*

  • kuzey kibrista ilkokul ogretmenlerinin orgutlu oldugu sendikadir. kibris turk mucadele tarihinde cok onemli bir yere ve role sahiptir. 1920'li yillara dayanan bir tarihi vardir. su anda kuzey kibristaki en guclu ve en aktif sendikadir.
  • su anki genel baskani guven varoglu, genel sekreteri ise şener elcil 'dir.
  • kısaltması ktös'tür. sevgili neriman cahit'in emek verdiği sendikadır ayrıca.
  • kibris meselesinin cozumunde imzalari iki toplum temsilcilerinin referandum sonucuna gore degil de, kafasina gore sendikalarin atacagini dusunen insanlar tarafindan elestirilen sendikadir.

    tek bildigi vatan hainligi ve rumcu damgasi yapistirmak olan tiplerin hakkindaki dayanaksiz iddialarina gulup gecilmelidir.
  • kıbrıs'ın kuzeyindeki, belki de tüm kıbrıs'taki en güçlü sendikadır. bundan dolayı işbirlikçi hükümetler tarfından parçalanmak, yıkılmak, etkisizleştirilmek istenmektedir. sadece öğretmen sorunlarına değil toplumun herhangi bir kesimini ilgilendiren herhangi bir sorunu da kendi sorunu bellemeyi adet edinmiş güzide bir kuruluştur ktös. bu konuda çoğu zaman eleştiri alsa da bana göre en doğru olanı yapmaktadır. keşke sadece ktös değil de herkes toplumun tüm sorunlarıyla bu kadar ilgili olabilse.
  • ktös’ün öğretmenlere dağıttığı promosyon, utanç ajandası
    sevgili dostlarım,
    kıbrıs türk öğretmenler sendikası’nın yılbaşı promosyonu olarak ilkokul öğretmenlerine dağıttığı “utanç ajandasını” derin bir üzüntü ve şaşkınlıkla inceledim. biraz da sinirlendim.
    sözde önemli günler bu ajandaya fotoğraflarla işlenmiş. bu utanç sayfalarıyla ilgili bulgu ve eleştirilerimi maddeler halinde yazmak isterim.
    1. bir ağustos sayfasının önemli tarihi olayını anlatırken kullanılan türkçeyle aynen şöyle aktarılmakta: “tmt’nin resmi olarak kuruluş günü ve osmanlı kuvvetlerinin venedik’e ait kıbrıs adasını ele geçirmesi” bu önemli günü bir venedikli yazdı sanırım. eğer bir türk yazmış olsaydı. dil şöyle olurdu: ”kıbrıs’ın türkler’in eline geçmesi “
    2. 15 kasım sayfasında yazan metin: “türkiye’ de 12 eylül darbesi’nin generalleriyle anlaşan rauf denktaş toplumsal varlığımızı tehlikeye atan ve tüm uluslar arası ilişkilerimizi yok eden hamleyi yaptı , kktc ilan edildi.” bu metnin sahibi de bir rum olmalı. bunu bir türk yazmış olsaydı. ifade şöyle olurdu: ”kktc kuruldu! cumhuriyet bayramı.” kktc’ deki kanun adamlarını göreve davet ediyorum. yukarıdaki cümlede kuzey kıbrıs türk cumhuriyetinin varlığına açıkça bir hakaret vardır.
    3. 23 şubat sayfasında ise yer alan ifade şöyle: ”sadık cemil ,türkiye’de eğitim görürken faşistler tarafından öldürüldü.” 12 eylül dönemini yaşamış birisi olarak her gün ülkemde 30-40 kişinin şu veya bu gruplarca öldürüldüğünü bilirim. sizler de bilmelisiniz ki cıa manipülasyonlarıyla yaşanan talihsiz günlerdi.
    4. 20 temmuz sayfasındaki hatırlatma notu:” yunan darbesi’nin başarısız olması ve makarios’un hayatta kalmasının ardından türkiye ordusu kıbrıs’a çıkarma yaptı. ”bu yazıyı da başarısız olan yunan darbecilerin yazdığı kanaatindeyim.bu notu bir türk yazmış olsaydı “şafak nöbetinden” bahsetmez miydi?
    5. utanç defterinde olmayan pek çok hatıra var oysa; 15 ocak’ta, bu coğrafya insanına sonsuz iyilikleri dokunmuş dr. fazıl küçük’ün ölüm yıldönümü yer almıyor. 21-25 aralık tarihlerinde verilen şehitler ve gaziler anılmıyor. bknz. “gelinciğin gözyaşları” belgeseli. 10 kasım sayfası bomboş ulu önder mustafa kemal atatürk’ün ölüm yıldönümü yok. 8 ağustos sayfası bomboş şht. yzb. cengiz topel’den bahsedilmemiş.

