• ilkbahar. sandro botticelli'nin 1477-1480 yillari arasinda yaptigi tablo (tahta üzerine detrempe boya, 203 x 314 cm). uffizi 'de botticelli salonunda sergilenmektedir.
  • (bkz: ilkbahar)

    manu chao'nun durmadan saati sorduğu şarkı. ¿que hora son mi corazón? sorusu tekrarlanır her mısradan sonra... bu bağlamda me gustas tu'yla kardeşlik ilişkileri güçlüdür.

    ¿que hora son mi corazón?

    ¿que hora son en inglaterra?
    ¿que hora son en gibraltar?
    ¿que hora son allá en fisterra?
    ¿que hora son hey byebyebom?
    ¿que hora son la vida entera?
    ¿que hora son en el japón?
    ¿que hora son en mozambique?
    ¿que hora son en washington?
    nos engañaron byebyebom!
    nos engañaron con la primavera!
    nos engañaron bye bye bom!

    bombala bombala bombala...

    ¿que hora son mi corazón?
  • sashin bir parcasi olup,sozleri de su sekildedir.

    senti
    allora dammi la tua mano
    ti farei scoprire il piu bel
    tempo della primavera
    la primavera dell'amore
    io sono pronto.

    turkceye cevrilirse,

    hisset,
    bana elini ver
    sana baharin en guzel yuzunu kesfettirecegim
    askin baharini.
    hazirim.
  • http://www.artchive.com/…ticelli/primavera.jpg.html

    ne anlattigi konusunda hala bir karara varilamamis botticelli klasigi. botticelli burada diger cogu resminden farkli olarak incilden degil roma mitolojisinden bir oykuyu resmetmistir. unlu sanat tarihcisi frank zollnerin yorumu sudur: tablo medici ailesi tarafindan ogullarini evlendirmek istedikleri bir hatun icin yaptirilmistir. evlilikte maksat tabi ki malvarligi ile ilgilidir ancak hatun kisi bir turlu oglumuza gonul verememistir. oyle ki yaklasik uc yildir surmustur bu tartismalar ve bir noktada aile buyugumuz ve tabi ki parayi verip dudugu calacak olan lorenzo de medici, botticelliye isbu tabloyu yaptirmistir.

