• türkçeye "hayatımın şarkısı" adıyla çevrilen 34. istanbul film festivalinde de gösterilen harika bir drama-komedi.
    espriler kaliteli, oyunculuklar şahane.
    ağlamamak için kendinizi tutmayınız, salın efendim.
    arkaya peçete gönderin diye seslenen teyzeler yanılıyor olamaz.
  • bazı filmler vardır, senaryosundan, oyunculuklarından, yönetmenliğinden, sanatsal niteliklerinden çok başka bir yönüyle dikkat çeker; samimiyet. la famille bélier işitme engelli bir anne-babanın işitme engelli olmayan ve müziğe yetenekli olan kızlarının öyküsü anlatan çok samimi bir film. film işitme engellilerin sorunlarına zaman zaman değiniyor ama bunu tribünlere oynamadan, acındırmadan, sululaşmadan yapıyor. onun dışında film aslında komedi-dram dengesini çok iyi kuran bir ergenlik çağı (coming of age) filmi. festival kapsamında ilk gösterimini rexx'de kalabalık bir salona karşı yaptı.

    --- spoiler ---

    yine bir avrupa filmindeki lise hayatını görüp "ulan ne hayatlar yaşanıyor bea" dedim. kızın kardeşine filmden sonra üzüldüm baya, zaten hayat sana zordu, bir de lateks alerjisi falan, inşallah mathilde ilgisini esirgemez sonraları.
    onun dışında filmin başında kız çiftlikten bisikletle merkezi bir yere indi, oradan servisle okula gitti. sonraları akşam dersleriydi, koroydu, bu kız okula nasıl gidip geldi? hocanın bunu eve almadığı gün, akşam karanlığında bisikletli idi. demek onca yolu bisikletle gidip gelmek zorunda kaldı her gün garibim.
    onun dışında ailenin işlerini halleden tek adamken birden gidecek olmasının ailesini düşüreceği durum, o tereddüt filmdeki bence en derin duygu idi. bir hafta pazara gitmedi kız, tek satış yapamadılar, daha da hala süt toplama merkezinden falan telefon geliyor. yoksa herkesin çocuğu ailesinden ayrılıyor okumak için.
    baba efsaneydi, jenerikteki kuşaklı fotoğrafından seçimi kazandığı sonucunu çıkardım ama tam emin değilim. valide hanım'ı oynayan abla, delicatessen'deki şuh ablaymış bu arada, hey gidi.
    seçme sahnesinde kız 'je vole'yi söylerken sanıyorum herkesin içi oyuldu. ne güzel film lan!

    --- spoiler ---
  • hem komik, hem iç ısıtan hem de ufak tefek dram sahneleriyle ağır hüzünlendiren cinsten bir film.

    her festivalde, tüm salonun sevdiği ve duygularının taşmasına sebep olan bir film çıkar. öyle ki sonunda mutlaka tüm izleyiciler gaza gelir ve salonda alkış kopar. bu sene festivalde bu özelliği taşıyan film kesinlikle "hayatımın şarkısı" idi. henüz izlemediğim çok film var belki erken bir yorum ama olsun.

    festivalde hala geçmemiş seansları var, bilet görünmüyor ama seans öncesi kapıda şansınızı deneyin derim.

    http://film.iksv.org/tr/film/3033
  • kendisine çok ihtiyaci olan isitme engelli bir babaya, anneye ve erkek kardese sahip genç bir kizin, hayalleri ve ailesi arasinda kalmasini konu alan çok güzel bir film. sanirim özetlemek için böyle söyleyebiliriz.
    samimi, içten, komik, duygusal, dolu dolu. izleyin.
    birde söyle sahane bir sahnesi var

    edit: link yenilendi
  • 19 haziran itibariyle başka sinema ile perdede izlenebilecek olan, keyifli film.

    http://m.baskasinema.com/gelecek-filmler/index.asp
  • güzle film tebessümle izlenebilecek. bol müzikli sıradan insanların hayatını anlatan bir film. bir de fransızca ne eğlenceli dil ya hu. şu güzel şarkıyı nefis yorumluyor kızımız.
  • içinde hem hüzün, hem mizah, hem de çocuksu bir aşk barındıran enfes bir fransız filmi.
    başrol oyuncusu, the voice da keşfedilen louane emera'nın je vole yorumu benim diyen adamı bile ağlatır.
    allahtan filmi yalnız izledim de kimse görmedi ne sulugöz bir adam olduğumu.
  • bir film bu kadar mı güzel olur çok çok begendim. elemelerde şarkı söylediği sahnede ağlamayacak adama adam demem ben . kesin izleyin !
  • sıcacık bir aile filmi. yeteri kadar komik yeteri kadar duygusal. en güzeli de odağı engelli bir ailenin günlük yaşamı olmasına rağmen zerre ajitasyon içermemesi.

    --- spoiler ---

    obama

    --- spoiler ---
  • festivalde tabi ki kaçırıp başka sinema sayesinde geçenlerde izlediğim sevimli, hem eğlendiren mutlu eden hem de özellikle kızın seçmelere katıldığı sahnede ağlatan ama kesinlikle duygu sömürüsüne kaçmayan fransız yapımı film. oyuncuların her biri, özellikle baba ve müzik hocası çok sempatikti. üstüne bir de enfes şarkıların enfes yorumlarını eklersek, keşvettiğim için şanslı hissettiğim filmler arasına girdi diyebilirim.
hesabın var mı? giriş yap