    bu utanç ajandasındaki saçmalıkları, yanlı tarih aktarımlarının öğretmenler empoze ediliyor olması, kıbrıslı öğretmenlerin zekasının küçümsenmesi olarak kabul ediyorum. benim gibi düşünen pek çok öğretmen olduğunu da düşünüyorum. sözde sendika öğretmen, eğitim , öğrenci sorunları ile ilgilenmesi gerekirken üzerine vazife olmayan her durumun içinde ayrıştırıcı bir rol kapıyor. bu ülkenin özel gereksinimli öğrencilerine uygun doğru dürüst kurum yok, kurum olsa araç gereç yok, araç gereç olsa öğretmen yok. en başta neyin nasıl yapılacağına dair mevzuat yok. okullarda öğretmen yok. sınıfların ısıtılma soğutulma sorunu var, eğitim programlarının geliştirilmesine yönelik program yok. öğretmenler için sürekli eğitim merkezi yok. blok ders sistemi gibi pedagojiden uzak bir sistem var. ey ktös eğer ki dağıttığınız powerbank ve şu kıytırık “rum hatıra defteri ”ne para verdiyseniz , keşke o parayı bir okulun donatılmasına harcasaydınız.
    içinde vatan millet sevgisi olan, atatürk izinden giden, hiçbir öğretmen arkadaşımın sizin bu ayıbınızı affetmeyeceğini biliyor. sendika yönetiminin değişmesi konusunda gereken adımı atacaklarını umuyorum.
  • 2017 için hazırladıkları ajanda'da kktc kurucu cumhurbaşkanı rauf denktaş hakkında alenen ingiliz ajanı olduğu imasında bulunan sendika.

    insan gerçekten bazen hayret ediyor. şimdi düşünüyorum, ingiliz ajanı bir ülke kuruyor ve bu en çok da ingilizlerin nefretine neden oluyor. pardon düzeltmeliyim kıprıslı kardeşlerim. ingiliz ajanı türkiye'den destek alarak bir ülke kuruyor demeliydim. çünkü bütün ingiliz ajanları ingiliz milletler cemiyetine mensup bir kara parçasında keyfi devlet kuracakken o topraklarda yaşayan etnik grubu hali hazırda temsil eden herhangi bir devlet varsa ondan destek alıyordu herhalde. şimdi o zaman kanada'yı bir ingiliz ajanı kurdu. ve özür dilerek söylüyorum ben cümlelere ve ile başlamam ama, tabii abd'yi de bir ingiliz ajanı, sırf dünyada birlik olmasın dünya yüzlerce devlete bölünsün de çatışmalar çıksın falan diye kurmuş olmalı.

    sahi kıprıslı bulliciklerim şu hususu az kalsın unutuyordum. biz en evvel medeniyik. şimdi bakıyoruz demografik yapıya, kıprıslı türk kıprısta azınlık kalmış. bütün girneyi anadolu'dan gelen barzolar kumarhaneye çevirmiş. hatta aslında vaziyet, paraları kürt müteahitlerin cebine akıtan bir sistem, türk zengininin eğlencesi için kerhaneye çevrilmiş bir kara parçasını vurgulamakta. şimdi o pek güzel rum sevici demokrat kafamız nedense kürt dendiğinde ya da kütüğü anadoluya dayanan biri resmedildiğinde ansızın ırkçı kesiliyor. tek farkı bu ırkın belli bir milliyeti değil de öz be öz kıbrıslı olmayı betimlemesi kanımca. bu yüzden rum seviyoruz ve sevmeye devam edeceğiz herhalde. fakat ne olursa olsun, kimi severseniz sevin, kıprıslı türkün onurunu koruyan bir adama kalkıp da ingiliz ajanı demeyin. o ceplerinizde taşıdığınız ingiliz pasaportu size küser sonra. çoluk çocuğunuzu ingiltere'lerde okuturken o cambridge'in kesme taşları göz göz olur, yağmur sularını göz yaşı yapar akıtır sizin için. rumları çok severken ingilizlerin kalbini kırmayın bari.

    makaryos komünist bir devlet kuracaktı da bilmem ne de...

    engel oldular tabi ingilizler. ama sen al yine pasaportu 1993'ten önce, bi kenarda dursun çocuğunu 1000 stg'ye falan okutursun rahat rahat. sonra dersin marksizm gelecekti de engel oldular da hep bu ingilizler bir de türkler ah ahhh nerde o eski rumlar yahu.
    (bkz: var mı böyle bişey ya)

    üzgünüm böyle yazdığım için. ama bu tavırlar artık midemizi bulandırıyor. sayenizde faşist bir üslupla dile gelebiliyoruz. yani ben kendi değerimi koruyarak rumlarla dost kalamıyor muyum? ben şimdi rauf denktaş'a ajan dersem enosisçi eoka mensuplarından ne farkım kalacak biri bana bu lanet tavrın sebebini açıklasın

    -insan-
    ya hayrandır sana
    ya düşman
    ya hiç yokmuş gibi
    unutulursun
    ya da bir dakka bile
    çıkmazsın akıldan
    (bkz: nazım hikmet)
  • rumcu, türklük düşmanı sendika
  • mevcut genel başkanı emel tel'dir.
  • kıbrıslıların gerçek fikirlerini temsil eden sendika. türkiye’lerle anlatıyoruz: kıbrıslılar denktaş’tan nefret eder, tmt’ye terörist gözüyle bakar, türkiye’yi de barbar bir devlet olarak bilirler. türklerden de nefret ederler. bu sendika da kıbrıslıların toplumsal psikolojisinin dışavurumun halidir.
hesabın var mı? giriş yap