    en sagda kis ruzgari* mitolojik hanim kizimiza baharin esintisini uflemektedir, ki bence tecavuzcu coskunu daha cok andirmaktadir. kizimizin hemen saginda bulunan floranin da etkisiyle cicekler biter burnunda. hemen bu uclunun yaninda venus arz-i endam eylemektedir. onun yaninda gelinlik kizimizin erdemlerini temsil eden three graces ve en solda da merkur resmedilmistir. en solda gereksiz gereksiz dikilen merkur guya baharin gelisini temsil etmektedir ancak o lorenzo de medicinin ta kendisidir. kanimca hem konuda yeri yoktur, hem de simetriyi bozmaktadir.
  • venüs tablosundan sonra, boticelli'nin hıristiyanlık öncesi, pagan kültüründen motifler taşıyan en önemli tablosudur. boticelli'nin hamisi lorenzo de medici'nin oğlu değil, yeğeninin yatak odasına asılmak üzere ısmarlanmıştır. yeğen, varlıklı bir ailenin ergenliğe yeni girmiş kızıyla, medici ailesinin planladığı stratejik bir evlilik yapmak üzeredir ve kız tarafı, muhakkak başka sebeplerin yanısıra, bir de kızları henüz pek küçük olduğu için bu evliliğe karşı çıkmakta, ya da bunu bahane etmektedirler çünkü rönesans devrinde, evlilik nadiren mal birleşiminden öte bir anlam ifade ediyordu, yaş maş da yalandı, prenslerin bebekken tahta oturduğu gibi, adet görmeden evlendirilen kızcağızlara da rastlanırdı; özellikle de aristokratlar ve yeni palazlanan burjuva kesiminde, genç bir kızın "elektrik alamadım" diyerek kendisine uygun görülmüş bir damadı geri çevirebilmesi, görülmüş şey değildi pek.
    la primavera, doğrudan göz hizasından değil, yatağın üzerine asılmak üzere yapıldığı için, aşağıdan yukarıya bakarak seyredilmelidir, resimde danseden üç nympha'nın ayak tabanlarının görülebilmesi, bunun kanıtıdır.
    resmin ismi bahar olmasına rağmen, figürlerin üzerinde durduğu otlakta yılın başka başka zamanlarında açan 170 kadar türden yaklaşık 500 çiçek, bilimsel illüstrasyon doğruluğu ve açıklığında resmedilmiştir. bu, boticelli'nin bu esere harcadığı emeği, ardalandaki araştırmanın derinliğini gösterir. eseri sadece bu biyolojik değeri için inceleyen akademisyenler olmuştur.
    danseden nympha'ların yalnızca incecik tüllere bürünmüş olarak resmedilmesi (ki bu görünümün iç gıcıklayıcılığını, kurşun beyazının yumurta sarısıyla karıştırılmasıyla ulaşılan şeffaflığa borçluyuz), ortaçağ'daki dini baskıların çözündüğü, ruhban sınıfının etkisinin yeni yeni zayıfladığı o zamanda bile fazla "açık" sayılabilirdi, ama örneğin anadan doğma resmedilen venüs'ün de, bu nympha'ların da gerçek kişiler değil de, mitolojik karakterler olması, bu resimleri hoşgörülebilir kılmıştır. "gönülsüz" bir gelini yeğenle gerdeğe girmeye razı etmek için yatak odasına asılacak ve muhtemelen yalnızca evli çift ve hizmetkarları tarafından görülecek resmin, bu kadarcık cinsellik içermesi kabul edilebilir.
    flora'nın, khloris diye bir nympha iken, rüzgar tanrısı tarafından kaçırılıp tecavüze uğramasının ve hemen yanında, baştan ayağa çiçeklerle süslenmiş çiçek tanrısına dönüşmüş olarak, gayet memnun bir ifadeyle resmedilmesinin de genç geline, ne yolla olursa olsun, "bak doğurganlık senin de hoşuna gidecek" ve "tecavüz kaçınılmazsa, zevk almaya bak" mesajı gönderdiği söylenebilir. aslında, o devirde çıplak genç kızların tecavüze uğradığı sahneler resmedilmesi, hiç de tuhaf kaçmazdı, boticelli'nin çırılçıplak genç bir kızın bir av partisinde köpekler tarafından saldırıya uğradığı, ama sonunda bu hunhar olayın düğünle tatlıya bağlandığı bir resim dizisi de mevcuttur (da adı hatırımda mevcut dil şimdi maalesef).
    öte yandan, bahar, ortadaki venüs ve üstünde, alevli okunu atmaya hazırlanan oğlu eros figürleriyle bir madonna ve çocuk tablosudur da. o devirde yapılan heykel olsun, resim olsun sanat üretiminin belki de yarısından fazlası, madonna ve çocuk * resimleriydi. parayı bulan burjuva aileleri, bu dini resim ve heykelleri ya malikanelerindeki küçük şapellere yerleştirmek, ya da şanları yürüsün diye, yeni protestan kiliselerine bağışlamak için ısmarlardı (ki bu konulu sanatın, en, en güzel örneği zannımca brugge'lu bir ailenin kentteki katedrale bağışladığı mikelanj'ın madonna ve çocuk heykelidir.)
    vesselam, la primavera, kuşkusuz olağanüstü bir imgelemle yan yana getirilmiş figürlerin her ayrıntısının ustalıkla resmedildiği, rönesansın simgesi olmuş kösnül *** bir başyapıttır.
  • floransa'nin simgelerinden biri olmus resim...
    tabloyu sagdan anlatmaya basladigimizda: ruzgar tanrisi zefiro nefesiyle cloris'i flora'ya cevirir. boylelikle cloris agzindan cikan ciceklerle flora'ya donusup bahar cicekleriyle kaplanir.
    ortada hem tabiat ana, hem afrodit, hem de meryem olarak yorumlanan figur bulunur. yuzunde butun madonnalarin ortak ozelligi huznu tasir, afrodit olmak icin fazla huzunludur, ancak nascita di venere'deki katolik -ortunen- ve huzunlu venus gibi afrodit'in de botticelli icin huzunlu olmasi garipsenmez. sol taraftaki '3 grazie' denilen uc genc kizin tullerle dansi afrodit'e eslik eden 3 nympheler olduklarini ve ortadaki figurun afrodit oldugu yorumunu getirir. ortadaki figurun altinda uzanan toprak ve karninin siskinligi ise ilkbaharda doguran tabiat ana oldugu olarak yorumlanir.
    en soldaki figur ise merkur'dur.
    ortadaki melek ise ask tanrisi eros olarak yorumlanir. okunun ucunda uc nympheden merkur'e bakani bulunmaktadir.
    turist rehberleri tarafindan en soldaki figurun lorenzo de medici oldugu da soylenmektedir. ancak sanat tarihcileri katilmamaktadir.
    ancak bu tablo hakkindaki en onemli seyler resmin altindaki bitki ortusu ve idealize edilmis guzelligin icinde koyu katolik botticelli'nin derin inancinin gorulebilmesidir.
  • le quattro stagioni nin bence en güzeli. elbette ki renkler ve zevkler farklıdır, ancak bence en güzeli budur.
  • üzerindeki figürleri teker teker incelemeye çalışınca ortaya çıkan anlam çeşitliliğiyle insanın başını döndüren, tamamının tek bir tablo olduğuna inanmakta hayli güçlük çektiğim, sandro botticellinin bir düğün hediyesi olarak ısmarlanmış şaheseri.
  • hos, hafif melodili bir manu chao parcasi. " próxima estación esperanza" albumunun 5. parcasi ayni zamanda.

    (bkz: esperanza)
    (bkz: proxima estacion)
    (bkz: proxima estacion esperanza)
  • antonio vivaldi'nin dört mevsim eserinin 1. konçertosudur.

    (bkz: le quattro stagioni)
hesabın var mı? giriş yap