etika adlı eserinde; “biz kendimizi hür sanıyoruz. halbuki ellerimizde ihtiraslarımızın, kötü huylarımızın görünmez zincirleri vardır. bileklerimize görünmez kelepçeler takılmıştır.” demektedir.]

    o zincir, onları kazanca, ava, madene, denize doğru çeker, götürür.
    yine o korku, insanları iyilik ve kötülük yönüne doğru çeker, cenâb-ı hakk kur’ân’da: “boynunda hurma lifinden örülmüş bir ip var.” diye buyurdu. [ebu leheb’in karısı ümmü cemil hakkında nâzil olan leheb sûresi’ne işaret var.]
    cenâb-ı hakk; “biz insanların boyunlarına birer ip bağladık. o ipi onların ahlakından, huylarından meydana getirdik.” diye buyurdu.
    [bu beyitte de yasin sûresi’nin şu meâldeki 8. âyetine işaret var: “hakîkatte biz, onların boyunlarına öyle demir halkalar geçirdik ki, bunlar çenelerine kadar dayandı. şimdi onlar, kafaları ve burunları yukarı kaldırılmış haldedirler.”]

    hiç bir pis, kötü yâhut temiz, iyi kişi yoktur ki, yaptığı işlerin yazıldığı defter boynunda asılmamış olsun.
    [bu beyitte de isra sûresi’nin şu meâldeki 14. ve 17. âyetlerine işaret var: “her insanın amelini boynuna astık. kıyâmet gününde dünyada yaptıklarını apaçık bir kitap olarak ona sunarız.”]

    ey şehvet peşinde koşan kişi, senin kötü işlere olan düşkünlüğün, hırsın ateşe benzer. simsiyah olan kömür ateş rengine girince güzelleşir, yâni kötü işlerin sana kötü görünmez.
    kömürün karanlığı ateşte gizlenir, ateş sönünce karanlık meydana çıkar. kömür senin hırsından ateş haline geldi. ateş halinde göründü. hırs geçince, kömür, yine eski halinde kara kara görünür.
    o zaman, kömürün, ateş halinde görünmesi, işin güzelliğinden değildi. hırs ateşindendi. hırs ve şehvet, senin yaptığın kötü işi süslemiş, sana hoş göstermişti. hırs gitti, yaptığın iş kapkara meydana çıktı.
    şeytanın süslediği ekşi otu, ahmak kişi; olmuş, kemâle ermiş sebze sanır. o ahmak kişinin canı, o olgunlaşmış sandığı otu yemek istese dişleri kamaşır. şeytan gibi olan hırsın, o tuzağı yem gibi gösterdi.

    hırsı, din işinde hayırlı işte ara. bu işlere harîs ol. bu işler zaten güzeldir. o işlerde hırs kalmasa, o işlere harîs olmasan da zaten onlar güzeldir. güzel yüzlüdür.
    hayırlar, kendiliklerinden güzeldir. onların güzellikleri, başka bir ışığın
    vuruşundan meydana gelmez. hırsın ışığı, harareti kalmasa da, hayrın ışığı kalır.
    dünya işine karşı duyduğun hırsın parlaklığı geçince o iş sönmüş, harareti gitmiş kömüre döner.

    çocukları oyuna karşı duydukları hırs aldatır da, gönüllerinde, zevk yüzünden eteklerini bükerek ata binmiş vehmine kapılırlar.
    fakat çocuğun birisinden, o kötü hırs geçince, diğer çocuklara gülesi gelir. “ben ne yapmışım, ne işlere girişmişim? meğer hırsın aksi yüzünden sirke bana bal görünmüş.” der."*
  • (bkz: nazım hikmet)
  • bugün türk halkı için söylenebilecek sözdür.

    insanlar artık tutuklanmaktan dahi korkmuyorlar
hesabın var mı? giriş yap