*

  • bir ülkenin yerel parasinin serbest döviz piyasasinda diger yabanci paralara ve altina dönüsebilme özelligidir
  • (ara: *onvertib*) (bkz: aramaya inanmak)
  • paranın uluslararasılaşması.
  • dönüştürülebilirlik olarak tanımlanmakla beraber türkiye'de şöyle bir detay getirilmiştir. türkiye cumhuriyet merkez bankası her gün saar 15.00'te ertesi günün kurlarını ilan eder. (inanmazsan resmi gazeteye bak diyorum)

    işte bu ilan aşamasında ikiye ayırır paraları. bir kısım paranın değerini hem döviz, hem de efektif olarak belirler. (ki bunlar en bildiklerimiz: sterlin, euro, abd doları vs.) bir kısım paranın da sadece efektif değerini belirler (ki bunlar zaman zaman değişmekte olsa da romanya parası mesela)

    işte tcmb'nin esasları doğrultusunda yayınlanan her para türkiye'de konvertibiliteye sahiptir.
  • konvertibilitenin ilk koşulu ülkede yasalara göre işleyen bir serbest döviz piyasasının varlığıdır. döviz kurunun sabit ya da değişken olması ile herhangi bir ilgisi yoktur ancak konvertibilitenin vuku bulabilmesi için dileyen herkesin(bankalar, aracı kurumlardöviz büroları) döviz alış verişi yapabilmesidir. konveritbil paranın uluslararası demelerde kullanılan paralar olması gerekmez zira uluslararası ödemelerde amerikan doları, euro, yen gibi genel kabul gören domestik paralarla sınırlı olsa her ülkenin parasının birbirine dönüştürülmesi düşüncesi vücut bulmazdı.
    liberal sistemin doğal bir sonucu olarak kabul edilir.
    konvertibilitenin en güzel yanı uluslararası ödemelerde bünyeyi bürokrasiden kurtarmasıdır. dış ticaretin önünde bürokrasi engeli olmadığından çılgın bünyeler diledikleri gibi dış ticarete girebilir, avrupadan gelin alabilir, amerikaya gelin verebilir duruma gelmişlerdir.
    bir ülkenin ulusal parasına konvertibilite sağlanabilmesi için o ülkenin gerek iç gerek dış mali çevreler tarafından o ülkenin ekonomisine bir saygınlık oluşması gerekmektedir. yani ekonomisi saçmasalak hareket eden sevgideğer az gelişmiş ülkelerin parasına konvertibilite uygulaması pek de yaygın değildir.
  • ikiye ayrılır*

    tam konvertibilite: iki ülke parasının birbirlerine aracı bir değer belirtmeden dönüştürülebilmesi; (bir amerikan dolarının 1.35 yeni liraya denk gelmesi gibi)
    yarı konvertibilite : iki ülke paralarının ortak bir değer kullanılarak birbirine dönüştürülmesi. (bir dolar 0.x gram altına denk geliyor, 0.x gram akltın da bilmem kaç yeni liraya denk geliyor gibi)
  • benim gönlümde,üstü açılabilirlik anlamına sahip olan kelime.

    (bkz: convertible)
  • tahvil edilebilirlik diye de söylenebilecek kelime.
    (bkz: tahvil etmek)(bkz: convert)
  • milli paranın, diğer paralara veya altına hiçbir kısıtlamaya tabi tutulmaksızın çevrilebilmesidir. bu tür paralara da konvertibl döviz denir. konvertibl paralar, milletlerarası ödeme aracı niteliğini taşırlar.

    bir ülke parasının konvertibl olarak kabul edilebilmesi için ödemeler dengesinin denk olması, bilanço açıklarının oluşmaması, ani krizleri karşılayacak kadar büyük altın ve döviz rezervlerine sahip olması gerekir.
  • baska ulkede veya baska ulkeyle kendi para biriminle is yapabilme, parani bozdurabilme ve ticaret yapmadir. ilk bakista su dikkatimi cekti: forex'te en cok trade edilen para birimlerinin convertibilty'si en yuksek para birimleri oldugunu gordum. ornegin usd, euro, jpy, aus, cad vb. bu paralari dunyanin her yerindeki doviz burolarinda bozdurabilirsiniz.

    kisaca konvertibilite indeksine finansal ozgurluk listesi diyebiliriz.
    ulke ulke finansal ozgurlukler nasilmis?
    buyrun
hesabın var mı? giriş yap