• cemal süreya’nın çocukça dergisindeki aritmetik iyi kuşlar pekiyi köşesine yazdığı ilk yazı. ona göre yazdığı 12 yazının en zoru: “ilk yazı çok zor çıktı ama gerisi geldi. çocukların her şeyi zaten anladığı düşüncesiyle çıkış yaptım. geliştirebilirdim de bunu. kapılıp gitmek isterdim o yazılara” dediği yazı:

    “pırasaya gözlük takın, onun resmi çıkar ortaya. sakın yanlış anlamayın, çok sevimli bir adamdır. çok şey bilir.
    tam köşeyi dönerken karşılaştık. az kalsın çarpışıyorduk. gülümsedi:
    -hiç uğramıyorsun yahu! dedi. senin çocuk dergisinden ne haber?
    -yakında çıkıyor, diye karşılık verdim.
    -ilk yazıyı yazdın mı?
    -nasıl başlayacağımı bilemiyorum.
    -hadi hadi! yazarsın. yalnız şunu unutma: çocuklar her şeyi anlar. her şeyden söz edebilirsin onlara. enflasyondan bile.
    -ama…
    -aması yok bunun. savaşlardan söz et; dünyayı sarsan günlerden. bak, her ay ne kadar kitap çıkıyor. şairler var. ressamlar. sonra uzay bilginleri. çevre kirlenmesi, iran’a ve ırak’a domates satıyormuşuz.
    -doğru. çocuklar da dünyanın bir parçası değil mi? bu yıl ilkokula başlayan çocukların sayısı 1 milyona yaklaşıyormuş.
    -bilemedin, 2 milyona yaklaşıyor. türkiye nüfusunun %60’ını 18 yaşından küçük yurttaşlar oluşturur. ne demek bu bilir misin? türkiye genç bir ülke demek.
    -evet
    -bilgiçlik taslayan şeyler yazma. serüvenlerden, düşlerden de söz et. sözgelimi lacivert ipek helikopter uçsun yazılarında. bilgi de ver. yavru balinanın ağırlığını söyle bakalım.
    -doğduğu gün 6 bin kilo. boyu da 6 metre.
    -karganın ötücü kuşlar familyasından olduğunu biliyor muydun?
    -hayır. ama nasıl olur gak gak diye öter karga?
    -olsun. hem de o familyanın öz ötücü takımındandır.
    -hep bilgi mi vereceğim çocuklara?
    -yok canım. senin işin onlarda okuma tadı yaratmaya çalışmak.
    -haklısın.
    -daha neler var: dede korkut masalları, hint kıyılarına daha kısa yoldan vardım derken, amerika kıyılarına vuran kristof kolomb.
    -bir de kristof kolomb’un yumurtası var. dünyanın yedi harikası var. ağrı dağı’nda nuh’un gemisini arayanlar var.
    -böylece ilk yazı ortaya çıktı. ama hakkımı isterim. daha çok ben konuştum çünkü.
    -yazı parasının dörtte üçünü veririm.
    -yok yok. yazının başlığını ben koyayım yeter.
    -ne olsun?
    -lacivert ipek helikopter.
    böyle dedi ve uzaklaştı.
    evet, çocuklar her şeyi anlar.
    gökte lacivert ipek bir helikopter.
    denizde bembeyaz bir gemi.
    kuş kanadı, dağlar, ovalar.”
  • ilginc bi sekilde hem japonluk hem de ibnelik kokan cümle.annamadim
hesabın var mı? giriş yap