mcdonaldization
-
g. ritzer'in '90 ların başında ortaya attığı bi teoridir. ritzer'e göre toplumun çeşitli kurumları (spor,eğitim ve sağlık kurumları) işleyiş olarak bir fast food restoranına benzemekte . bu tip kurumların en önemli özellikleri : güvenilir olmak , ölçülebilir olmak ve kontrol edilebilir olmaktır.
-
cocugun henüz 4 yasindayken mcdonalds cocuk menüleriyle tanismasina; ve hayatinin sonuna kadar fastfood aliskanligi kazanmasina sebep olan kapitalizm süreci...
-
gunumuz isletme pratiginin uzerinde ozellikle durdugu kapitalist bir yaklasim. uretimin en iyi sekilde kontrol edilmesi, urunlerin maximum kalitede olmasi, maximum musteri memnuniyeti ve genel olarak mumkun olan en yuksek efficiency ile calisilmasi prensipleri uzerinde kurulmustur.
daha cok amerikan yonetim bicimini temsil etmesiyle beraber dunyadaki bir cok isletme ekolunu etkilemeyi basarmistir -
abd'de yaşayan küçük kuzenimin, ailecek gittiğimiz balık restoranında* yiyecek bişey bulamayıp, 3 sokak ötedeki mcdonalds'ta karnını doyurup gelmesi.
-
(bkz: cocacolonization)
-
(bkz: fordizm)
-
(bkz: fortification wall)
-
starbucks gezegenininin (bkz: planet starbucks) temel ideolojik akımlarından birisi.
(bkz: surekli buyuyor efendim durduramiyoruz) -
quentin tarantino'nun reservoir dogs filminde bahşiş verme(me) üzerine yapılan diyalogda atıfta bulunduğu süreç.
-
küreselleşmeye kötümser açıdan yaklaşan kişilerin bu süreci açıklamak için kullandıkları birkaç kelimeden biridir bu mutlaka.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap